© Davam Haber 2020

Erbakan’dan iktidara ekonomi eleştirisi: “Hayaldi gerçek oldu!”

Yeniden Refah Partisi lideri Dr. Fatih Erbakan, emekli ve asgari ücret maaşlarının enflasyon nedeniyle erimesine dikkat çekerek, iktidarı şu sözlerle eleştirdi: “Nereden nereye ve hayaldi gerçek oldu diyoruz. Diyanet’in Fitrenin artık emeklimize ve asgari ücretlimize de verilebileceği açıklaması, Türkiye’de milyonların nasıl yoksullaştırıldığının ve alım gücünün ne kadar düştüğünü açık bir şekilde göstergesidir.”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, ‘Anadolu Buluşmaları’ programı kapsamında geldiği İzmir’de bir otelde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Özellikle vatandaşların içinde bulunduğu ekonomik krize dikkat çeken Erbakan, Trump’ın Gazze planına karşı iktidarın sessizliğine de tepki gösterdi.

Erbakan ayrıca, CHP ve Ak Parti kadın kollarından katılım sağlayan çok sayıda kişiye program sonunda rozet takdim etti.

“İtibardan Tasarruf Olmaz Diyerek Şatafata Gaz Veriyorlar”

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberinde götürdüğü heyetin Asya turu israfına tepki gösteren Erbakan, itibardan tasarruf edilmez düşüncesiyle lüks ve şatafata gaz verildiğini söyleyerek şunları kaydetti:

“Kamudaki israf, makam uçakları, makam araçları… Türkiye’de 120.000 kamu aracı var, İtalya’da ise 29.000 kamu aracı var. Bununla beraber işte daha geçen gün Endonezya ve Malezya ziyaretinde sayın Cumhurbaşkanının 4 günlük bir ziyarete 3 ayrı uçakla gitmesi… İtibardan tasarruf olmaz denilerek lüks ve şatafata sonuna kadar gaz veriliyor! Maalesef bu lüks ve şatafat düşkünlüğü yüzünden, itibarın lüks ve şatafat ile olacağı düşüncesi yüzünden de kamudaki israf alıp başını gidiyor. Saraylar, bir yandan makam uçakları, bir yandan makam araçları, bir yandan protokol masrafları… Özel uçak ve helikopter kiralamaya yıllık 5.6 milyar lira masraf yapılan bir kamudan bahsediyoruz. Allah’ın izniyle ve milletimizin teveccühüyle, yapılacak olan ilk seçimlerde Yeniden Refah Partisi olarak geleceğiz ve bu adaletsiz düzene son vereceğiz. Bizim inancımız sadece namaz kılmayı, oruç tutmayı, umreye gitmeyi emretmiyor. Bizim inancımız paylaşımda adaleti emrediyor, yönetimde adaleti emrediyor, yargıda adaleti emrediyor, kul hakkına sahip çıkmayı emrediyor. Siz ne kadar namaz kılsanız da ne kadar oruç tutsanız da, ne kadar umreye gitseniz de, elbette ki bunları yapmak lazım bunlar sevaptır ama bir yandan da imkanları imtiyazlı holdinglere, israfa ve faize aktarıp milleti de biraz önce söylediğimiz gibi açlık sınırının altında yaşamaya mecbur ederseniz bu kul hakkının vebalinden kurtulamazsınız.”

“İçeride Aslan iktidar, Trump’a Sessiz Kalıyor!”

Terör devleti İsrail’in soykırım destekçisi ve işbirlikçisi olan Trump’ın Gazze’ye dair alçak planına dikkatleri çeken Erbakan, hükümetin cılız tepkilerini eleştirdi:

“Siyonizmin tamamen emrine girmiş durumda olan Trump Gazze’yi işgal planını açıklıyor ama her nedense içeride muhalefete karşı, gazetecilere karşı aslan kesilen iktidar yetkilileri Trump’ın bu küstah planı karşısında suspus oluyorlar, tamamen cılız tepkiler veriyorlar. Hatta sayın Cumhurbaşkanı, Trump’ın bu açıklamaları ile ilgili bir konuşma yaparken Trump’ın adını dahi anmaktan imtina ederek konuşuyor. Genel başkanları hapse attıran, gazetecileri hapse attıran, muhalefeti soruşturmalarla ve yargı sopasıyla sindirmeye ve bastırmaya çalışan, içeriye geldiği zaman adeta aslan kesilen iktidar yetkililerinin dünya siyonizmine karşı, zalimlere karşı ise maalesef süt dökmüş kedi gibi olduklarını görüyoruz.

