CHP'nin her seçimde yaptığı 'takiye politikası'nı daha da ileri götüren CHP lideri Kılıçdaroğlu kendisini 'peygamber torunu' ilan etmişti. Ancak Kılıçdaroğlu'nun Peygamberimiz’in hayatını okul derslerinden kaldırmaya çalıştığı belirlendi.
Her seçimde olduğu gibi 'takiye politikası' uygulayan CHP yönetimi, muhafazakar ve mütedeyyin seçmene şirin görünmek için camilere ve türbelere akın ediyor, ağızlarından İslami kavramları kullanmayı ihmal etmiyor.
Türkiye 14 Mayıs seçimlerine giderken 'takiyye politikası'nı daha da ileri götüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin ‘peygamber torunu’ ve ‘seyyid’ olduğunu iddia etti. Ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Peygamberimiz Hz Muhammed’in (A.S.M.) hayatını anlatan derse karşı çıktığı belirlendi.
SİYER VE KUR’AN DERSLERİ CHP’Yİ RAHATSIZ ETTİ
30 Mart 2012 tarihinde o dönem başbakanlık görevini ifa eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki AK Parti, 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nu TBMM’den geçirerek 4+4+4 eğitim sistemini yasalaştırdı. Din özgürlüğü getiren ve daha önce kapatılan imam hatip ortaokullarının yeniden kurulmasını sağlayan kanun 11 Nisan 2012’de 28261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
İmam hatip ve meslek ortaokullarının yeniden kurulmasını sağlayan, “Temel Dini Bilgiler” ve “Kur’an-ı Kerim” ile “Hz. Peygamberimizin Hayatı (Siyer-i Nebi)” derslerinin seçmeli olarak okutulmasını imkân veren 6287 sayılı kanunla yapılan değişiklik en çok CHP’yi rahatsız etti.
KILIÇDAROĞLU İPTALİ İÇİN AYM’YE KOŞTU
Yasanın yürürlüğe girmesinden bir hafta sonra CHP, yasanın iptali için harekete geçti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Grup Başkanvekilleri Mehmet Akif Hamzaçebi, Emine Ülker Tarhan ve Muharrem İnce’nin başını çektiği CHP’li 121 milletvekili, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) giderek laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle kanunun iptalini istedi.
PEYGAMBER HAYATINA KARŞI ÇIKAN ‘PEYGAMBER TORUNU’!
Anayasa Mahkemesi’ne verilen ve ilk imzacısının CHP lideri Kılıçdaroğlu dilekçede, Kur’an ve Siyer öğretimine karşı çıkıldı. 'Kur'an-ı Kerim' ve 'Hz. Peygamberimizin Hayatı' derslerinin laikliğe aykırı olduğunu ifade eden CHP’li vekiller, din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etti.
CHP’nin dilekçesinde, “'Kur'an-ı Kerim' ve 'Hz. Peygamberimizin Hayatı' derslerinin, ortaokul ve liselerde isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulmasını öngören kuralın, İslam dini ile devlet arasında aidiyet ilişkisi kurduğu, devletin tüm dinler karşısında eşit mesafede durmasını engelleyeceği, bu dersleri seçmeyecek öğrencileri dolaylı da olsa inançlarını açıklamaya zorlayacağı ayrıca, ikili bir eğitime yol açacağı, dolayısıyla kuralla, Anayasa'da korunan laiklik ve eşitlik ilkeleri ile din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edildiği belirtilerek kuralın, Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 10., 14., 17., 24., 27., 41., 42., 65., 90., 153., 163., 166. ve 174. maddelerine aykırı olduğu” ifadeleri kullanıldı.
“DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI” DİYEREK KARŞI ÇIKTILAR
AYM’ye başvuru sonrası açıklamada bulunan Emine Ülker Tarhan, ilköğretim kurumlarının 4 yıllık ilkokul ve imam hatipleri de kapsayan 4 yıllık ortaokullardan oluşmasına, ortaokul ve liselerde Kuran-ı Kerim ve Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (S.A.V.) hayatının isteğe bağlı seçmeli ders olmasına imkân veren 9. maddeyle, '9 ve 10 yaşlarındaki çocuklara dayatma uygulanması'nın söz konusu olduğunu söyledi.
Tarhan, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Düzenlemenin bu yaş grubundaki bir çocuk üzerinde ağır baskı yaratması, rasyonel eğitime ve BM çocuk Hakları Sözleşmesi itibariyle Anayasa'nın 90. maddesine ve laik devlet ilkesine aykırıdır. Laik devlet, tüm dinlere eşit mesafededir. Bu yasayla, farklı dinlere mensup yurttaşlarımızın bu ülkede yaşadığı unutulmuştur. Düzenleme, Anayasa'nın 42. maddesindeki eğitimin çağdaş eğitim esaslarına göre yapılacağı kuralına aykırıdır. Bu hüküm, din ve vicdan özgürlüğüne aykırıdır. Laik bir devlette dinle devlet arasında aidiyet kurulamaz. Kendi ideolojisine uygun nesiller yetiştirmek amacıyla devleti ve yasaları kullanmak özellikle din istismarıdır; devletin diğer inançları dışlayarak, salt bir inanca öncelik tanıması anlamına gelir. Anayasa'nın 10. ve 24. maddesine aykırıdır. Din eğitimi kişilerin isteğine ve küçüklerin yasal temsilcilerinin talebine bağlıdır. İsteğe bağlı dersle seçmeli ders kavramı tamamen birbirinden farklıdır.
Bu, iktidarın siyasi projesine küçükleri ve aileleri din üzerinden alet etmesidir. Hiçbir ders kanunla düzenlenmezken bunun kanunla düzenlenmesi ve tahkim edilmesi, bir şekilde koruma altına alınması, dolaylı olarak saklı bir amaca, ideolojik projeye özel önem atfedilerek, aslında hedefin Anayasa'nın 2. maddesi olduğuna karine teşkil etmektedir. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 9. maddesine aykırıdır.”
AYM, CHP’NİN İPTAL İSTEMİNİ REDDETTİ
6287 sayılı kanunu şekil ve esas yönünden inceleyen Anayasa Mahkemesi, kanun hakkındaki iptal istemini reddetti.
20 Eylül 2012’de başvuru hakkında 2012/128 sayılı sayılı karar ile sonuçlandıran AYM, kanunun laikliğe aykırı olmadığını belirterek iptal isteminin reddine karar verdi.
AYM’nin gerekçeli kararı ise 6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kaynak:Haber7
Yorum Yazın