Savunma sanayiindeki kritik proje bilgilerini yabancılara pazarlayan casusluk çetesi, ‘yerli üretim’ konusunda hassas generalleri de fişleyip hedefe koymuş. Sanıklardan emekli Albay Faruk Baytürk, yabancı firmalara danışmanlık yapan Emre Özlük’e gönderdiği “Firefly” (Ateşböceği) başlıklı notta Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı ile Teknik Başkanı’nın gitmesi gerektiğini söylüyor.
Savunma sanayiindeki kritik proje ve ihalelerin bilgisini yabancılara pazarlayan casusluk çetesiyle ilgili soruşturmada ele geçen belgelerde çarpıcı detaylar var. Sanıklardan emekli Albay Faruk Baytürk, yabancı firmalara danışmanlık yapan Emre Özlük’e gönderdiği “Firefly” (Ateşböceği) başlıklı notta, Türkiye’nin yüksek fiyatlarla yurtdışından aldığı sonarlar ve denizaltı bataryalarını millileştirmek için yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi veriyor.
YERLİ SEVDASI İŞİ BU NOKTAYA GETİRDİ
Baytürk, notun devamında bu çalışmaların engellenmesi için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı ile Teknik Başkanı’nın değişmesi gerektiğini söylüyor: “Çözüm; ancak teknik ve kurmay başkanı değişirse, iş ancak o zaman geriye döner. Siyasi nedenlerle ortaya çıkan yerlileşme sevdası işi bu noktaya getirmiş.”
8 ARALIK 2019’DA YAZILDI
Belgede, bataryalarla ilgili anlaşmanın, Emre Özlük’ün çalıştığı firmanın danışmanlık hizmeti verdiği “L3” firmasından alınması için yol haritası belirlendiği de görülüyor. Notun kaleme alındığı 8 Aralık 2019 tarihli belgede Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı’nı Tümamiral Cihat Yaycı, Teknik Başkanlığı’nı ise Tuğamiral Rıza Adanır yapıyordu.
DONANMA TÜBİTAK’IN ÜRETMESİNİ İSTEDİ
Yeni Şafak’ın ulaştığı bilgilere göre Tümamiral Cihat Yaycı’nın Kurmay Başkanlığı döneminde Donanma’nın malzeme ve sistem ihtiyaçlarını karşılamak için TÜBİTAK ile önemli işbirliğine gidildi. Bu kapsamda Donanma’da oluşturulan ekibe Deniz Kuvvetleri Teknik Başkanı Tuğamiral İbrahim Rıza Adanır, TÜBİTAK ekibine ise MAM Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kılıçarslan başkanlık etti. Deniz Kuvvetleri, TÜBİTAK’a yurtdışından satın alınan malzeme listesini vererek bunlardan yerli olarak üretilebileceklerin araştırılmasını talep etti. Çalışmaları kolaylaştırmak için de Donanma’nın elindeki arızalı, çalışmayan malzemeler TÜBİTAK’a teslim edildi.
Cihat Yaycı
TÜBİTAK “YAPARIZ” DEDİ
Bu ürünler arasında özellikle gemilerde deniz altında ses dalgaları üzerinden çevredeki cisimleri, boyut, uzaklık ve diğer verileriyle algılayan, su altında/üstünde yol alma ve haberleşmeyi sağlayan Helras ve AQS-18A sonarları ile denizaltı bataryaları yer alıyordu. Yaycı’nın da bizzat katıldığı toplantılarda TÜBİTAK ekibi, yurt dışında çok pahalıya satılan AQS-18A sonarının ıslak bölümünün yapılabileceği, kimyasallar gibi raf ömrü olan malzemeleri de üretmek için çalışabileceklerini anlattı. Denizaltı bataryalarının ise Aspilsan ve Meteksan tarafından üretilmesi gündeme geldi.
SANIKLAR ENDİŞE ETMİŞ
Sanık Faruk Baytürk el yazısı notlarında Meteksan’ın acil ihtiyaç konusu bataryaları üretebileceğini, ama deniz helikopterlerin füzelerden kaçabilmesini sağlayan “Firefly”ın yerli olarak üretilemeyeceği yorumunu yapıyor.
YAYCI'YI HEP NOT ETTİLER
Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, 15 Mayıs 2020’de bu görevden alınarak Genelkurmay Başkanlığı emrine atandı. Yaycı, 6 gün sonra 21 Mayıs 2020’de Deniz Kuvvetleri’nden istifa etti. Tuğamiral İbrahim Rıza Adanır ise Yaycı’nın istifasından 2 ay sonra toplanan YAŞ’ta Teknik Başkanlığı’ndan alınarak İstanbul Pendik’te Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Teknik Komutanı olarak atandı. Adanır bu yılki YAŞ’ta kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edildi. Emre Özlük’ün Yaycı’nın yeni görevi istifasıyla ilgili yaptığı değerlendirme de patronu Mustafa Sırrı Akın imzasıyla Leonardo firmasının Türkiye’deki temsilcisi Sergio S.’ye gönderildi. Notta Yaycı ile ilgili bu gelişmenin hem Yaycı’ya, hem de Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal için sürpriz olduğu ifade ediliyor.
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı: Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin 570 yıllık ihtiyacını karşılayacak rezervler var
TVNET canlı yayınında konuşan müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Doğu Akdeniz'de bulunan doğal gaz rezervlerinin Türkiye'nin 570 yıllık ihtiyacını karşılayacağını belirterek, “Şimdi biz bunları bırakalım mı? Yıllar sonraki nesiller ya bizi küfürle anacak ya da şükranla.” ifadelerini kullandı.
Kaynak:Yenişafak
Yorum Yazın