İstiklâl şairi Mehmet Akif Ersoy,Çanakkale şiirinde Batılıları şu dize ile tarif ediyor: Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... / Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, tam da Akif’in tarif ettiği ‘maske yırtılması’ durumunu yaşıyor. Bir haller oldu milliyetçi muhafazakâr geçinen Meral Hanım’a. Son 3-4 aydır İslâmsız Türkçülüğün ötesine geçmiş, ecdadımıza ve Peygamberimiz’e hakareti sıradan hale getirmiş durumda!
Önce Meclis’te, partisinin grup toplantısında, Afet İnan’ın Medeni Bilgiler’ini elinde sallayıp, “Bu kitabı iktidara geldiğimizde ilkokuldan itibaren ders kitabı olarak okutacağız” dedi. Peygamber Efendimiz için Arap ırkçısı iftirası yer alan kitapta İslâm dini için, “Muhammed’in uydurduğu din” deniliyor. Kitapta, Hilafet’in Osmanlı’ya geçişiyle ilgili olarak da hem Yavuz Sultan Selim’e hem de Hilafet makamına hakaret eden aşağılayıcı ifadelere de yer veriliyor.
Aynı Akşener, bir sonraki grup toplantısında bu kez Sultan 2. Abdülhamid’i hedef aldı. İttihatçıların, Taşnakların ve Siyonistlerin Abdülhamid’e yönelik iftiralarına sahip çıkan Akşener, Ermeni çetelerinin Ermenice yazdığı, “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet, adalet, müsavat ve meşveret” sloganını attı.
Meydanı –iyice– boş bulan Akşener, hızını almadı ve son olarak, “Günümüzün Abdülhamid’i Erdoğan’dır” diyerek, hakaretlerini sürdürdü. Akşener böylelikle Erdoğan’a karşı nasıl bir ruh hali içinde olduğunu da itiraf etti.
Maske yırtıldı bir kere. Bundan sonra söyleyemeyeceği bir şey kalmadı Akşener’in. Takıyye yapıp yeni bir maske ile milletin karşısına çıkamayacağını kendisi de iyi biliyor. Artık daha yıkıcı ve milletin sinir uçlarına dokunan davranışlar göreceğiz İyi Parti liderinden. Başka şansı da yok gibi.
Sayın Akşener, “Günümüzün Abdülhamid’i Erdoğan’dır” derken, kendi durdukları yeri de açık etmiş oldu. “Bizim açımızdan Erdoğan, devrilmesi gereken biridir ve Abdülhamid’i devirmek için İttihatçılar, Jöntürkler, Taşnaklar, Siyonistler nasıl bir işbirliği içine girmişse, biz de Erdoğan’a karşı aynı işbirliği içindeyiz” demiş oldu.
Bir yandan da demek istiyor ki, “HDP ile işbirliğimizin de bir sebebi var. Bu işbirliğini çok görmeyin!”
El hak, Meral Hanım doğru söylüyor. Dün 2. Abdülhamid’i devirenlerin bugünkü torunları, aynı işbirliği ve yöntemlerle günümüzün 2. Abdülhamid’i olarak gördükleri Erdoğan’a karşı mücadele veriyorlar.
Ve günümüzde Aram Efendilere, Emanuel Karassolara, Esat Paşalara, Arif Hikmet Paşalara imrenenler, onların yöntemlerini uygulamak için yanıp tutuşanlar var. Hepsini biliyoruz. Meral Hanım, siz kendinizi günümüzün Aram Efendisi, Karasso’su olarak görüyorsunuz. Bu sizin için çok doğru bir benzetme, ama size kötü bir haberim var. Maalesef günümüzün 2. Abdülhamid’i yok. Hele hele Erdoğan asla günümüzün 2. Abdülhamid’i değildir.
Aslında bunu en iyi bilebilecek kişilerin başında geliyorsunuz Meral Hanım. Bakın 15 Temmuz’dan önce omuzunuzu silkeleyerek, “Ben başbakan olacağım” diyordunuz. O zaman da 2. Abdülhamid olarak gördüğünüz Erdoğan’ı devirebileceğinize inanıyordunuz.
Ne oldu 15 Temmuz’un Mahmut Şevket Paşalarına? Onlar şu anda kodeste ve bir daha güneş yüzü göremeyecekler.
Evet günümüzün Aram Efendileri, Emanuel Karassoları çok, ama günümüzün Abdülhamid’i yok. Tayyip Erdoğan’ı illa Osmanlı döneminde birine benzeteceksek, Erdoğan günümüzün 2. Murad’ıdır. O beklediğiniz yıkım gerçekleşmeyecek, 2. Murad’ın ardından daha Fatihler, Yavuzlar, Süleymanlar gelecek.
Facebook Yorum
Yorum Yazın