Alperen Ocakları Vakfı Samsun İl Başkanlığı şehitlerimiz adına liseler arası futbol turnuvası düzenledi. Turnuvaya katılan her takıma bir şehit adının verildiğini öğrendik. Ayrıca turnuvaya da Şehit Eren Bülbül Futbol Turnuvası adı verilmiş.
Turnuvanın tamamını takip edemesem de final günü bende programa iştirak ettim.
Alperen Ocakları Vakfı Samsun İl Başkanı Muhammed Furkan Taş, “Şehitlerimizin ismini yaşatmak, onlara olan vefamızı göstermek ve gençlerimize onları unutturmamak için bu organizasyonu gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun da dediği gibi ‘Şehit vermekten daha acı bir şey varsa o da şehit vermeye alıştırılmış bir toplum olmaktır,’ .” dedi.
Şehitlerin bizim duamıza ihtiyacı yok fakat bizim onların şefaatine ihtiyacımız olabilir. Zira şehitlerin şefaatçi olacağı söyleniyor. Bize düşen şehit ailelerini hatırlamak, onlara hal hatır sorup yardımcı olabileceğimiz bir durum olabilir mi diye yanlarında olduğumuzu göstermektir. Bu topraklarda yaşayan herkesin şehitlere vefa göstermesi gerekiyor.
Liseli gençlerimizi böyle bir turnuvada görünce çok mutlu olduk. Maç boyunca centilmence mücadele etmeleri de ayrıca takdire şayan bir durumdu. Bu gençler bizim geleceğimiz. Gençlerimize bayrak nedir, vatan nedir, şehit nedir ve şehit neden olunur öğretmeliyiz.
Alperen Ocakları Vakfı Samsun İl Başkanı Sayın Taş’ın dediğine göre Alperen Ocakları Vakfı olarak bir spor kulübü kuruyorlarmış. Beni bu da çok mutlu etti çünkü spora kanalize edemediğimiz gençlerimizin nerelere kanalize olduğu ortada. Onun için gençlerimizin her alanda sporla ilgilenmelerini sağlamalı her yerde sporla buluşturmalıyız.
Turnuvada birinci olan takım oyuncularının ödüllerini şehit ailelerinin verdiği ve duygu dolu anların yaşandığı turnuvanın yapılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz.
Program ödül töreni sonrası gelenlere ızgara köfte ikramıyla devam etti. Programda camianın etkin isimleriyle Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadetini konuştuk. “Bize göre bu bir suikast” diyenler haksız değil gibi görünüyor çünkü kaza ya da suikast deyin orada anormal işler, anormal gelişmeler yaşanmış. Mahkeme süreci devam ettiği için teferruatına giremiyoruz.
Bizim bildiklerimizin yanında bilmediklerimizi de etkin insanlardan dinleme imkanı bulduk. Mahkeme tutanakları ve yargılama sırasında yaşananlar kabul edilebilir gibi değilmiş.
Bu olayı çözüp varsa suçluların ya da ihmali olanların cezasını vermek Türk yargısının görevi değil mi? Bu işin üstüne gitmek hükümetin görevi değil mi? Yazıcıoğlu olayı aydınlatılmazsa kimse “Ülkede hukuk sistemi iyi çalışıyor ve adalet var,” diyemez sanırım.
Başta Muhsin Yazıcıoğlu ve Eren Bülbül olmak üzere bütün şehitlerimizi sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.
Facebook Yorum
Yorum Yazın