Aylar önce “Sağlık Bakanına açık mektup” başlığıyla bir basın açıklaması yazmıştım. Doktorların yaşadıkları sorunları belirtmiş ve özellikle de asistan doktorların fazla nöbet tuttuğunu dile getirmiştim.
Ülkemizdeki Tıp Fakülteleri ile Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde, hastaların teşhis ve tedavi hizmetlerinin görülmesinde iş yükünün büyük bölümünü asistan doktorlar ve hemşireler kaldırmaktadır.
Eskiden beri bir gelenek olarak asistan doktorlar nöbetten sonra izin kullanamadan mesailerine devam ederler. Ayrıca hastaların dosya kayıtları, tahlil isteme formları gibi bürokratik işleri de asistan doktorlar yapmaktadırlar.
Polikliniklerde ve acil servislerde doktorlar hasta yoğunluğu sebebiyle aralıksız çalışmak zorunda kalmaktadırlar ve bu yoğun iş yükü basından da izlediğimiz gibi sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin en önemli nedenlerindendir.
Memur personel kanununa göre bir memurun haftalık çalışma süresi 45 saat olarak belirlenmiştir.
Oysa asistan doktorlar uzmanlık eğitimleri süresince fazla nöbet sayıları ve nöbet ertesi izin kulanamamaları nedeniyle bu kanuni sürenin çok üzerinde mesai yapmaktadırlar. Üstelik uzmanlık eğitimlerinin ilk yıllarında üst üste gelen gün aşırı nöbetler de tutmak zorunda kalmaktadırlar. Bu çalışma şartları ruhsal ve fiziksel yorgunluk ve uykusuzluğa sebep olmaktadır.
Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarının ve özellikle asistan hekimlerin çalışma saatlerini, nöbet düzenlerini ve yıllık izinlerini insan haklarına uygun olacak şekilde kurallara bağlamalıdır.
Bugün haberlerde Ankara Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünün 4 aylık asistanı Dr. Rümeysa Berin Şen’in, nöbet sonrası aracı ile evine dönerken duran bir kamyonun altına girerek hayatını kaybettiğini öğrendim.
Bu haber emekli bir Tıp Fakültesi hocası olarak yüreğimi yaktı. Hocalık yaptığım sürece asistanlarımı hep bir evladım gibi bildim.
Kim bilir Dr. Rümeysa hanım uzmanlık sınavını kazandığında ne kadar sevinmiş ve ne hayaller kurmuş, o noktaya gelebilmek için ne kadar çok çalışmıştı?
Annesi ve babası ona ne kadar çok emek vermişler, uzman doktor olacağı günü nasıl özlemle bekliyorlardı?
Allah (c.c) Rümeysa’ya Rahmet etsin, mekânı Cennet olsun.
Anne babasına, ailesine, arkadaşlarına Allah (c.c) sabırlar versin.
Facebook Yorum
Yorum Yazın