Ülkemiz sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bölge ülkeleri de en sıkıntılı dönemlerini yaşıyor. Afganistan ateşe atıldı. Pakistan karıştırıldı. Libya dağıtıldı, Mısır perişan edildi. Filistin adım adım işgal ediliyor. Irak parçalı bir yapıyla yönetiliyor ve en son olarak Suriye tabiri caizse güçlü ülkelerin tepindiği ve halkın ezildiği bir ülke durumuna geldi.
Bölgede bunca sorun yetmezmiş gibi birde Ukrayna-Rusya savaşı her şeyi altüst etti. Ülkemizi bekleyen başka bir tehlike ise Akdeniz’de yaşanacak gibi. Yunanistan uluslararası antlaşmalara rağmen adaları silahlandırıyor. “Müttefikimiz ABD!” Yunanistan’a her konuda gaz vererek Ukrayna’yı ateşe attığı gibi Yunanistan’ı da ateşe atıyor.
Bunca sorunla boğuşan ülkemiz yaklaşık 11 ay sonra beş yıl için seçime gidecek. Bir yıldan aşağıya düştü ya yeni Cumhurbaşkanı seçeceğiz ya da mevcut Cumhurbaşkanımız ile yola devam edeceğiz. Ve tabii ki Meclis yeniden oluşacak ve bu ekip önümüzdeki beş yıl Türkiye’yi yönetecek.
Mevcut yönetimin ekonomi politikası eleştirilse de en azından dış politika da ne düşünüyor ve nerede nasıl davranacak, hangi konuda ne düşünüyor biliniyor fakat yönetim erki değişirse kim gelecek ve nasıl bir politika izleyecek kimse bilmiyor.
Yani bir tarafta hükümete muhalif olan Metin Feyzioğlu’nu Suriye’ye götürüp hükümetin terör ile mücadelesine destek vermesini sağlayan devlet aklı var.
Diğer tarafta ise terörle mücadele konusunda susan, Akdeniz’deki haklarımız konusunda sesini çıkarmayan, sadece İstanbul Sözleşmesi ile Kavala ve Demirtaş’ın salınacağının garantisini veren bir ana muhalefet var.
Seçimlerde yeni Cumhurbaşkanı ve yeni Meclis gelirse can alıcı konularla ilgili nasıl yönetileceğimiz belli değil. Bu konuda biz de ve hemen hemen herkes muhalefete nasıl bir politika izleyeceğini merak edip soruyoruz ama henüz kayda değer bir öneriye rastlamadık.
Bunun bu şekilde olmayacağını seçimlerde herkes görecektir çünkü eldeki taş daldaki kuştan evladır. Bilinen vasat bilinmeyen iyiden evladır. Ya tez zamanda neyin ne olduğunu, yani toplumun hassas olduğu konularda nasıl bir politika izlenecek açıklamalılar ya da muhalefet olarak kalmaya razı olmalılar.
“Acelesi yok,” diyenlere bir soru: O zaman Kavala ile Demirtaş’ı salacağını sürekli neden tekrarlıyor? Ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili ne yapacağını neden açıklıyor?
Facebook Yorum
Yorum Yazın