Öncü olmak istiyorlar… Öncelikli hissediyorlar kendilerini. Madalyonun iki yüzünden bahsediyorlar. Madalyon asılan/asılacak boyun ‘biziz’ diyorlar. Dahası da var! ‘Yeryüzünde efendiler biziz, diğerleri ya kölemiz, ya da insan sınıfında..
Öncü olmak istiyorlar…
Öncelikli hissediyorlar kendilerini.
Madalyonun iki yüzünden bahsediyorlar.
Madalyon asılan/asılacak boyun ‘biziz’ diyorlar.
Dahası da var!
‘Yeryüzünde efendiler biziz, diğerleri ya kölemiz, ya da insan sınıfında bile değiller’ diyorlar.
Yaklaşık 7 bin yıldır hedefe ulaşmaya çalışıyorlar.
Yılda bir, yüz yılda bir toplantılar yapıp insanlığa sınırlar çiziyorlar.
Neredeyse bir asırdır.
Ya sınırlara uyacaksın, ya biz sınırlara uyanlarla devam edeceğiz edasındalar.
En azından soğuk savaş dönemini böyle geçirdiler.
Sona yaklaştıklarını düşündüklerinde değişim kelimesini telaffuz ediyorlar.
Şimdi ‘sınırları kaldıralım gerekli değil’ demeye başladılar.
Dünyanın yaşadığı buhranlı günlerde önce sağlık çalışanlarının evrensel olmasını dillendirdiler.
Ardından öğretim görevlilerinin, askerlerin, hatta siyasilerin evrenselleşmesini gündeme getirecekler.
Çıkarları için.
Bir bakmışsın Bıden Japonya’nın yönetimine talip olmuş!
Olur mu olur.
Oyun kuralını koyanlar ne derse o oluyor.
Bu iş nasıl oluyor!
Satranç oynar mısınız?
Siyah ve beyaz çeşitli şekillerde taşlar vardır.
Duruma göre bazen size bazen rakibinize düşebilir herhangi bir renk.
Satrançta siz veya rakibiniz kazanır oynadığınızda ya!
Oysa oyunun kurallarını öyle koyuyor, öyle oyuncularla oynuyorlar ki siyah taşlar da kazansa beyaz olanlar da, kazanan kendileri oluyor.
Hatırlayın!
ABD seçimlerinde yıllar önce Hüseyin Barac Obama ile Hillary Diane Rodham Clinton birbirlerine rakiptiler.
Yarışı Obama kazanmıştı. Hillary seçimlerden sonra Obama’nın kabinesinde görev yapmadı mı?
Tüm dünyada bu stratejiyi uyguluyorlar.
Obama kazanınca onlar, Hillary kazanınca yine onlar.
K a z a n ı y o r l a r.
Yani dostlar oyunun kuralları böyle!
Sağ partiye oy verince Chatham House, sol partiye oy verince yine Chatham House gücü elde ediyor.
Sadece bu kadar da değil!
B’nai B’rith, Bilderberg, Sanhedrin siyonist yapı ülkenizde söz sahibi oluveriyor.
Dolar yükselince kazanan bunlar. Faiz düşünce de kazanan yine bunlar. Kazananlar enflasyon düşmüş çıkmış olsa da ‘asla’ zarar etmiyorlar.
Darlıkta da bollukta da, kıtlıkta da!
Bildiğimiz kağıda karşılıksız olarak basılan yeşil dolarla, sarı ve beyaz bono ile, yani üç kağıt oyunuyla insanlara acı çektiriliyor.
Emekleri varlıkları gelecekleri üç kağıtla insanların ellerinden alınıyor.
Sizi gidi üç kağıtçılar sizi.
Biliyor musunuz?
Hangi ülkede konuşlanmışlarsa en fazla orasını sömürüyorlar.
Dünya ticaret hacmi 18,5 trilyon dolar civarında.
ABD adeta üsleri konumunda. ABD’ye yılda trilyon dolar sevilerinde faiz ödetiyorlar. Ülkede yüz Milyona yakın evsiz insan yaşıyor ve hala sömürü en üst seviyede devam ediyor.
Dünyamız bir belirsizlik içinde. Yaşantımız giderek zorlaşıyor.
Ancak planı yapan, oyun kuralını koyanlar için aynı şey söz konusu değil bence!
Bir umutla bazı kesimler dünya değişecek diyor.
Ne değişecek?
İnsanlık artık sömürülmeyecek mi?
Yıllardır sosyolizm başka, kapitalizm başka kanaldan insanları sömürüyordu.
1991’e kadar SSCB diye bir güç vardı. Sporcuları bile belirlenmiş plan dahilinde eğitiliyordu. Hitler Rusya’yı işgal için gitmişti. Sonra ne oldu? Almanya’nın yarısı Sovyet kontrolüne girdi. Berlin duvarı yıkılana dek süreç devam etti. Her şeye rağmen dünyanın son imparatorluğu SSCB dağılma sürecine girdi. O tarihe kadar çift kutuplu bir dünya vardı.
Yaklaşık 30 yıldır tek kutuplu dünyada yaşıyoruz.
Değişen nedir!
Sömürü devam edecekse! Tek kutuplu güç ABD olsa ne olur Çin olsa ne yazar?
Siyonizm felsefesi sürer!
Tez veya Antitez = Sentez devam eder.
Değişim buna denmez.
Devrim ve değişim siyonist yapının tamamının yeryüzünden silinmesi için insanlığın her platformda her türlü ve topyekün karşı koymasıyla gerçekleşebilir.
İşe çıban başından başlanmalı!
Mazlum coğrafyaların yanaklarından sevinç gözyaşları süzüldüğünde bir devrimden, değişimden bahsedebiliriz.
Facebook Yorum
Yorum Yazın