Cumhurbaşkanı Erdoğan İstiklal Marşı'nın kabulünün 100. yılında konuştu
GündemCumhurbaşkanı Erdoğan 'İstiklal Marşı, Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Arabıyla, Alevisi, Sünnisi, Lazıyla 84 milyonun ortak değeri, ortak paydasıdır. Bu vatanın ekmeğini yiyen, havasını soluyan, bugün bu topraklar üzerinde özgürce yaşayan hiç kimsenin İstiklal Marşı ile sorunu olamaz. dedi.'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İstiklal Marşı'nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mehmet Akif'e 'mahalle kahvesi hatibi' diyerek tahkir edenler, zamanla unutulup giderken, milletimiz milli şairini baş tacı etmiş, vefatından sonra da onu daima hürmetle, minnetle hatırlamıştır. Bu vatanın ekmeğini yiyen, havasını soluyan, bugün bu topraklar üzerinde özgürce yaşayan hiç kimsenin İstiklal Marşı ile sorunu olamaz." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Terör örgütlerine karşı yurtiçinde ve yurtdışında destan yazan kahraman ordumuzun, güvenlik görevlilerimizin her birine Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Mevlam bizleri şehitlerimizin kutlu yolundan, gazilerin yoldaşlığından ayırmasın.
Bu topraklar nice söz üstadını yetiştirerek tüm insanlığa armağan etmiştir. Mısralarında bazen aşkı, bazen hüznü, bazen birliği, kardeşliği, vatan sevgisini dile getiren bu köklü geleneğin ... temsilcisi hiç şüphesiz Mehmet Akif Ersoy'dur.
"MEHMET AKİF MİLLETİMİZİN KALBİNDE TAHT KURMUŞ BİR KARAKTER ABİDESİDİR"
Merhum Akif inandığı gibi yaşamış, çilesini çekmediği hiçbir fikre eserlerinde yer vermemiştir. O, eserleri, vaazları, makaleleri, mücadeleci kişiliğiyle milletimizin kalbinde taht kurmuş bir karakter abidesidir.
Mehmet Akif, Gazi Mustafa Kemal tarafından Milli Mücadele'ye katılmaya çağrılan ilk şairdir. Kendisi Gazi'nin davetine anında icap etmiş, Ankara'ya gelmiştir.
Akif müstemleke aydınlarına karşı bu toprakların sesi olmuş sembol bir şahsiyettir. Akif, gerektiğinde kalemiyle, gerektiğinde kelamıyla, gerektiğinde de mavzeriyle vatanını savunan istiklal aşığı bir insandır.
"YILLARCA SÜRGÜN HAYATI YAŞADIĞI HALDE MİLLETİNE HİÇBİR ZAMAN KÜSMEDİ"
Yoklukla boğuştuğu dönemlerde bile arkadaşlarına 'Memlekete hizmet edin' tavsiyesinde bulunan hakiki bir vatanseverdir. Yıllarca Mısır'da yoksulluk içinde gönüllü sürgün hayatı yaşadığı halde ülkesine ve milletine hiçbir zaman küsmemiştir. Akif'e göre, kendisine ne yapılırsa yapılsın, umudun, kurtuluşun membaı burası, yani Türkiye'dir.
Kendisi, insani hasretler bakımından da müstesna bir şahsiyettir; cömerttir, fakir ve yoksullara karşı hassasiyeti üst düzeydedir. İstiklal Marşı dolayısıyla kendisine zorla verilen ödülü giyecek bir paltosu olmamasına rağmen bağışlamıştır. Doğru bildiğini söylemekten hiç çekinmemiştir, dürüsttür. Verdiği sözü adeta ölümüne yerine getirmeye çalışır.
"DÜRÜSTLÜK TİMSALİDİR"
Mehmet Akif, sadece günlük hayatında değil, eserlerinde de özü ile sözü, yazdıklarıyla yaşantısı arasında tezat bulunmayan bir dürüstlük timsalidir. Tam anlamıyla miskinlik, atalet ve karamsarlık düşmanıdır. Nitekim şu şiiri adeta bunun sembolleşmiş halidir: Allah'a dayandım diye...
4 DİLİ ANADİLİ GİBİ KONUŞAN HAKİKİ BİR MÜNEVVERDİR
Tevekkülle ataleti kesin hatlarla ayıran Akif, Arapça, Farsça ve Fransızcayı anadili gibi konuşan hakiki bir münevverdir.
Mehmet Akif, 63 yıllık çileli ömründe hiçbir zaman makam, mevki, şan şöhret peşinde koşmamıştır. Döneminin en büyük şairi olmasına rağmen övüldüğünde yüzü kızaracak kadar mahcup ve mütevazı bir hayat yaşamıştır.
Milli Şairimiz sessiz yaşamıştır. Son nefesini de Mısır Apartmanı'ndaki soğuk ve mütevazı dairesinde sessizce vermiştir. 65 metrekare... Milletimiz milli şairini baş tacı etmiş, vefatından sonra da daima hürmet ve minnetle hatırlamıştır.
Merhum Akif örnek hayatı yanında geride milli mutabakat metnimiz olan İstiklal Marşı'nı da bırakmıştır. İstiklal Marşımızın 10 kıtası bizim milli andımızdır. İstiklal Marşı millet olarak aidiyetimizin, istiklal ve istikbal anlayışımızın remzi, sembolüdür.
Yedi düvele karşı yürütülen Kurtuluş Savaşı sırasında her mısrası göz yaşlarıyla kabul edilen bir başka marş yoktur. İstiklal Marşı bir tekkede yazılmış, ilk kez camide okunmuş, alkışlar eşliğinde kabul edilmiştir.
2021 İSTİKLAL MARŞI YILI
İstiklal Marşı istikbal marşı olarak da kaleme alınmıştır. Tüm mazlumların özgürlük mücadelesine ilham kaynağı olmuştur. Dünyanın birçok ülkesinde hüküm süren sömürü düzeninin sarsılmasında önemli payı bulunuyor.
Mehmet Akif gibi bir şaire, İstiklal Marşı gibi bir bağımsızlık beyannamesine sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır. 2021'i İstiklal Marşı yılı olarak kabul ettik.
Görüşleri, politik tavırları, duruşları farklı olan siyasi partilerin böyle milli bir meselede ortak tutum alması ülkemiz adına büyük bir kazanımdır. Halen İstiklal Marşımızı içselleştirmekte zorlanan çevreler olsa dahi bunların azınlıkta kaldığını biliyoruz. Bugün bu topraklar üzerinde özgürce yaşayan hiç kimsenin İstiklal Marşı ile sorunu olamaz.
Milletin emanetini taşıyan insanların böyle bir hakkı yoktur. Çünkü İstiklal Marşı Türküyle, Kürdüyle, Alevisi Sünnisi Lazıyla, Arabıyla, Çerkeziyle 84 milyonun ortak paydasıdır. Milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşliğinin çimentosudur. Emperyalistlerin masa başında cetvelle çizdikleri sınırlar en küçük sarsıntıda silinip gittiler. Biz ise Türkiye ve Türk milleti olarak bekamıza yönelik tüm girişimleri hamdolsun başarıyla püskürttük.
"FETÖ'YE SOKAKLARI, MEYDANLARI HEP BİRLİKTE DAR ETTİK"
40 yıldır kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışan PKK belasının hedeflerine ulaşmasına izin vermedik. DEAŞ projesinin kök salmasına rıza göstermedik. 15 Temmuz gecesi FETÖ ihanet çetesiyle ülkemizi işgale kalkışanlara sokakları, meydanları hep birlikte dar ettik.
Can verdik, canımızdan aziz bildiğimiz evlatlarımızı kara toprağa verdik ama mabetlerimizin göğsüne namahrem elini asla değdirmedik. Bağımsızlığımızın timsali ay yıldızlı al bayrağımızın gönderden indirilmesine asla müsaade etmedik.
Kardeşliğimiz ne kadar sağlam olursa geleceğimize de o derece güvenle bakabiliriz. Bu hususta yaşanacak herhangi bir zaafiyetin bedelini de milletçe hep birlikte öderiz. Farklılıklara değil, müşterek noktalara odaklanmamız gerekiyor. Bilhassa da vatanımız ve bağımsızlığımız söz konusu olduğunda görüş ayrılıklarını bırakıp bir araya gelmemiz büyük önem taşıyor.
İlginizi Çekebilir