Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan eğitim açıklaması: Topyekün reform gerekiyor
GündemCumhurbaşkanı Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "Öümüzdeki dönemi aileden başlayarak evlatlarımızı hakkıyla yetiştirmek adına değiştirmek şarttır. Bu değişim topyekün bir eğitim öğretim reformunu gerektiriyor." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
TÜRGEV geniş bir yelpazede hizmetleri eğitim ve öğretim alanında en önemli marka olmuş, ve böyle bir duruma gelmiştir Resmi açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi, gerisindeki felsefi birikim ve donanımı ile iftihar verici bir eserdir. Öğrencilerimizin ders içi ve ders dışında tüm ihtiyaçlarını barındıran bu üniversitemiz Mimar Sinan'dan alınan ilham ile hayata geçirilmiştir.
"BATI TÜM İLHAMINI BİZİM KÖKLERİMİZDEN ALMIŞTIR"
Faaliyete başlamasının üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen üniversitemiz önemli bir misyona sahip olduğunun mesajını veriyor. Üniversitemizin büyümesi ve gelişmesine katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
İbn Haldun dünyada sosyoloji ilminin kurucusu olarak kabul edilir. Kendisi bunu Umran ilmi olarak tanımlıyor. İbn Haldun tecrübelerini Mukaddime adlı eserinde insanlığa sunmuştur.
"FİKRİ BUHRANIN İÇİNDEYİZ"
Yaşadığımız her hadise geçmişi anlamadan, geleceği kavramanın mümkün olmadığını bize tekrar tekrar hatırlatıyor. Meselenin siyasi ve ekonomik taraflarını bir tarafa bırakarak sadece ilmi yönünden bakacak olursak, Batı mesela tüm ilhamını bizim köklerimizden almıştır. Biz ise köklerimizi dışlayarak 2 asırdır kendimize yol ve yön bulmaya çalışıyoruz. Fikri bir buhranın içinde bulunuyoruz.
"CUMHURİYETİMİZİN EN BÜYÜK KAYBI BATI TAKLİTÇİLİĞİDİR"
Siyasi bağımsızlığın da, ekonomik bağımsızlığın da temelinde fikri bağımsızlık yatar. Ülkemizin bu süreçteki tartışmalarının merkezinde hep geleceğimizi nerede arayacağımız sorusu yatmıştır. Rönensans ile atak yapan Batı dünyasının hak tanımadan yükselen gücü, bu sorunun sağlıklı olarak tartışılmamasına neden olmuştur. En bayağısından Batı taklitçiliği cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır. Türkiye'nin siyasi, ekonomik, askeri olarak yeniden kendine güvenini kazandığı şu son dönem bu tür tartışmaların daha adil şartlarda yürümesine de imkan sağlamıştır.
"FİKRİ İKTİDARI SİYASİ KADROLAR DEĞİL, BİLİM, SANAT VE HİKMET İNSANLARI İNŞA EDER"
Hükümet olmakla muktedir olmak, muktedir olmakla iktidar olmak arasındaki farkı buradakiler gayet iyi biliyor. Gerçek iktidarın fikri iktidar olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Fikri iktidar yolu zor ve zahmetli bir süreçtir. Bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum. 18 yılda her alanda tarihi hizmetlere imza attığımızı ama eğitim, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum. Genç bir nüfusa sahibiz ama medeniyet tasavvurumuzu hayata geçiremiyoruz. Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi, nefesimizi yansıtmıyor. En haklı olduğumuz konularda bile dünyaya kendimizi anlatamıyoruz. Fikri iktidarımızı hala tesis edemediğimiz kanaatindeyim. Hiç kimsenin bu arayıştan rahatsız olmaması gerekir. Bu arayışa herkesin katkı sağlamasını özellikle bekliyoruz. Fikri iktidarı siyasi kadrolar değil, bilim, sanat ve hikmet insanları inşa eder.
"TOPYEKÜN BİR EĞİTİM ÖĞRETİM REFORMU GEREKİYOR"
Medyanın etkisi ile aile dahil, geleneksel eğitim öğretim yapılarının gücü azalırken yerine daha iyisi konulamamıştır. Batı merkezli popüler kültür ürünleri ile veya sapkın akım hezeyanları ile doldurulmuştur. Önümüzdeki dönemi aileden başlayarak evlatlarımızı hakkıyla yetiştirmek adına değiştirmek şarttır. Bu değişim topyekün bir eğitim öğretim reformunu gerektiriyor.
Kaynak: Haber7
İlginizi Çekebilir