Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma ve Emniyet Teşkilatlarımıza 7204 Yeni Aracın Hizmete Alım Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Güçlü devletin şartının güvenlik olduğunu belirten Erdoğan, "Vatan topraklarının her karışında asayiş sağlanmalı. Lübnan'a karşı düzenlenen siber saldırılarla bunun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gördük. Yaptığımız yatırımların kıymeti böylece anlaşılmış oldu. Türkiye'nin huzurundan en ufak taviz vermeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma ve Emniyet Teşkilatlarımıza 7204 Yeni Aracın Hizmete Alım Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde;
İçişleri Bakanlığı'mızın kıymetli mensupları, sevgili polis ve jandarmalarımız, misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Tüm emniyet güçlerimize selamlarımı gönderiyorum.
85 milyonun emniyeti, huzuru, birlik ve beraberlik için çalışan polis ve jandarma ülkemizin de milletimizin de kıvanç kaynağıdır. Birlik ve beraberlik içinde yaşıyorsak, çocuklarımız korkmadan okuluna gidiyorsa, malımız mülkümüz, namusumuz ve bayrağımız teminat altındaysa bunda aslan payı sizindir.
Sizlere Türkiye için yaptığınız hizmetler dolayısıyla kalpten teşekkür ediyorum. Jandarma ve emniyet teşkilatlarına araç alım törenini gerçekleştiriyoruz. Sizlerle olmaktan duyduğum bahtiyarlığı vurgulamak isterim. Ömrünü tamamlayan araçları yeniliyoruz artık. Bu araçlar asayiş, terör ve uyuşturucu ile mücadele başta olmak üzere güvenlik faaliyetlerini kolaylaştıracak. Ekiplerimize hayırlı olsun. Polis ve jandarmamızın ayağının değmediği hiçbir yer olamaz.
İnsan kaynağı ile araç gereç kapasitesinin artırılması şart. Daha da caydırıcı olacak olan teknik donanım ve imkanlardır.
Devletin asli vazifesi vatandaşının huzur ve güvenliğini sağlamaktır. Yakın tarihimizde güvenlik noktasındaki sıkıntıların acısını çok çekmiş bir ülkeyiz. 70'lerde sokakların nasıl kaosa sürüklendiğini, daha sonra nasıl bir atmosferin hakim olduğunu net hatırlıyoruz. Gençlerimizi o karanlık iklimde kaybettik. Millet olarak çok ağır faturalarla karşılaştık. Bizi ikinci sınıf ekonomiye, demokrasiye mahkum ettiler. 2002 yılında göreve geldiğimizde asayiş hizmetlerinin kalitesinin artmasına büyük önem verdik.
Lübnan'daki terör saldırıları ile bunun ne kadar önemli olduğunu gördük. Milli teknoloji hamlemizin yatırımların kıymeti anlaşılmış oldu. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşana kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
Türkiye'nin huzurundan en ufak taviz vermeyiz. Son derece kararlıyız. Milletimize demokrasimize yönelik en ufak tehdidi dahi görmezden gelmiyoruz.
Kaynak:Yenişafak
Yorum Yazın