© Davam Haber 2020

Fatih Erbakan’dan iktidara ‘Kanal İstanbul’ tepkisi: “Siz önce 11 milyona varan işsizler ordusu meselesini çözün!”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, “Kanal İstanbul ile uğraşmak ve bu enerjiyi, bu kaynakları oraya aktarmak yerine Türkiye’nin yüzde 30’a varan genç işsizliğini, 11 milyona varan işsizler ordusunu işe ve istihdama kazandırmak için harcamak lazım. Birinci dereceden deprem bölgesi olan bir yere 5 milyon insanı daha getirecek olan böyle bir projeye karşı olduğumuzu daha önce ifade ettik!” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Mayıs ayı Aylık Olağan İl Başkanları Toplantısı öncesi düzenlediği basın toplantısında hem Türkiye’nin gündemini hem de iktidarın politikalarını değerlendirdi. Erbakan, Kanal İstanbul projesinden genç işsizliğe, ekonomik yoksulluktan aile kurumunun çöküşüne kadar birçok konuda çarpıcı tespitlerde bulundu.

“Kanal İstanbul’a Harcayacağınız Kaynağı İstihdam İçin Harcayın”

Erbakan, Kanal İstanbul projesine ilişkin net tavrını bir kez daha yineleyerek, “Kanal İstanbul’un yapılmaması gerektiğini bundan birkaç sene evvel de ifade ettik ve hatta Kanal İstanbul’un neden yapılmaması gerektiğine dair bir kitapçık da ortaya koyduk” dedi.

Projeye karşı gerekçelerini sıralayan Erbakan, Türkiye’nin genç işsizlik ve istihdam sorunlarının daha öncelikli olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Kanal İstanbul ile uğraşmak ve bu enerjiyi, bu kaynakları oraya aktarmak yerine Türkiye’nin yüzde 30’a varan genç işsizliğini, 11 milyona varan işsizler ordusunu işe ve istihdama kazandırmak için harcamak lazım. Birinci dereceden deprem bölgesi olan bir yere 5 milyon insanı daha getirecek olan böyle bir projenin uygun olmadığını ifade ettik. Bizim Anadolu’yu doldurmamız, boşalan köylere geri dönüşü tekrar sağlamamız, İstanbul’daki 16 milyonluk nüfusu dengeli bir şekilde Anadolu’ya dağıtmamız, tersine göçü sağlamamız gerekirken 5 milyon insanı daha İstanbul’a getirmek uygun değil. Ayrıca İstanbul’a su sağlayan su kaynaklarına, su havzalarına, çevreye çok olumsuz etkileri olacağını bilim adamları ifade ediyorlar. Ekolojik dengeye zarar vereceğini ifade ediyorlar. Bütün bu sebeplerle biz de Kanal İstanbul projesine karşı olduğumuzu ifade ediyoruz.”

Cumhur İttifakı’na Kapıyı Kapattı

Cumhurbaşkanlığı adaylığından geri adım atmayacaklarını belirten Erbakan, siyasi geleceğe dair net konuştu. Erbakan, parti olarak seçim barajını geçme konusunda bir sıkıntıları olmadığını vurgularken, bazı partilerle işbirliği ihtimaline de kapıyı açık bıraktı:

“Biz Cumhurbaşkanı adaylığımızı ifade ettik. Bununla ilgili bir geri dönüşün olmayacağını söylüyoruz. Cumhur ittifakı ile tekrar bir birlikteliğin mümkün olmadığını da net bir şekilde ifade ediyoruz. Ayrıca baraj problemimizin olmadığını da görüyoruz. Yerel seçimlerde 520 bin üye ile yüzde 7 oy oranına ulaşmıştık. Bugün 650 bin üye ile daha da yukarı bir seviyede olduğumuzu ve baraj problemimiz olmadığını düşünüyoruz. Buna rağmen daha güçlü bir şekilde seçimlere girmek, bir sinerji oluşmasına vesile olması bakımından Milletvekili ve Parlamento seçimlerine yönelik bir ittifakın içerisinde olabiliriz. Bunun içerisinde de tabii Gelecek Partisi olabilir, İYİ Parti olabilir, Saadet Partisi olabilir. Bu partilerle bir ittifak içerisinde olma ihtimalimiz olabilir. Ama şu ana kadar herhangi bir adım olmadı, gelen soru üzerine bunu ifade ediyorum. Bu olmasa da bizim barajı aşmayla ilgili bir sorunumuz yok.”

“Asıl Beka Sorunu İktidarın Ekonomi Politikalarıdır!”

