Fatih Erbakan’dan kritik çağrı: Artık samimiyetinizi gösterme vaktidir!

Siyaset

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Dr. Fatih Erbakan, partisinin Sosyal İşler Başkanlığı’nca Ankara’da bir otelde düzenlenen STK buluşmasına katıldı.

 

‘Mağduriyetler Milli Görüş iktidarında çözüm bulur!’

Süresiz Nafaka Mağdurları Derneği, İmar Yasasına Takılanlar Derneği, 6284 Mağdurları Derneği, Çocuksuz Babalar Derneği, Başıboş Sokak Hayvanları/Güvenli Sokaklar Derneği, Çek Mağdurları, Belediye Şirket İşçileri Derneği, Dağılmış Aileler Derneği ile Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği’nin de aralarında bulunduğu mağdurları temsilen 100’den fazla STK temsilcilerine hitap eden Erbakan, siyasi tarihe bakıldığında toplumun yaşadığı mağduriyetlerin Milli Görüş iktidarlarında çözüme kavuşturulduğunu söyledi.

 

‘Yeniden Refah Partisi vazifesini layıkiyle yerine getirmiştir!’

Gerek iktidarda, gerek muhalefette olduğunda Milli Görüş’ün daima halkın sorunlarının çözümünde etkin rol oynadığını belirten Erbakan, şöyle konuştu:

 

“Milli Görüş’ün yegane temsilcisi Yeniden Refah Partimiz de, bundan 5 yıl önce 2018 yılında kurulmuş bir siyasi parti olarak ülkemizin birçok sorunun çözümünde anahtar parti olma başarısını göstermiştir. Yeniden Refah Partimiz, ele aldığı sorunlar ve sunduğu çözüm önerileri ile 5 yıl gibi kısa bir sürede ‘EYT, Süresiz Nafaka, 6284 Sayılı yuva yıkan kanun, aşı ve sağlık güvenliği, Ayasofya’nın cami olarak açılması, LGBT projesi ile ilgili bilinçlenme, ekonomi ve benzeri birçok konuda milletimizin gür sesi ve çözüm odağı’ haline gelmiş, bununla birlikte siyaset kurumunu ve toplumu pek çok mağduriyetler hakkında bilinçlendirme vazifesini layıkıyla yerine getirmiştir.”

 

‘Hayra motor şerre fren’ olma hassasiyetinden asla vazgeçmeyiz!

Cumhur İttifakı’na olan desteklerinin asla pazarlıklar zemininde yürümediğinin altını çizen Erbakan, “Biz Yeniden Refah Partisi olarak, kimseyle makam, mevki pazarlığı yapmadık. Biz, ortaya koyduğumuz protokolle, milletimiz için, memleketimiz için iyi olan, faydalı olan neyse onların gerçekleşmesini istedik. Milletimizin maddi ve manevi sıkıntılarından kurtarılması için bu protokolü ortaya koyduk. Bugün bu salonda müzakere edecek olduğumuz mağduriyetlerin giderilmesi temelinde Ak Parti ile bir mutabakat gerçekleştirdik. Bu gönül rahatlığıyla, vicdan huzuruyla diyoruz ki, Biz, Cumhur İttifakı içinde yer alsak da, almasak da doğruya doğru yanlışa yanlış demekten asla imtina etmeyiz. “Hayra motor, şerre fren” olma hassasiyet ve gayretimizden asla vazgeçmeyiz…” şeklinde konuştu.

 

‘İktidarın mağduriyetlerin çözümünde artık bahanesi kalmamıştır!’

AK Parti’nin Cumhuriyet tarihinde başka hiçbir siyasi partiye nasip olmayacak şekilde 22 sene tek başına iktidarda olduğunu belirten Erbakan, ülkede yaşanan sorunların çözülmesinde artık bahanelerinin kalmadığını belirterek şöyle devam etti:

 

“Ak Parti, son 22 senede istediği uygulamaları hayata geçirebilecek bir siyasi alana, zamana ve meclis çoğunluğuna sahip olmuştur. Son 22 senedir yaşadığını ifade ettiği tüm mağduriyetlerde milletimize başvurmuş ve milletimiz tarafından mağduriyeti giderilmiş bir siyasi parti olan Ak Partinin, bugün ülkemizin çeşitli kesimlerinin yaşadığı mağduriyetleri çözecek adımları atmaları gerekiyor. Yaşadığı her mağduriyette milletine başvuran bir siyasi partinin, vatandaşının yaşadığı mağduriyetlere kulak tıkaması asla kabul edilemez.

 

Elbette Ak Parti iktidarları mağduriyetlerin giderilmesi için atmış olduğu adımlar olmuştur. Ancak bir mağduriyeti giderirken, yeni bir mağduriyet oluşturulmaktadır; İşte EYT çözüme kavuşturulurken, 1 günle 17 yıl gibi emeklilik farkları oluşmuştur. Staj ve çıraklık mağdurları, 2000’liler gibi yeni mağdur grupları oluşmuştur. Kadına yönelik şiddeti önlemek isterken, erkekler, çocuklar hatta yine kadınlar mağdur edilmiştir. Genel seçimler sonrasında maaşlara zam yapılmıştır ancak KDV, ÖTV, diğer vergi ve harçlara yapılan yüksek zamlar ve icat edilen yeni vergilerle maaşlara kaşıkla yapılan zamlar, daha milletimizin eline geçmeden buhar olup gitti.”

 

‘Bir de bunların memleketi yönettiğini düşünün!’

