Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, bir kısım medyada yalan yanlış bilgilerle yapılan haberlere tepki göstererek, kendisinin ve ailesinin sağlık durumunun gayet iyi olduğunu, Koronavirüs ve aşı sürecine ilişkin daha önce söylediklerinin arkasında olduğunu belirtti.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, ailesinin sağlık durumu ve yanlış bilgiler içeren karantina haberleri ile ilgili videolu açıklamada bulundu.
'Manidar bir durumla karşı karşıyayız'
Erbakan kamuoyunu meşgul eden konu ile ilgili şunları söyledi:
"Bilindiği üzere bazı medya kuruluşları şahsım ve ailemle ilgili bir karantina sürecini haber haline getirdiler. Yeniden Refah Partimizin 45 bin kişinin katıldığı 1. Büyük Kongresini, 81 il ve 900’den fazla ilçede teşkilatlanmasını, 200 bine yaklaşan üye sayısını, ülkemiz ve milletimiz için ortaya koyduğu kaynak paketleri ve projelerle ilgili kitapları karşısında gözleri görmez, kulakları duymaz olan bir kısım medyanın, bizimle ilgili böyle bir konuda haberi alır almaz hemen klavye başına oturup internet sitelerine haberi girmeleri ne kadar da manidar bir durumdur!.. Bizlere, Merhum Erbakan Hocamız’ın “Sizi gidiler sizi… Hemen gulu gulu dansına başladınız” sözlerini hatırlatan bir durumla karşı karşıyayız."
'Olmayan oğlumuz nedeniyle karantinaya nasıl gireceğiz!?'
Kulaktan dolma, yalan yanlış bilgilere dayalı karantina haberlerini eleştiren Erbakan, "Yapılan haberlere bakarsanız, “oğlumuza” virüs bulaştığı için ailece karantinaya girmişiz. Öncelikle bizim oğlumuz yok, iki tane kızımız var! 'Olmayan oğlumuz nedeniyle nasıl karantinaya gireceğiz?' gazeteci arkadaşlarımıza sormak lazım…" ifadelerini kullandı.
'Ailemizden hiç kimse güvenirliliği tartışmalı PCR testi yaptırmadı'
'Burada doğru olan, eşim Beyza Hanım'a korona pozitif tanısı konuldu ve bu tanı geçerliliği ve güvenilirliği tartışmalı PCR testi ile değil, akciğer filmi görüntüsüyle konuldu.' diyen Erbakan, "Bu tanı nedeniyle biz de temaslı olma şüphesi bulunduğundan kendimizi kısa bir süre izole etme kararı aldık. Dolayısıyla ailemizden hiç kimse, biz de dahil olmak üzere PCR testi yaptırmadık. Ortada böyle bir test sonucu da yok. 'Güvenmediğiniz PCR testini neden yaptırıyorsunuz' diyen bazı mihraklara bu gerçeği duyurmamız gerekir. Peki daha önce hiç PCR testi yaptırmadık mı? Evet tabii ki mecburen yaptırdık. Hiçbir şekilde güvenilir bir sonuç verdiğine inanmadığımız halde, hukuka aykırı İçişleri Bakanlığı genelgesi yüzünden uçağa binebilmek ve parti programlarımıza gidebilmek için mecburen test yaptırdık." şeklinde konuştu.
'Korona süreciyle ilgili dün ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz'
Eşinin sağlık durumunun her geçen daha gün iyiye gittiğini, diğer aile üyeleriyle birlikte kendi sağlık durumuyla alakalı herhangi bir problem olmadığını belirten Erbakan, şöyle devam etti:
'Diğer önemli bir konu da, yine bazı mihrakların “Koronavirüsle ilgili ileri geri konuşuyordunuz bak sizi de etkiledi' şeklindeki ifadeleridir. İyi de kardeşim biz hiçbir zaman “Koronavirüs diye bir şey yoktur” demedik ki… Biz tam tersine “bu virüs laboratuarda özel olarak üretilmiş hibrit bir virüstür, mikroskop görüntülerinde bu şekilde gözükmektedir” dedik. Bu sözlerimiz zaten kayıtlarda yer alıyor. Biz tam tersine; “evet böyle bir virüs var, ancak sizin virüsle mücadele yönteminiz yanlış ve aldığınız tedbirler abartılı ve bilimsel değil” dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Eğer siz, toplumun yüzde 70’ini apar topar aşılamasaydınız, çok sayıda saygın bilim adamının da ifade ettiği gibi doğal toplum bağışıklığı yöntemini virüse karşı mücadelede uygulasaydınız, virüs sürekli mutasyona uğrayıp yeni varyantlar halinde varlığını sürdüremeyecek, salgın da şimdiye kadar ortadan kalkmış olacak ve eşim Beyza Hanım ve yüz binlerce insanımız da virüse yakalanmamış olacaktı… Koronavirüs süreci ile ilgili bugüne kadar ne söylediysek bugün de aynı şeyi söylüyoruz, söylediğimiz her şeyin bugün de sonuna kadar arkasında duruyoruz."
'Korkunç yan etkileri ortaya çıkmaya başlayan aşı adayı sıvıyı olmayı asla düşünmüyoruz'
Korkunç yan etkileri ortaya çıkmaya başlayan ruhsatsız aşı adaylarını, yaptırmayı düşünmediklerini bir kez daha vurgulayan Erbakan, yetkililere; aşı zorlamasından dolayı mağduriyet yaşayan milyonlarca vatandaşın sesine kulak vererek bu büyük yanlıştan dönmesi çağrısı yaptı: "Gerek eşim gerekse bendeniz, her sene sonbahar ve kış aylarında geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıkları ile aynı semptomlara neden olan bir hastalık için, her geçen gün kalp krizinden ölüm ve görme kaybı gibi korkunç yan etkileriyle karşılaşılan, faz aşamaları tamamlanmamış, ruhsatsız bir takım sıvıları kendimize enjekte ettirmediğimize şükrediyoruz. Şimdiye kadar aşı olmadık, bundan sonra da olmayı asla düşünmüyoruz. Bu gibi korkunç yan etkileri ortaya çıkmaya başlayan, içeriğinde grafen oksit, kurşun ve çeşitli parazitler gibi insan bünyesi için ölümcül maddeler bulunduğu elektron mikroskobu görüntüleriyle ortaya konulan ve virüse karşı hiçbir koruma sağlamayan bu sıvıların insanlarımıza zorla enjekte edilmeye çalışılması bilime, hukuka, insan haklarına, hasta haklarına tamamen aykırı bir uygulamadır. Bu uygulama nedeniyle aşı olmak istemediği halde mecbur kalarak aşı olan milyonlarca insanımız ve yine aşı olmak istemediği için adeta aforoz edilip ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabii tutulan milyonlarca vatandaşımız büyük mağduriyet yaşıyorlar. Bu büyük yanlıştan yetkililerimizin bir an evvel dönmesi çağrısını bu vesileyle bir kez daha yineliyoruz. Aşı olmak istemeyen vatandaşlarımızın baskıyla, zorlamayla aşıya mecbur bırakılmasının bir zulüm olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Tüm hastalarımıza Cenab-ı Allah’tan acil şifalar, tüm halkımıza da sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyoruz." sözlerini noktaladı.
Yorum Yazın