Siz elinizde imkan olan bir iktidarsınız, devlet gücünüz var, İslam aleminde bir karşılığınız var. Sadece konuşarak, sadece kınayarak bu işleri geçiştiremezsiniz. Geliniz eğer gerçekten samimiyseniz Trump’ın bu planlarına karşı “biz de Amerika’nın İncirlik üssünü kapatıyoruz” deyin! Geliniz eğer gerçekten samimiyseniz İsrail’in bu işgallerine karşı “Biz de İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere kurulmuş olan Kürecik Radar Üssünü kapatıyoruz” deyin! Geliniz eğer gerçekten samimiyseniz Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail’e akıtılmasının önünü kesin! Bu çağrılarımızı da dış politika ile ilgili olarak iktidara yapıyoruz. Eğer bedel ödemekten korkmuyorsanız tüm bunları yaparsınız!”

“İktidar Enflasyonu Düşüremeyecek”

Emekli ve asgari ücretlinin de artık fitre alacak kadar yoksullaştırıldığına ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamasına değinen Fatih Erbakan, “Tabii Diyanet İşleri Başkanlığının yoksul Müslümanlara verilmesi gereken fitrenin artık Bundan böyle emeklimize ve asgari ücretlimize de verilebileceğini açıklaması Türkiye’de milyonların nasıl yoksullaştırıldığını ve alım gücünün ne kadar düştüğünü açık bir şekilde göstermektedir” dedi.

Vatandaşın yaşadığı ekonomik krizi verilerle ortaya koyan Erbakan, gelinen durumu şu sözlerle gözler önüne serdi:

“Ocak ayı enflasyonuyla %5,03 ile gelen erime, asgari ücreti 21 bin 45 liraya düşürdü ve açlık sınırı bugün Türkiye’de 22.130 liraya çıkmış. Arada 1.086 lira fark var, asgari ücret daha asgari ücretlinin eline geçmeden açlık sınırının altında kaldı. Emeklinin durumu zaten 14.400 lirayla ne olacağı belli. kredi kartı borcunu, bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 2 milyon 558 bin olmuş, 90 takibe düşmüşler. Bir de 90 günlük yasal süre tamamlanmadığı için takibe düşmeyen ama ödeyemeyenler var. Bunlar da 3 milyon 933 bin kişi. Yani 6,5 milyon insan kredi kartını veya bireysel kredi borcunu ödeyemeyecek bir hale gelmiş.

Bununla beraber 2024 yılında karşılıksız çekler %210 oranında artmış, yani 3 misli artmak demektir bu. Ve 2024 yılında 145.000 işletme kapısına kilit vurmuş. Türkiye’de hane halkının borç yükünün nasıl arttığını ve artık alım gücünün ödeme gücünün de ortadan tamamen kalktığının bir göstergesi. Ve 2024 yılında 145.000 işletme kapısına kilit vurmuş. 45.000 kurulan şirket %10.2 azalırken kapanan şirketler %21.4 oranında artıyor. Ekonominin içinde bulunduğu durumu göstermesi bakımından bu verileri paylaşıyorum.

Diğer taraftan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı açıklama yapıyor, gübre fiyatları bir ayda %10 arttı diyor. Bir ayda %10 demek yıllık %100’ün üzerinde bir artış demektir. Seracılık ve sulamada kullanılan elektriğin bir yılda %30.4, tarım ilaçlarının %34.3, tohum fiyatlarının da %40 artış gösterdiği ve gerçek hayattaki artışların TÜİK verileriyle örtüşmediği görülüyor. Bu Bu artışlar gıda fiyatlarının artması demektir. Türkiye’nin gıda enflasyonunda dünyada ilk 5 ülke arasında yerini koruması demektir. Enflasyon düşecek diyenlere bu tarımsal girdi maliyetlerindeki bu orandaki artışları hatırlatmak istiyoruz. Gıda fiyatlarının düşmeyeceğini ve enflasyonun da düşmesinin mümkün olmadığını bu girdi maliyetlerindeki artışları ifade ederek ortaya koyuyoruz.”