Ekonomik tabloya dair verilerle konuşan Erbakan, Türkiye’de çocuk ve gençlerin durumunun vahim olduğunu ifade ederek iktidarın ekonomi politikalarını şu sözlerle eleştirdi:

“Türkiye’de genç işsizlik oranı resmi rakamlarla yüzde 20’yi aşarken, gerçekte yüzde 30’lara yaklaşıyor. Japonya’da bu oran yüzde 4, Güney Kore’de yüzde 9. Bizde ise gençler iş bulamıyor, hayalleri yıkılıyor. Sayın Erdoğan, “Nüfus azalması beka sorunu” diyor, ama asıl beka sorunu iktidarın ekonomi politikaları! Bu ekonomi politikaları yüzünden, borç-faiz-zam-vergi ekonomisi yüzünden, paylaşımda adaletsizlik yüzünden gençlerimiz işsiz, gençlerimiz evlenemiyor, yuva kuramıyor. Türkiye’de 3 gençten 1’i ne eğitimde ne işte. Nüfus yaşlanıyor evet. Ama, eldeki gençlerimizin durumu da bu. Ne eğitimde ne işte! Bir başka deyişle 4,5 milyon ev genci var Türkiye’de! Ne demek ev genci? Okula gitmiyor, işe gitmiyor, evden çıkmıyor. Ya tablette, ya ekranda ya da cepte. Yazık değil mi? İşsizlik var, bir kısmı iş bulsa da çalışmak istemiyor çünkü gelir seviyesi açlık sınırının altında. Çalışarak aç kalacağıma çalışmadan aç kalayım diyorlar. Türkiye yaşlanıyor, üzgünüz, tamam. Peki bu 4,5 milyon ev gencini evden çıkaracak, hayata katacak, iş ve aş sahibi yapacak bir projeleri var mı? O da yok. Varsa yoksa beton projeleri! Köprüler, otoyollar, havaalanları, hızlı trenler, rezidanslar, toplu konutlar, şimdi Kanal İstanbul’u yapmaya çalışıyorlar. Ama bunların hiçbiri istihdama yönelik, işsizliği önlemeye yönelik değil. Beton çimento projeleriyle günü geçirmeye devam ediyorlar”

Çocuk işçiliği sorununa da değinen Erbakan, “TÜİK’in 2024 verilerine göre, 15-17 yaş grubunda iş gücüne katılma oranı son 4 yılda yüzde 16,2’den yüzde 24,9’a yükselmiş. Avrupa’da, Almanya’da çocuk işçilik oranı yüzde 1’in altında, Japonya’da ise neredeyse sıfır. Bizde ise her 4 çocuktan biri çalışıyor” ifadelerini kullandı.

“Gençler Evlenmiyor Değil, Evlenemiyor!”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “gençler evlenmiyor” açıklamasına doğrudan yanıt veren Erbakan, “Cumhurbaşkanı ‘gençler evlenmiyor’ diyerek yakınıyor. Evlenmiyor değil, evlenemiyor gençler Sayın Cumhurbaşkanı, evlenemiyor!” dedi.

Erbakan, gençlerin karşılaştığı ekonomik zorlukları sıralayarak, “1 aylık ev kirası 1 asgari ücreti aştı. 1 gram altın 4000 lirayı aştı. Ev eşyası ateş pahası. Adına evlilik desteği dediğiniz, onu da herkese vermediğiniz 150 bin lirayla iki bilezik alınamıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin genç nüfus yapısının bozulduğunu vurgulayan Erbakan, “Her aileye en az üç çocuk çağrısı yapılırken geldiğimiz yer, aile başına 1,5 çocuk. Tıpkı Avrupa gibi, yaşlanıyoruz. Muhtemelen yakın gelecekte, Japonya gibi Türkiye’de de yaşlı bezi tüketimi çocuk bezi tüketimini geçmiş olacak” dedi.

“Her 100 Liralık Faturanın 71 Lirası Dağıtım Şirketlerine Gidiyor”

Ekonomide temel meselenin iktidarın önce millet yerine önce imtiyazlılar anlayışıyla hareket etmesi olduğunu kaydeden Erbakan, bunu elektrik faturaları üzerinden şöyle örneklendirdi:

“Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 5 Nisan 2025’te yürürlüğe giren yeni tarifesine göre, konut abonelerinin elektrik faturalarında enerji bedelinin payı yüzde 19’a gerilerken, dağıtım bedeli yüzde 71’e yükselmiş durumda. Yani, her 100 liralık faturanın 71 lirası dağıtım şirketlerine gidiyor! Elektriğin astarı yüzünden pahalı! Son dört yılda enerji birim fiyatı yüzde 24,5 artarken, dağıtım bedeli yüzde 642 gibi akıl almaz bir oranda yükselmiş. Dört kişilik bir ailenin 230 kWh elektrik tüketimi için ödediği 2025’te 595,8 TL’ye çıkmış; bu faturanın 422,3 TL’si dağıtım bedeli, yalnızca 113,6 TL’si enerji bedeli. Dolayısıyla elektrik faturalarından elde edilen gelirin büyük kısmı elektrik dağıtımını yapan imtiyazlı holdinglerin kasasına akıyor. Bu, milletin ezilmesi pahasına imtiyazlıların korunması ve kollanması demektir. Üstelik, şehit aileleri ve gazilere sağlanan ucuz elektrikten bile bu şirketler kazanıyor; bu ailelerin faturalarındaki vergisiz fiyatın yüzde 93’ü dağıtım bedelinden oluşuyor. İktidar derhal bu sömürüye bu haksızlığa dur demelidir. Elektrik dağıtımını kamulaştırarak faturalardaki fahiş bedelleri düşürmelidir ve vatandaşımızın sırtından bu yükü almalıdır.”

“400 Bin Mahkum Cezaevlerinde, Yatacak Yer Yok!”

Cezaevlerinde artan mahkum sayısı üzerinden ülkede sosyal yapının çöktüğünü belirten Erbakan, şu şekilde konuştu:

“Türkiye’de sosyal yapı çökmüş. Tutuklu ve hükümlü sayısı 400 bini aştı. Geçen sene 320 bin iken bir senede 80 bin daha artmış. Bu artış hızı da çok anormal. Peki bize en yakın ülke hangisi? İngiltere… Orada 90 bin tutuklu ve hükümlü var. Birçok cezaevinde yatak yetersizliğinden dolayı mahkumlar nöbetleşe yatıyor. Daha da acısı, 400 bin tutuklu ve hükümlünün 130 bini uyuşturucu madde suçları nedeniyle hapiste. Dindar nesiller yetiştireceğiz derken geldiğimiz yere bakın. Uyuşturucunun hem pazarı, hem transit geçiş noktası haline gelmiş, uyuşturucu baronlarının cirit attığı bir ülke haline gelmiş. Erbakan hocamızın dediği gibi, 4 helalin 5 haramdan büyük olduğunu bilen nesiller yetiştirmek gerekir.”

“Muhalefetmiş Gibi Şikayet Eden Bir İktidarlar Karşı Karşıyayız”

İktidarın 23 senelik acı tablosunu gözler önüne seren Erbakan, iktidarın sorumluluktan kaçtığını belirterek, “İşte Ak Parti’nin iktidarda olduğu 23 yılda geldiğimiz yer: Açlık sınırının altında asgari ücret ve emekli maaşı. Halkın %45’i açlık sınırı altında, %80’i yoksul. 85 milyonun bankalara tam 4,2 trilyon TL borcu var. Çiftçilerin bankalara 1 Trilyon TL borcu var. KOBİ’lerin 3,6 Trilyon TL borcu var. İcra dosyaları 23 milyona ulaşmış.Yılda 18 milyon insan sosyal yardım alıyor. Parçalanmış aileler. Uyuşturucu bağımlısı gençler ve hatta çocuklarla karşı karşıyayız. Ateizmin ve deizmin pençesine düşmüş gençlerle, çürümeye terkedilen toplumsal yapı ile karşı karşıyayız. Artık artmayan ve her geçen gün yaşlanan nüfus ile karşı karşıyayız. Ve bu olumsuzlukların sorumlusu değilmiş gibi bunların hiçbirini üzerine alınmayan ve adeta muhalefet partisi gibi sürekli şikayet eden bir iktidarla karşı karşıyayız.” diye konuştu.

“Bu İktidarla da CHP ile de Kurtuluş Mümkün Değil!”

Türkiye’yi içinde bulunduğu maddi ve manevi krizden Milli Görüş’ün ve Yeniden Refah’ın kurtarabileceğini söyleyen Erbakan sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Maddi ve manevi kurtuluşun bu iktidarla olmayacağı artık açık bir şekilde ortadadır. Ana muhalefet partisi CHP ile olur mu? Elbette olmaz. CHP’nin iktidara geldiği hiçbir dönemde ekonominin düzeldiği görülmemiştir. Tam tersine ekonomik kriz, yokluk, kıtlık olmuş. Bu manevi kalkınma hamlelerini CHP’nin de yapabilmesi mümkün değil! Öyleyse bu sıkıntılardan çıkış yolu, maddi ve manevi kalkınma hamlelerini gerçekleştirecek, yaşanabilir ve yeniden büyük Türkiye’yi kuracak olan Yeniden Refah Partisi’dir! Tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Biz Milli Görüşüz, 85 milyonun bir kuruşunu babamızın oğlu da olsa yedirmeyeceğiz!”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER