BU PAHALILIĞIN ÖNÜNE NASIL GEÇİLECEK?

Ülkemizde ilginç gelişmeler yaşıyoruz. Pahalılık aldıbaşını gidiyor. Önce yağ paniği yaşandı. Sonra şeker yok sattı ve sıra ete geldi. Bunda Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın etkisi var mı? Şayet var ise bu nasıl bir etki bunu tam manası ile bilemiyoruz.

Yağ ve şeker bunca artış yaşarda et dururmu? Maalesef et de uçuşa geçti. Ve maalesef deniz ürünleri ve beyaz ette de ciddi bir artışlar var. Artış bununlada kalmıyor patatesten soğana, sebzeden meyveye olağan üstü bir pahalılık var. Sanki otorite boşluğu varmış gibi herkes kafasına göre hareket ediyor.

Evet serbest piyasa ekonomisi var ama görüldüğü üzere rekabeti engelleyen durumlarda yok değil. Yetkili kurumlar denetim yapıyor, cezalar kesiyor ama nafile hiçbir işe yaramıyor. Türkiye’nin her yerini tabiri caizse pıtrak gibi kaplayan üç harfli üç market tabiri caizse piyasanın tozunu atıyor.

Geçen sene üretilmiş ve bugünkü fiyatlara göre gayet makul bir fiyattan üreticiden toplanmış, nohut, mercimek, kurufasulye ve pirinç gibi ürünler çok ciddi fiyat farklarıyla raflarda yerini alıyor.

Evet akaryakıtın ve enerjinin artışı her şeyin artışına sebep oluyor.  Ve fakat bu artışların stoklanmış ürünlere bu kadar etki etmesi doğal mı? Bu sene kış öyle ama böyle geçecek peki ya önümüzdeki kışne yapacağız?

Bu yıl çiftçinin ekme konusunda sıkıntısı ortada. Hadi diyelim borç harç buldu ve tarlasını ekti ama neredeyse beş misli artan gübreyi nasıl atacak da verimliliği yükseltecek? Önceki yıllarda vade farkıyla da olsa sonra ödemek şartıyla gübre alabilen çiftçi şuan onuda yapamıyor. Çünkü çiftçinin üretim yapıp borcunu ödeyebileceğine hiç kimse inanamıyor.

Peki bu şartlarda seneye yiyeceğimiz mahsullerin fiyatı nasıl olacaktır? Bunu düşünmek bile istemiyorum ama en az gübredeki artış kadar olabilir diye endişe ediyoruz. Peki bu kadar artış olursa bunu vatandaş nasıl alıp yiyecek merak ediyoruz?

İş işten geçmeden yetkililer ivedi bir planlama yapıp ekilecek yerleri mutlaka ektirmelidir. Bunu nasıl yaparlar? Tarlayı devlet kiralayıp bütün masrafları karşılayıp da mıektirir? Ya da her alanda destek verip de mi ektirir? Bilemiyorum ama aksi takdirde önümüzdeki kış Allah muhafaza bu günleri de arayabiliriz.

Bazıları için bu yazdıklarım abartılı gelebilir fakat “Görünen köy kılavuz istemez,” diye bir atasözümüz var. Şayet yaşarsak ve tedbir alınmazsa hepimiz görürüz.