“TL’nin Değer Kaybını Gizlemeye Çalışıyorlar”

Piyasada vatandaşın güncel olarak kullandığı banknot verilerini aktaran Erbakan, AK Parti iktidarının TL’deki değer kaybını gizlemeye çalıştığını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Diğer taraftan Ocak sonu itibariyle Türkiye’de kullanımdaki banknotların %96’sı 100 liralık ve 200 liralık banknotlar olarak karşımıza çıkıyor. Normalde Uluslararası Merkez Bankaları standartlarına göre en yüksek banknotun emisyondaki miktarı %50’ye ulaştığı zaman bir üst değerdeki banknotun çıkarılması gerekirken, iktidar TL’deki değer kaybını, paramızın itibarını gizlemek için bu 500 liralık 1000 liralık banknotları çıkarmamak için direniyor. Ancak banka ATM’lerinde günlük çekim limiti 10.000 liraya yükseltiliyor. 50 Liranın altındaki banknotlar da banka ATM’lerinden kaldırılıyor. Bütün bu gerçekler Türk Lirasının alım gücünün nasıl eridiğini, paramızın nasıl pul olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Bunun en önemli göstergelerinden bir tanesi, yani TL’nin en yüksek değerdeki 200 liralık banknotunun ne hale geldiğini göstergesi sayın Cumhurbaşkanının il ziyaretlerinde çocuklara harçlık olarak 200 liralık banknotları dağıtması. Eskiden çocuklara harçlık olarak 5 liralık 10 liralık 20 liralık banknotlar verilirken bugün bizzat sayın Cumhurbaşkanı 200 liralık banknotları harçlık olarak vermek durumunda kalıyor. Banknotumuz, Türk liramız, paramız bu hale gelmiş.”

“Nereden Nereye ve Hayaldi Gerçek Oldu Diyoruz!”

Erbakan, Cumhuriyet altınının tarihte ilk defa asgari ücretten fazla olduğunu hatırlatarak, “Asgari ücretimizin ne hale geldiğinin göstergesi de cumhuriyet altını fiyatının asgari ücretin üzerine çıkmış olması. Bugün geldiğimiz noktada artık bir asgari ücretle bir tam altın bir cumhuriyet altını dahi alınamayacak noktaya gelinmiş. Nereden nereye diyoruz ve hayaldi gerçek oldu diyoruz. Eskiden asgari ücretle 3 altın 4 altın 5 altın alınıyordu. Hatta bir kısmını da tasarruf için bir kenara koyuyoruz diyen vatandaşlarımız bugün asgari ücretle artık bir tane altını dahi alamayacak noktaya gelmiştir” dedi.

“Vatandaşlarımız Et ve Ekmek Kuyruğunda”

Vatandaşın ekonomik sıkıntılarını dile getiren Erbakan, açlık sınırı ve yoksulluk sınırı rakamlarını paylaşarak şu şekilde konuştu:

“Halimizin özeti şudur: Vatandaşın banka borçları 6.6 milyar liradan 3,5 trilyon liraya gelmiş. AK Parti iktidarı döneminde çiftçinin borcu iki buçuk milyar liradan bir trilyon liraya gelmiş. Özel sektörün borcu 88 milyar liradan 5 trilyon liraya gelmiş. Açlık sınırı 22 bin lirayı, yoksulluk sınırı 72 bin lirayı aşmış. Verilere göre Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksul. Aile ve Sosyal Politikalar Sosyal Hizmetler Bakanlığının açıklamasına göre Türkiye’de 5.4 milyon çocuğa sosyal yardım yapılıyor. Bakanlık verilerine göre yılda 20 milyon kişi sosyal yardım alıyor. 8 milyon kişi yakacak yardımı alıyor. Halk ekmek kuyrukları, ucuz et kuyrukları kilometreleri buluyor. Daha dün Yozgat’ta -5 derecede ucuz et ve kıyma alabilmek için vatandaşın oluşturduğu kuyruklar basına yansıdı.

