DOĞAN AYDAL, VARLIK FONU ARACILIĞI İLE MADEN HOLDİNGİ KURULMASI TİCARETTE HAKSIZ REKABETTİR.
SiyasetYeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez'in bir dergiye verdiği röportaj üzerine bir açıklama yaptı.
Aydal yaptığı açıklamada "Varlık Fonu Genel Müdürü Sayın Zafer Sönmez, 10 Haziran 2020 tarihinde “Madencilik Türkiye “ dergisine verdiği röportajda, Varlık Fonunun, yirmi değerli madenini bünyesine kattığını ifade etmiştir. Mevcutlara ilave olarak bu madenlerle birlikte bir Maden Holding’i kurmaya başladıklarını ifade etmektedir. Yani Devlet Varlık Fonu içinde devasa bir KİT oluşturmaktadır. Bir Maden Karteli oluşmak üzeredir" dedi.
Elindeki bütün Devlet Kuruluşlarını özelleştirmeye çalışan Hükümet, yeni bir Devlet Kuruluşu için neden çalışmaktadır? diye soran Aydal "Böyle bir kurum her durumda özel sektör karşısında haksız rekabet oluşturacaktır" dedi.
Aydal; "Sayın Genel Müdür Zafer Sönmez ayrıca, “Varlık Fonu Özelleştirme İdaresi değildir, portföyündeki şirketleri satmak gibi bir amacı yoktur, amacı değer yaratmaktır.” demektedir.
Satın alınan ve Varlık Fonu bünyesine katılmasına karar verilen bu şirketler kar eden Devlet Kuruluşları ise idari formatları-bağlı olduğu Bakanlıklar neden değiştirilmektedir? Zarar eden Kamu kuruluşları ise Varlık Fonu bünyesine alınmalarıyla kar eden kuruluş haline nasıl getirilecektir? Varlık Fonu bu tip şirketleri yönetecek tecrübe ve personeli yoktur" dedi.
Ayrıca, Sayın Zafer Sönmez Varlık Fonunun Özelleştirme İdaresi Fonu’nun verdiği 50 Milyon TL sermaye ile kurulduğu gerçeğini unutmuşa benzemektedir diyen Aydal; "Varlık Fonundaki kurumlar herhangi bir zamanda satılabilir, alınan borca karşılık olarak gösterilebilir, hatta ekonomik bir sıkıntı olur ve borç ödenmez ise haciz ile satılabilir şirketlerdir" dedi.
Doğan Aydal; "Olayın gözükmeyen bir başka boyutu da, 2015-2017 arasında kapatılan 437 Maden şirketi ile ilgilidir. Yeni Maden Kanununun getirdiği birçok anlamsız ceza dolu kanun maddesi Madenciyi canından bezdirmiştir. Maden ruhsatlarını veren kurum kanunen Enerji Bakanlığı olması gerekirken bütün ruhsat izinlerinin Başbakanlığa gönderilmesi de Madenciliği engelleyen ayrı bir felaket olmuştur" dedi.
Kanunun hemen ertesinde hazırlanması gereken Maden Yönetmeliği, Kanundan onyedi ay sonra hazırlanarak, Madenciler bilinmez bir boşluk içinde bırakılmışlardır açıklamasını yapan Aydal "2015’te çıkan Maden Kanununun her maddesi birkaç defa değişikliğe-eklemelere uğramıştır. Kanun tanınmaz hale geldiğinden, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bugünlerde Yeni bir Maden Kanunu hazırlığına girişmiştir" dedi.
Aydal; "Bütün bu karışıklıklar sonucunda 2015 öncesi 5 milyar dolar olan ihracatımız, 2017 sonunda 3,5 milyar dolara düşmüş, aynı dönemdeki maden ithalatımız 3,5 Milyar dolardan 5 Milyar dolara çıkmıştır. 2016-2017 döneminde, Sayın Maliye Bakanımızın Sayın Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak hizmet verdiğini de hatırlatmakta fayda vardır" dedi.
Bu kadar karışık bir kanun maddeleri arasında Varlık Fonunun bu şirketleri nasıl çok değerli hale getireceği de gerçekten merak edilmektedir diyen Aydal; "Bir başka endişe de, bütün bu değerli madenlerin bir holding haline geldikten sonra, yerli-yabancı bir kişi ve/veya kuruma topluca satılma ihtimalidir" ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir