Ankara’da Yeniden Refah Partisi Yenimahalle İlçe Teşkilatı’nda aile facialarına yol açan 6284 sayılı kanun hakkında bir konferans verildi. Türkolog H. Cem Kanıbir tarafından verilen ve yaklaşık 2 saat süren konferans Yeniden Refah Partisi’nin sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı.
Yeniden Refah Partisi Yenimahalle İlçe teşkiatı tarafından düzenlenen programda "6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun" konuşuldu.
6284 sayılı kanunun aile hukukundaki zincirleme sorunların baş halkasının ve namusa “sözde namus” diyen İstanbul Sözleşmesi’nin uzantısı 6284 sayılı kanun olduğu ve boşanma oranının %51’e fırladığı, bu kanunun etki ve sonuçları itibariyle iftira ve fuhuş toplumu ürettiği vurgulandı.
Konuşmada, sınırsız derecede geniş yapılan şiddet tanımının delilsiz, belgesiz kadın beyanına bağlandığı, erkek cinsiyetinin baştan suçlu kabul edilerek bir nevi “soykırımcı” olarak tanımlandığı belirtildi.
Yapılan konuşmalarda bu kanun madesinin sınırsız iftira, şantaj, evlilikte zina, tazminat, süresiz nafaka, çocuk gaspı ve diğer her türlü kötüye kullanılan bu kanunun evli kadınlara da zina teşviki oluşturduğunun altı çizildi. Kanunda yer alan “ev içi” ibaresinin partner yaşantısını meşrulaştırdığına, isminden başlayarak cinsel ayrımcılık içerdiğine dikkat çekildi. Küresel çapta cinsel bölücü sosyal terör olarak nitelendirilen Feminizm’in tarihçesi hakkında da bilgiler verildi.
Aile Bakanlığı’nda kadını ve çocuğu temsilen genel müdürlükler olmasına rağmen erkeği temsilen bir genel müdürlük olmaması nedeniyle üretilen aile politikalarındaki dengesizliklere değinilen konferansta ismi TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) olan komisyonun ismine aykırı biçimde 4 erkek ve 22 kadın vekilden oluştuğu, ilgili komisyonun kanununda ise yine ismine aykırı biçimde sadece kadın haklarının korunması ve geliştirilmesinin amaçlandığı vurgulandı. Aile hukukuna dair davaların en üst mercisi olan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nde görevli 17 tetkik hakiminden de 15’inin kadın olmasına dikkat çekildi. “Şiddetin her türlüsüne hayır!” demek yerine sadece “Kadına şiddete hayır!” demek cinsel bölücülüktür, anlayışıyla hareket edilmesi gerektiği üzerinde duruldu.
6284 sayılı kanun yürürlüğe girdiği 2012 yılından beri sebep olduğu zincirleme aile faciaları nedeniyle öldürülen kadın sayısının da öldürülen erkek sayısının da intiharların da cinnet ve boşanmalarında sürekli arttığı resmi istatistiklerle ortaya konuldu. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün Adli İstatistikler 2019 raporuna (sayfa 55) göre Türkiye’de cinayete kurban giden erkek sayısının cinayete kurban giden kadın sayısından 92 (DOKSAN İKİ) kat fazla olduğu ortaya konuldu.
Aileleri parçalayarak zincirleme sorunlara yol açan ve namus kavramını çiğneyen 6284 sayılı kanunun bir an önce kaldırılması için devlet yetkililerine çağrıda bulunulan konferans katılımcı kadın ve erkeklerin alkışları eşliğinde sona erdi.
Yorum Yazın