Karşı karşıya olduğumuz ekonomik tablo öyle bir tablo ki mızrak çuvala sığmamaktadır. Böyle bir tablo karşısında bizim iktidardan beklentimiz bir an evvel erken seçimi hayata geçirmesi, sandığı milletin önüne getirmesidir. inşallah bu sandık geldiği zaman bu millet ferasetle hareket edecektir. Görevi Milli Görüşe, onun temsilcisi Yeniden Refah Partimize verecektir ve partimiz ise Milli Görüş ruhuyla aynen geçmişte olduğu gibi ekonomiyi yeniden düze çıkaracaktır. Paylaşımda adalet düsturuyla, önce imtiyazlılar anlayışı yerine önce millet anlayışıyla adil ekonomik düzeni hayata geçirecek ve milletimizi bu çektiği ekonomik sıkıntılardan Yeniden Refah Partimiz kurtaracak.”

“İttifak Olmayacak”

Gazeteciler tarafından sorulan “İktidar ile tekrar bir ittifak olur mu?” sorusuna yanıt veren Erbakan, ittifak kapılarını şu sözlerle kapattı:

“Denenmiş bir kez daha denenmez. Daha önce de ifade ettik: Biz çok samimi bir şekilde büyük bir fedakârlık yaparak Cumhurbaşkanlığı adaylığından feragat ettik. Bir mutabakat metni ortaya koyduk. Bu mutabakat metni karşılıklı olarak imzalandı. Ancak mutabakat metninin tam tersi uygulamalar yapıldı. ‘Bir kez daha oturalım, bir kez daha mutabakat imzalayalım, bir kez daha konuşalım’ denecek bir durumun olmadığını düşünüyoruz. Biz, kendimiz bu sefer müstakil olarak Cumhurbaşkanı adayı olarak yola çıkmış bulunuyoruz.”

“Uyuşturucu Baronlarıyla Mücadele Edeceğiz”

Uyuşturucu kullanımının artması konusuna dair soruyu yanıtlayan Erbakan, asıl olarak uyuşturucu baronlarıyla mücadele edilmesi gerektiğini ve Yeniden Refah Partisi iktidarında bunun yapılacağını belirterek şunları söyledi:

“Erbakan hocamızın söylediği gibi, 5’in 4’ten büyük olduğunu bildiği kadar 4 helalin 5 haramdan büyük olduğunu bilen bir neslin yetiştirilmesi çok önemli. Yeni Doğan Çetesi gibi örneklere de duçar olmamak için ve ahlaki ve manevi erozyondan kurtulabilmek için bununla beraber medyanın da düzenlenmesi lazım. Değerlerimize, kültürümüze uygun yayınlar yapan, mafya özentisi ve kısa yoldan zengin olma meraklısı materyalist bir nesil yetişmesine, ahlaki ve manevi kalitesi düşük bir nesil yetişmesine yol açacak yayınların ıslah edilmesi lazım. Uyuşturucu ile etkili mücadele son derece önemli. Burada önemli olan asıl olarak uyuşturucu baronlarıyla mücadele edilebilmesidir. Torbacılarla kuryelerle yapılan mücadele yerine, devletin istihbaratı güçlüdür, bu istihbaratların değerlendirilmesi ve bedeli ne olursa olsun bunların üzerine gidilmesi lazımdır. Biz eğitimi müfredatın ıslah edilmesini vaat ediyoruz, medyanın düzenlenmesini vaat ediyoruz ve aynı zamanda uyuşturucu ile de özellikle baronlar ve tüccarlar üzerinden etkili bir mücadele vaat ediyoruz. Ahlaki ve manevi açıdan kalkınma için bu adımların atılmasını son derece önemli görüyoruz.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER