Facebook’un eski çalışanı Frances Haugen’in paylaştığı kurum içi belgeler, sosyal medya platformunun karanlık yüzünü gözler önüne serdi. Kurum içi yazışmalara göre, Facebook algoritması, yalan haberleri ve nefret söylemlerini kar elde etmek amacıyla daha fazla etkileşim alması için tavsiye ediyor ve ön plana çıkarıyor. Tanınmış kişilerin etkileşimi fazla olduğu için yalan haber yaysa dahi hesaplarına müdahale edilmiyor. Bir belgede ise “Platformumuzun mekaniği tarafsız değildir” ifadeleri yer alıyor.
Facebook’un eski çalışanı Frances Haugen’ın ifşaladığı kurum içi yazışmalar, dijital diktatörlüğün kirli yüzünü gözler önüne serdi. CNN’in ulaştığı Facebook iç yazışmalarına göre, platformun algoritması, nefret söylemlerinin ve yalan haberlerin önüne geçmek yerine, etkileşimin fazla olması nedeniyle bu içerikleri ödüllendiriyor. Belgelerde “platformun, mali açıdan büyümeyi engelleyeceği için tarafsız olamayacağı” belirtilirken, Facebook’un bilindik kimselere ait hesapların paylaşımları etkileşim sağladığı için, ne olursa olsun görmezden geldiği ifade edildi. Ayrıca yazışmalardaki raporlarda sosyal medya şirketinin şiddeti teşvik eden hesapların sadece yüzde 1’ine yaptırım uyguladığına vurgu yapıldı.
Frances Haugen
KULLANICILARI ZARFLIYOR
- Yayımlanan iç yazışmalar Facebook’un komplo teorileri, yalan haber ve nefret içeriklerini nasıl kullandığını gözler önüne serdi. Yazışmalara göre, bir kullanıcı, muhafazakar ve Cumhuriyetçi parti ile yakınlığıyla ile bilinen “Fox News” veya “Donald Trump” gibi hesapları takip ettiğinde, birkaç gün içinde sitenin algoritmasının QAnon (derin devletin eski başkan Donald Trump’ı devirdiğini iddia eden komplo teorisi) hesaplarını tavsiye ederek adeta kullanıcıları zarfladığını ortaya koydu. Aynı belgede negatif yorum alan içeriklerin kısıtlanmaması gerektiğine işaret ediliyor.
TOPLUM ÜZERİNDE YIKICI ETKİYE SAHİP
İçeriklerle ilgili şikayetlere nasıl yaklaşım sergilendiğine dair raporların yer aldığı bir belgeye göre, Facebook, nefret söylemlerinin geçtiği gönderilerin yüzde 5’inden azına, şiddet veya şiddete teşvik olarak kabul edilen içeriklerin ise yüzde 1’inden daha azına yaptırım uyguladığı belirtildi. Bunun nedeni olarak ise, etkileşim hacminin çok fazla olması sonucu, Facebook’un algoritmasının içeriği “değerli” olarak sınıflandırdığı ve kaldırmadığı vurgulandı. Şirketin kârı önceleyen bu politikasının toplum üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğu düşünülüyor. Aynı belgede, tanınmış kişilerin etkileşim sağladığı için ayrıcalıklı tutulduğu ve yalan haber yaysa dahi uygulamanın “XCheck” veya “Cross-Check” gibi kontrol sistemlerinin bu hesaplara müdahale etmediği vurgulandı.
Mark Zuckerberg
Zuckerberg’e soruşturma
- ABD Kongresi’nde hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar, sosyal medya platformları Facebook, WhatsApp ve Instagram’da yaşanan erişim sorunun ardından şirketin CEO’su Mark Zuckerberg’in soruşturulmasını talep etti. Siyasetçiler Zuckerberg’i kullanıcı güvenliği konusunda ‘şövalyelik yapıp bir yandan da daha fazla kar elde etmekle’ suçladı. Kongre üyeleri ayrıca, mahkemeden sosyal medya şirketinin çocuklara zarar verdiği ve bölünmeleri körüklediğine dair bir muhbirin dile getirdiği suçlamaları derhal araştırmasını talep etti. Birçok vekil de sosyal medya platformlarına yönelik yasal reform yapılması çağrısında bulundu. Avrupa Birliği bünyesinde de şirketin gücünü kısıtlayacak kapsamlı düzenlemelerin hazırlandığı biliniyor.
Google’da arama yapan suçlu oldu
Dünyanın en çok kullanılan arama motoru olan Google’ın kullanıcıların yaptığı arama sonuçlarını mahkeme kararına göre ABD hükûmetiyle paylaştığı ortaya çıktı. Forbes’da yer alan habere göre, ABD’de savcılığın Google’dan belirli anahtar kelimeleri arayan kişileri ve tarihleri istediği belirtildi. Google’a gönderilen mahkeme emrinde ABD’nin Wisconsin eyaletindeki bir kayıp vakasının soruşturulduğu ortaya çıktı. Kayıp genç kızın kaçırılmış olma ihtimaline karşın, Savcılık mahkeme emri çıkartarak Google’dan genç kızın adını soyadını ev adresini ve ailesinden birinin adını arayan kişilerin listesini istedi. Forbes’daki bilgilere göre Google mahkemenin bu talebine yanıt verdi. Ancak kaç kişinin bilgilerinin paylaşıldığı öğrenilemedi. Bu uygulama insan hakları savunucuları tarafından eleştirildi.
Kaynak:Yenişafak
Yorum Yazın