CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’li 10 milletvekili, Gezi davasında hukuksuz biçimde 18 yıl hapisle cezalandırılan 8 ismin aileleriyle kahvaltıda buluştu. Demokrasi mücadelesinde bedel ödeyen insanlar bulunduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Toplum; demokrasi konusunda, özgürlükler konusunda, bedel ödeyen bu insanları asla unutmaz. Biz, dolaylı bedel ödüyoruz, onlar doğrudan bedel ödüyorlar. Bizim görevimiz de bedel ödeyenlerin yanında durmak, içinde bulunduğumuz ortam neresi olursa olsun onların sözcülüğünü yapmak” dedi. “Keşke bu vesileyle değil, daha güzel vesilelerle bir arada olabilseydik” diyen Kaftancıoğlu ise duygularını, “Bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da dayanışmaya, umudu birlikte büyütmeye ve örgütlenmeye, örgütlülüğe devam diyorum” sözleriyle dile getirdi. Gezi tutsaklarının ve ailelerinin yanında olmanın vazifeleri olduğuna dikkat çeken İmamoğlu da “Hiçbir ailemizin başka bir duyguyla bize bakmamasını istiyoruz. Bu bizim vazifemizdir ve onu yerine getiriyoruz. Hukuksuzluğa uğrayan kim varsa, ona da şekilde davranmaya hazır bir yönetimiz” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi davasında hukuksuz biçimde 18 yıl hapisle cezalandırılan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay ve Can Atalay’ın aileleri ile avukatlarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Emirgan Korusu’ndaki Beyaz Köşk’te gerçekleştirilen buluşmaya; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile 10 CHP milletvekili katıldı. Buluşmada konuşan Kılıçdaroğlu, insanlık tarihinin demokrasi konusunda verilen mücadeleler tarihi olduğunu vurguladı. “
KILIÇDAROĞLU: “İÇERİDE OLAN ARKADAŞLARIMIZ BEDEL ÖDEYENLERDİR”
Biz, demokrasinin önemini belki de bu tür olaylarla biraz daha kendi ruhumuzda, bedenimizde, anlayışımızda, düşüncelerimizde hissediyoruz ve demokrasi mücadelesinin de bunun için verilmesi gerektiğini biliyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Elbette ki bu mücadelede insanlar bedel öderler. Şu anda içeride olan arkadaşlarımız, bu bedeli ödeyenlerdir. Dolayısıyla toplum; demokrasi konusunda, özgürlükler konusunda, bedel ödeyen bu insanları asla unutmaz. Onlar, tarihteki yerlerini alırlar. Bizim temel hedefimiz şu: Bedel ödemeyenler olarak -biz dolaylı bedel ödüyoruz, onlar doğrudan bedel ödüyorlar- bizim amacımız, bizim görevimiz de bedel ödeyenlerin yanında durmak, onların bir anlamda içinde bulunduğumuz ortam neresi olursa olsun onların sözcülüğünü yapmak bir anlamda.”
“YAŞADIĞIMIZ OLAY, SIRADAN BİR OLAY DEĞİL”
Yapılan haksızlığın sadece yurt içinde değil, yurt dışında da yankı bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Yaşadığımız olay, aslında sıradan bir olay değil. Bir ülkenin entelektüel düzeyi yüksek, olayları sağlıklı sorgulayabilen, haksızlıklar karşısında sesini rahatlıkla ifade edebilen, düşüncesini ifade edebilen arkadaşlar bunlar. Sıradan insanlar değil. Dolayısıyla bunların tutuklanmaları, hapse atılmaları da sıradan bir olay değil. Çok sayıda örneği var bunun tarihte. Bütün mesele, bunların tekerrür etmemesiydi. Ama maalesef darbe dönemlerinde ben bunu çok gördüm. Ben, 12 Mart’ı da gördüm, 12 Eylül'ü de gördüm, bu dönemi de gördüm. Dolayısıyla yaşadığımız olaylar ve dramlar, bundan sonra keşke hiç yaşanmasa. Ve bizler hangi görüşte, düşüncede olursak olalım, en az azından düşüncelerimizi birbirimize saygıyla anlatabileceğimiz bir atmosferi yakalayalım” dedi.
“KARŞILIKLI DAYANIŞACAĞIZ”
Bu konudaki mücadeleyi devam ettireceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Umutsuzluğa kapılmak var mı? Asla kapılmak yok. Mücadeleyi sonuna kadar götürmek zorundayız. Bu tabii bir anlamda dayanışma kültürü de demek. Karşılıklı dayanışacağız. Birimiz acı çekerken, diğerimiz sevinç çığlıkları atmayacağız. Beraber düşüneceğiz. Acıları nasıl yok edebiliriz, hafifletebiliriz bunun bir anlamda yolunu, yöntemini, yordamını bulmak zorundayız. Bu çerçevede mücadele edeceğiz” diye konuştu. 12 Mart döneminde başından geçen bir anıyı anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Siyaset kurumunun çok sıkıntılı bir alan olduğunu da biliyoruz. Düzgün siyasetçi olmanın da kolay olmadığını, zor bir alan olduğunu, onu da biliyoruz. Ama sonuçta her şey toplumun eğitimine bağlı. Toplum eğitildikçe aslında, daha farklı bir sürecin içine hep beraber giriyoruz. Bu güzel sabah kahvaltısı organizasyonunu yapan Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem Bey'e, İl Başkanımız Kaftancıoğlu'na -o da yakında ‘adaletle’ tanışacak, farklı bir adaletle o da tanışacak- teşekkür ediyorum. Hep birlikte mücadele ettiğimiz zaman, gücümüzün ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Çünkü haklı olduğunuz zaman, çok güçlüsünüz. Nerede olursak olalım -hapiste veya hapis dışında- yeter ki haklı olduğumuza inanalım. Haklı olduğumuz zaman daha güçlü, daha kararlı, daha inançlı olabiliyoruz.”
KAFTANCIOĞLU: “DAYANIŞMAYA, UMUDU BÜYÜTMEYE DEVAM”
Kılıçdaroğlu’nun, “Yakında içeri girecek olan Canan Başkan’a sözü verelim” esprisinin ardından konuşan Kaftancıoğlu ise, “Mağdur kontenjanından ailelerin sözcüsü olarak söz almış olayım. Şaka bir yana, her biriniz bir kez daha hoş geldiniz. Keşke bu vesileyle değil, daha güzel vesilelerle bir arada olabilseydik. Ama bizler zaten daha güzel vesilelerle bir arada olduğumuz için böyle cezalandırılıyor içerideki kardeşlerimiz. O nedenle bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da dayanışmaya, umudu birlikte büyütmeye ve örgütlenmeye, örgütlülüğe devam diyorum. Sizlere de bugün katılımınızdan ötürü bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizler süreci, Genel Başkanımızın yakın takibi talimatlarıyla, vekillerimizle birlikte bütün partimiz yürütmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU: “BİR AVUÇ İNSANIN İKTİDAR SÜRELERİNİN BİTMESİYLE HUKUKSUZLUĞUN SONA ERMESİNİ SAĞLARIZ”
Gezi tutsağı aileleri eşiyle birlikte ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu da “Genel Başkanımızın ilk andan itibaren ‘Her konusuyla, her sorunuyla ya da her mevzusuyla ilgilenin ve süreci takip edin’ demesiyle -tabii ki içinizde çok yakın dostluklarımız, yol arkadaşlarımız var- ilk günden itibaren elimizden gelen her duyguyla yanınızda olmaya gayret ediyoruz. Umarım hiçbir anında eksikliğimiz olmaz. Biz, Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi vazifemizi yerine getiriyoruz. Hiçbir ailemizin başka bir duyguyla bize bakmamasını istiyoruz. Bu bizim vazifemizdir ve onu yerine getiriyoruz. Hukuksuzluğa uğrayan kim varsa, ona da şekilde davranmaya hazır bir yönetimiz. Çünkü hem Genel Başkanımız hem partimiz hem bizler böyle bir kültürün ve ahlakın temsilcileriyiz. Umuyorum siyasi olan bu kararın, bu karar verici bir avuç insanın iktidar sürelerinin bitmesiyle beraber sona ermesini hep birlikte sağlarız. Bu konuda en büyük mücadeleyi vermesi gereken mevkilerde bulunuyoruz. Bu manada elimizden geleni yapacağımızdan hem sizlerin hiçbir kuşkusu olmasın hem de şu an hukuksuz yere hapiste bulunan dostlarımızın hiçbir kuşkusu olmasın” şeklinde konuştu.
AİLELERDEN “DAYANIŞMA VE DESTEK” ÇAĞRISI
Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu ve İmamoğlu’na süreç içinde gösterdikleri dayanışmadan dolayı teşekkürlerini ileten aileler, duygularını, “Onların iyi olmalarını sağlayan şey, dışarıda kendilerine gösterilen dayanışma ve destek. Bunu göstermeye devam edin” sözleriyle dile getirdi.
Yorum Yazın