Başlığa bakıp Çanakkale Geçilmez sözü de mi yalan demeyin. Hayır tabi ki Çanakkale ecdadın büyük özverisi ile düşmana siper olmuş ve gerçekten Çanakkale Geçilmez oldu.
Peki yalan olan nedir?
Çanakkale'de ve vatanın dört bir tarafında düşmana büyük bir hezimet yaşatmış, her sahada göğüs göğüse çarpışmış büyük bir ecdada sahibiz. Ve o ecdadın büyük bir mücadelesiyle Çanakkale Geçilmez oldu.
Çanakkale geçirilmedi ve de Çanakkale'den düşman geçemedi.
Yunan'ı denize dökmüş ve Çanakkale'yi geçilmez yapmıştık.
Savaşlar oldu ve bitti. Bir devir kapanıp Osmanlı toprakları üzerinde yeni bir devlet kuruldu.
Dün savaş meydanlarında çarpıştığımız düşmanın örf ve adetlerini kendimiz almaya başladık. Öyle ki, Yılbaşı kutlamaları, cuma günlerimizi pazar günü ile değiştirmeyi gibi onlarca adet ve gelenekler.
Peki şimdi nereye vardık?
Daha düne kadar ezanların Türkçe okunmasından, 15 yaşından aşağıya çocukların bale yapmasının serbest ama Kur'an Kursu'na ise gitmesinin yasak olduğu bir sistemden bahsediyoruz.
Dün savaş cephelerine mermi taşıyan tesettürlü annelerimizden bugün o tesettürü beğenmeyen kokonaların varlığını gördük. Tesettüre girmek gericilik, açılıp saçılmak ise ilericilik olarak addedilmeye başlandı.
Belli kesim tarafından bir İslam düşmanlığı aldı başını gidiyor. Hatta inancının gereği olarak tesettüre giren insanlardan dahi hazzetmeyen bir güruh var aramızda.
Sokaklara bakıyorsunuz, LGBT gibi sapkınların varlığını görüyorsunuz.
Bir milletvekili çıkıyor, başörtülü bir hakime bayanın adaletli olmasından şüphe duyduğunu ve ondan rahatsızlığını dile getiriyor.
Bir paçavra gazetesi Ayasofya Camii'nin açılmasını yılın felaketi olarak görüyor.
Sahi biz gerçekten Yunan'ı denize dökmüş müydük?
...Ve Çanakkale Geçilmez derken yalan mı diyorduk.
Eğer Yunan'ı denize döküp düşmanı da Çanakkale'den geçirmediysek içimizde ki İslam'a ve İslami değerlere saldıranlar kim?
Yorumu size bırakıyorum.
Geçekten Yunan'ı denize döktük mü ve Çanakkale Geçilmedi mi?
Facebook Yorum
Yorum Yazın