BAKAN KİRİŞCİ, DÜNYA GIDA GÜVENLİĞİ BULUŞMASI KAPSAMINDA 30 ÜLKEDEN 60 ÖĞRENCİYLE BİR ARAYA GELDİ

Bakan Kirişci burada yaptığı konuşmada, misafir öğrencilerin iki ülke arasında köprü olması gerektiğine işaret ederek, bunun iki ülke ilişkilerini her anlamda geliştireceğini anlattı.

Türkiye'nin son 20 yılda çok büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığına, büyük bir potansiyeli olduğuna vurgu yapan Bakan Kirişci, 3-4 saatlik uçuşla 50'den fazla ülkeye ulaşabildiğine dikkati çekti. Kirişci, ülkedeki misafir öğrencilerin de bu potansiyelden faydalanması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin, üçte biri endemik olmak üzere 12 binden fazla bitkiye ev sahipliği yapmakta olduğunu ve ülkemizin geniş biyoçeşitliliğe sahip nadir ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Bakan Kirişci, Türkiye'nin Dünya'nın merkez coğrafyalarından birinde yer alması nedeniyle, geçmişten bu yana ticaret yollarının üzerinde yer aldığını ifade etti.

1,9 Trilyon Dolarlık Tarımsal Ticaret Hacmine Sahip Bir Bölgede Bulunuyoruz

Hava, kara ve deniz yollarının kesişim noktasında olduğumuza dikkat çeken Kirişci, ülkemizin bulunduğu konum itibariyle, 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede bulunduğunu dile getirdi.  Bakan Kirişci, ülkemizin tarımsal alan bakımından dünyada 31. sırada olmasına rağmen, tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, dünyada ilk on ülke arasında yer aldığını ve bu nedenle de, Türkiye olarak gıda güvenliği sorunu yaşamadığımızı açıkladı.

Gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendine yeterlilik oranı yüzde 134 olan bir ülke durumuna geldiğimizi belirten Bakan Kirişci "Sahip olduğumuz sınırlı doğal kaynakları verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanmak için geleceği çok daha iyi planlamamız ve ihtiyacımız olan her türlü bilgi ve teknolojiyi üretebiliyor olmamız gerekiyor" diye konuştu.

Güçlü ve sürdürülebilir bir tarımsal üretim için güçlü ve yetkin bir tarımsal araştırma sistemine sahip olmak zorunda olunduğunu dile getiren Kirişci, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün (TAGEM) inovasyon ve teknoloji bilinci ile yaptığı AR-GE faaliyetleriyle tarım ve gıda sektörünün güçlenmesine önemli katkılar sağladığını belirtti.

TAGEM'in 35 farklı ilde bulunan Araştırma Enstitüleriyle Ar-Ge ve İnovasyon çalışmalarını sürdüğünü ve TAGEM'in, ülkemizin en büyük, dünyanın da önde gelen 10 AR-GE kuruluşundan biri olduğunu vurgulayan Kirişci "2 bin 300'ü araştırmacı olan, toplam 7 bin çalışanı, 300 laboratuvarı, 200 bin dekar arazi varlığı ile 130 yıllık AR-GE ve 32 yıllık kurumsal kültüre sahip olan TAGEM'in bünyesinde toplam 49 Araştırma Enstitüsü ve 24 araştırma yetkisi verilen kuruluş bulunuyor" dedi.

Tahıl Koridorundan Bugüne Kadar 304 Gemi İle 6,9 Milyon Ton Hububat, İhtiyaç Duyan Ülkelere Ulaştırıldı

Ukrayna-Rusya savaşına da değinen Bakan Kirişci, Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşını istemediğini ve barıştan yana olduğunu anımsatarak, "Dünya bir gıda krizi, bir açlığı artık iliklerine kadar hissederken bir anda dörtlü zirve gerçekleşti. Bu zirveden çıkan sonuçla beraber adına Tahıl Koridoru dediğimiz koridordan bugüne kadar 304 gemi ile 6,9 milyon ton hububat, ihtiyaç duyan ülkelere ulaştırılmış durumda. Bir anda 450 dolarlara gelen buğdayın tonu şu anda 330 dolarlara geriledi." ifadelerini kullandı.

Öğrencilerle sohbet eden Bakan Kirişci, daha sonra Türkiye Tohum Gen Bankası'nı gezdi.

Yaklaşık 3 Bin 400 Türe Ait 119 Bin Tohum Örneği Muhafaza Altında

Dünyanın 3. büyük tohum gen bankasına sahip olduğumuz belirten Bakan Kirişci, su ürünleri gen bankasından, canlı hayvan gen bankasına; meyveden mikroorganizma gen bankasına kadar 32 Gen Bankasında genetik kaynaklarımızı koruduğumuzu dile getirdi.

2 adet Tohum Gen Bankasında yaklaşık 3 bin 400 türe ait 119 bin tohum örneği muhafaza altında olduğunu söyleyen Kirişci "Genetik kaynaklarımızın moleküler düzeyde korunması ve tanımlanması adına DNA doku ve Gen Bankaları oluşturulmuş ve kayıt altına alma çalışmaları başlatılmıştır" dedi.

Tarla Bitkileri alanında, toplam 911 çeşit tescil ettirildiğini belirten Bakan Kirişci, Türkiye'de üretilen 1 milyon 340 bin ton sertifikalı tohumluk üretiminin yaklaşık yüzde 40'lık kısmının araştırma enstitülerimiz tarafından geliştirilen çeşitlerden oluştuğunu söyleyerek, "Türkiye milli çeşit listesinde bulunan 8 bin kadar çeşidin yüzde 70'i TAGEM tarafından geliştirilen çeşitlerden oluşuyor" diye konuştu.