‘Muhalefet Partilerinin, Başta Ana Muhalefet Partisi CHP olmak üzere, kendisini mağduriyetlerin çözüm merkezi gibi gösteren partilerin bu mağduriyetlere karşı tutumu da iktidardan farklı değildir.’ diyen Erbakan, muhalefet partilerinin de çözümün adresi olamayacağını belirterek, şöyle devam etti:

 

“Örneğin; CHP genel başkanının namus sözü vermiş olmasına rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediyede işten çıkarmalarla yeni mağduriyetler oluşturduğunu görüyoruz. Her seçim öncesinde ülkemizin kanayan yarası taşeron sorununu çözeceğini iddia eden Sayın Kılıçdaroğlu, 2019 yılında kazanmış olduğu belediyelerde, geçen son 4 senede, taşeron sorununu neden çözmemiştir? ‘Kentsel dönüşüm’ dediler, ‘konut sorununu çözeceğiz’ sözü verdiler, tutamadılar.

 

‘Ulaşım ücretlerini sembolik hale getireceğiz’ sözü verdiler, ulaşım ücretlerine %200’ün üzerinde zam yaptılar. Benzer oranlarda suya zam yaptılar. Dolar cinsinden %10,75 faizle borç alarak dünya rekoru kırdılar. Bu borcun bedelini de 16 milyon İstanbullu’ya ödettiler. Bir de bunların memleketi yönettiklerini düşünün. Bunlar bir şehri bile yönetemezken, bunca toplumsal mağduriyeti çözebileceklerini iddia ediyorlar. Milletimiz de çözümün adresinin malum muhalefet partileri olmadığını çok iyi biliyor.”

 

‘Artık milletimizin mağduriyetlerine kulak verme vaktidir!’  

TBMM’nin Ekim ayında açılmasıyla birlikte, siyasetin çözmesi gereken birçok mağduriyet bulunduğunu söyleyen Erbakan, sorunları sıralayarak sorunların çözümü için tüm partilere seslendi:

 

1) Uzman Çavuşlarımızın Kadro ve Özlük Haklarında gerekli iyileştirmeleri yapılması,

 

2) Güvenlik Korucularımızın, maaş ve özlük haklarını iyileştirilmesi,

 

3) Polislerimizin, itfaiyecilerimizin, İnfaz koruma memurlarımızın ve bekçilerimizin maaş ve özlük haklarında iyileştirilme yapılması, görev başında vefat eden itfaiyecilerimizin şehit statüsüne alınması,

 

4) Ayırt etmeksizin tüm taşeronlarımızın yasal düzenleme ile kadroya alınması,

 

5) Atama hakları ellerinden alınan 2020 KPSS Karma Atama mağduru 15 bin öğretmenimize ek atama hakkı verilmesi,

 

6) Planlı bir şekilde 150 bin öğretmen atamasının yapılması,

 

7) Özel okullarda çalışan öğretmenlerimizin Öğretmenlik Meslek Kanunu Kapsamına alınması ve Taban Maaş uygulamasına geçilmesi,

 

8) Özel kreşlerde asgari ücretin altında çalıştırılan uzman ve öğretmenlerin haklarının gözetilmesi,

 

9) Yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışan akademisyenlerimize ek zam yapılması,

 

10) Tüm kamu çalışanlarına ve emeklilerine 3600 ek göstergenin verilmesi,

 

11) Diploma denkliği için bekleyen 104 bin vatandaşımızın denklik probleminin çözülmesi,

 

12) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimizin atanma sorunlarının çözülmesi,

 

13) Fahri Kur’an Kursu Öğretmenlerimize daimi kadro verilmesi,

 

14) Kamu Mühendislerinin maaşlarında iyileştirmenin yapılması,

 

15) Engelli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması, engelli istihdam oranının artırılması

 

16) Staj ve çıraklığın sigorta başlangıcı sayılarak EYT kapsamına alınması,

 

17) 2000 sonrası sigortalılarımızın emeklilik yaşı ve prim günlerinde düzenleme yapılması,

 

18) “Yardımcı Hizmetler Sınıfı”nın kaldırılarak, mensuplarının “Genel İdari Hizmetler ve Teknik Hizmetler Sınıfı”na geçirilmesinin sağlanması.

 

19) TYP (Toplum Yararına Projeler) kapsamında, İŞ-KUR tarafından istihdam edilen ve hizmet süreleri sona eren vatandaşlarımızın iş sahibi yapılması,

 

20) Tayinlerde aile bütünlüğünü sağlayıcı düzenlemelerin yapılması,

 

21) Kamuya alımlarda mülakatların kaldırılması

 

22) Süresiz nafaka mağduriyetinin giderilmesi,

 

23) 6284 sayılı kanunda ve Medeni Kanunda aile bütünlüğünü tehlikeye sokan maddelerin revize edilmesi

 

24) Emeklinin ve çalışanın yaşanabilir bir gelir seviyesine kavuşturulması gibi birçok mağduriyet çözüm beklemektedir…!!

 

Ben buradan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı olarak, tüm siyasi partilere sesleniyorum! Şeyh Edebalı’nın “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın!” lafzını dilinden düşürmeyenlere sesleniyorum. İktidarından muhalefetine, seçim dönemlerinde kendisini bu mağduriyetlerin çözüm merkezi olarak gösterenlere sesleniyorum. Mağdur insanlarımızı seçim malzemesi olarak kullananlara, onları sadece seçim arefesinde hatırlayanlara sesleniyorum! Artık samimiyetinizi gösterme vaktidir… Milletimiz, bu mağduriyetleri gidermek üzere sizleri ve bizleri seçmiştir. Ekim ayında TBMM’nin açılmasıyla birlikte, bu sorunları mutlaka çözüme kavuşturmamız gerekmektedir…