Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, çevreye ve insan sağlığına büyük zararları olan Termik Santrallerin önünü açmak için yeni rezervler bulunduğu haberinin bilerek yayıldığını ileri sürdü.
Yeniden Refah Partisi AR-GE'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, son dönemde büyük tartışmalara neden olan termik santrallerle ilgili yazılı açıklamada bulundu.
Toplumu yeni Santrallere hazırlıyorlar
Maden Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Doğan Aydal şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz 2019 yılında en çok konuşulan, bu yıl da en çok konuşulacak konulardan biri de elektrik enerjisi elde etmek için linyit ve kömür kullandığımız termik santraller olmuştu.
Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın resmi beyanlarına göre 2005 yılına kadar bulunan bütün Linyit rezerv miktarımız 8,3 Milyar tondur. Bakanlığın resmi sitesine göre, bu rakam mevcut Hükümet döneminde 19,3 Milyar tona çıkarılarak büyük bir mühendislik mucizesi (!) gösterilmiştir. Bir başka deyişle bütün Cumhuriyet döneminde bulunandan çok daha fazla son 14 yılda bulunmuştur.
Esasında Hükümet tarafından yapılmak istenen şey, Linyit ile çalışan Termik santrallerinin önünü açmak için yeni rezervler bulduk haberini yaymaktan başka bir şey değildir. Termik santral izinlerin verilebilmesini haklı gösterebilmek için yeni rezervlerin bulunduğu ilan edilmeli, toplum hazırlanmalıdır. Halen Linyit/ kömür kullanan 42 termik santral bulunmaktadır. Ayrıca Hükümetimizin 2019 yılı itibariyle üretim lisansı verdiği, 3995 MW gücünde 6 santral; Ön lisans alan 2240 MW gücünde yedi santral ve plan safhasında olan 2950 MW gücünde yedi termik santral daha bulunmaktadır.
Bunlar yetmezmiş gibi ithal kömüre dayalı 8794 MW santral gücünü, 18086 MW gücüne çıkarmak için lisanslar vermiştir. Sadece geçen yıl ithal kömüre ödediğimiz rakam 4 milyar dolardır. Gelecek pek parlak gözükmemektedir.
Filtre takma mecburiyeti oyalama taktiği!
'Termik santrallere Filtre takma mecburiyeti koyması ise sadece sade vatandaşı oyalamaktan ibarettir.' diyen Aydal, " Termik santrallere Filtre takmak da tam çözüm olmayacaktır, zira atıkların hepsi tutulamamaktadır! Desülfürizasyon ünitesi hava kirliliğine ve asit yağmurlarına sebep olan SO2 gazının % 95’ini tutabilmektedir. Bu eski filtreler kömürle çalışan termik santralların NOX, CO, O3 gibi diğer atıklarını filtre etmez. Toz ve kül tutmaya yarayan elektrostatik filtreler % 95 - 99 oranında işe yarasa da, bir termik santralin en sık arızalanan üniteleri elektrostatik filtreler olduğundan ve her arıza süresince Santral sahiplerince üretimin durdurulup durdurulmayacağı belirsiz olduğundan, bu ünitelerin ne kadar işe yarayacağı da kuşkuludur. Takılacak yeni filtrelerin bütün gazları tutacak kabiliyette yeni teknolojilere sahip olması gerekir. Elektrostatik kül-toz tutucu filtreler de, her dolduğunda, temizlenmediği sürece üretimi durduran elektronik uyarıcıya sahip olmalıdır. Santral çevresindeki tarım topraklarına atılan ve biriken küllerin yaydığı Radon222 gazı önce Polonyum210’a, daha sonra da kurşun 206’ya dönüşerek, hem toprağı hem de havayı kirletmektedir." uyarısında bulundu.
Avrupa termik santralleri kapatıyor
AB ülkelerinin Termik santralleri birer birer kapattığını belirten Aydal, Hükümeti de aynı adımları atma çağırısında bulundu:
"Son üç yılda rekor düzeyde kömürlü termik santral kapatılmıştır. Şubat 2018 itibarıyla, on Avrupa Birliği (AB) ülkesi (Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, İtalya, Portekiz) elektrik üretiminde kömür kullanımını sonlandırdı veya 2030’a kadar sonlandıracağını açıkladı. Bu bilgiler de, AB’ye girmek için çabaladığını ifade eden Hükümet tarafından ciddiye alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın