Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Bekin; " ABD'deki Kongre binasının işgaliyle yaşanan katı gerçekler bizlere bir kez daha gösterdi ki, küresel güç dengesini yönetmeye çalışan ABD'nin, kuvvet politikası adına kendi kendini yok etmekte olduğu artık kaçınılmaz bir gerçektir." ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, ABD'nin başkenti Washington'daki Kongre binasının Başkan Trump'ın yanlıları tarafından baskına uğraması ve yaşanan şiddet olaylarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Amerikan rüyasının çöküşü
Trump taraftarlarının Western dizilerini çağrıştıran şiddet ve zurbaz metotlarla polis barikatını aşıp Kongre binasını işgal etmeleri, Amerika’da yaşanmakta olan karmaşık anlaşmazlıkları gün yüzüne çıkardığını vurgulayan Bekin şunları kaydetti: "1980 seçimleri sırasında ABD Başkan adayı Ronald Reagan tarafından kullanılan "let's make America great again" (Amerika’yı yeniden güçlü yapalım) sloganını aynen benimseyen Başkan Trump’ın ortaya koyduğu stratejik hedefle Amerika’yı yeniden küresel güç yapabilme adına çıktığı yolun nihayetinde büyük bir hüsran yaşayarak ülke içinde bir anda meşruiyet zeminini kaybetme noktasına gelmiş oldu.
'Dünyada hiç kimse artık ABD'den korkmayacak'
Özellikle Dış İlişkiler Konseyi (CFR) Başkanı Dr. Richard N. Haass’ın Kongre binasının işgali üzerine yaptığı açıklamada; ‘Başka ülkelerin başkentlerinde görme imkânına sahip olabileceğimiz, bu ülkede ise böyle bir şey görebileceğimizi hayal dahi edemediğimiz manzaralar görmekteyiz. Bundan böyle, dünyada hiç kimse büyük ihtimalle artık bizleri aynı şekilde görmeyecek, saygı duymayacak, korkmayacak veya bize güvenmeyecektir. Eğer ki Amerikan sonrası dönemin bir başlangıç tarihi olacaksa, o tarih kesin olarak bugündür” ifadesi aslında ABD’nin, birçok ülkeye istikrarsızlık ihraç etmekte olduğunun önemli bir itirafı niteliğindedir."
Trump'ın ırkçı politikaları büyük yaralara neden oldu
ABD Başkanı Trump’ın iktidarı döneminde beyaz üstünlükçü ırk, İslam ve Müslüman düşmanlığı ve anti-göçmen politikalarıyla toplumsal katmanlar arasında ayrıştırıcı politikalar oluşturduğunu hatırlatan Bekin, "Sürtüşmelere dayalı kriz politikaları ile dengeleri kendi lehine çevirme çabaları, Ortadoğu’daki gelişmeleri kendi ve İsrail çıkarları doğrultusunda siyasi maşinasyon olarak kullanma ısrarı, tek taraflı olarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme ve Golan tepelerini İsral’e iade politikaları büyük yaralara neden oldu." dedi.
Kongre işgali yepyeni gerçekleri ortaya çıkardı
ABD Kongre binasının işgalinin her açıdan yepyeni gerçeklerin de ortaya çıkmasına vesile olacağını belirten Bekin, "ABD, çağdaş demokrasi, insan hakları, özgürlüklerin sağlanması adına Afganistan, Irak, Suriye gibi birçok ülkeyi işgal edip bu ülkelerde mezhep ve etnisite savaşları çıkartarak kendine bağlı hükümetler kurdurdu ve diktatörleri başa getirdi. CFR Başkanı Dr. Richard Haass’ın, “artık bizleri aynı şekilde görmeyecek, saygı duymayacak, korkmayacak veya bize güvenmeyecektir” ifadesi Kongre binasının işgaliyle Amerika için artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının özeti gibi anlamak mümkündür" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın