Hal yasası çıkacak mı? Ya da ne zaman çıkacak merak konusu olmaya devam ediyor. Gerçi çıksa da bir şey ifade eder mi? O da ayrı bir muamma! Neden mi böyle diyorum? Özel hastaneler almaması gereken paraları aldığı için yediği cezalar ortada değil mi?
Bankaların almaması gerektiği halde aldığı paralar nedeniyle ödediği cezalar ortada değil mi? Ve gıdada tağşiş yapan firmalar teşhir ediliyor ve ceza yiyorlar da ne oluyor? Acaba hal yasası çıkmış olsa bu şartlar ortadayken durum değişebilir mi?
Bazı meseleleri yasa çıkartmakla çözemediğimiz ortada duruyorken hal yasası çıkınca her şey yoluna girer diye beklemek biraz saflık olur sanırım. Acaba bu mesele yasa meselesi değil de ahlak meselesi mi? Şayet bu bir ahlak meselesi ise bu meselenin nasıl çözüleceğini bilenlerin gereğini yapması gerekmiyor mu?
Bu yazıyı yazma sebebim her ramazan fırsatçılık yaparak milleti canından bezdirenlerdir. Cuma günü manava uğradım pazartesi günü 3,5tl ye sattıkları domates ve salatalığın 7,5tl olduğunu öğrendiğimde hem çok kızdım hem de çok üzüldüm. Pazara uğradım akşam pazarında bile fiyatlar üç aşağı beş yukarı aynıydı.
Bu kışın Rusya’nın yaş sebze ve meyvede ülkemize kota uygulaması sebebiyle domatesi uygun fiyattan yemiştik. Fakat sanki bütün senenin kaybını karşılamak istercesine ramazanda yapılan fiyat artışı hiç oldu mu? Zaten alım gücü düşük olan insanımız ne yapacak? Bu fiyat artışını yapanlara fırsatçılık yapıyorlar diye tepki gösterenler haksız mı?
Tabii ki üretim maliyetleri yüksek bunu biliyoruz, tabii ki nakliye maliyetleri yüksek bunu da biliyoruz ama üç gün önce 3tl’ye aldığınız ürüne ramazan geldi diye 7tl ödemek hiç hoş bir durum değil.
Oysa ülkemiz insanı iyi bir planlamayla sebze ve meyvenin dışında tahıl ürünlerini, kırmızı ve beyaz eti ve hatta balığı bile çok daha ucuza yiyebilir. Ama bunun için iyi bir planlama, iyi bir çalışma ve fazla üretim yapmak gerekiyor.
Ülkemizin üç tarafı denizlerle kaplı ama yeterince balık yetiştiremiyoruz. Ülkemizde planlı ve modern teknoloji ile üretim yapılsa ülkemiz ile birlikte iki üç misli ülkeye yetebilecek ekilebilir arazilerimiz var. Yeterince sebze, meyve ve tahıl ürünü üretebiliyor muyuz? Fiyatlara bakılırsa olmadığını görebiliyoruz.
Ülkemizin büyük bir bölümü küçük ve büyük baş hayvancılık üretimine müsait. Peki bu alanda yeterli üretim yapabiliyor muyuz? Zaman zaman et ve canlı hayvan ithal ettiğimize göre orada da sıkıntılıyız. Keza beyaz et üretimi içinde yeterli imkana ve alt yapıya sahibiz. Beyaz et üretimimiz diğerlerine göre daha iyi, beyaz et fiyatlarını belki ihracat yapılıyor oluşu yükseltiyordur. Fakat dar gelirli vatandaşlarımız beyaz eti bile zor alabiliyor.
Bunlar devletin planlaması gereken konular. Biz bu ürünleri bu kadar pahalı yiyorsak bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. İnsanımız işsiz, insanımız boş boş dolaşıyorken tarımda ve hayvancılıkta yeterli üretim yapamamak planlama eksikliğinden değilse nedendir?
Aslında bu alanlarda çok ciddi devlet teşvikleri de var ama nedendir bilinmez hiçbir alanda istediğimiz seviyeye gelemedik. Patates ve soğan üreticilerinin elinde kalan ürünleri devletin alıp ihtiyaç sahiplerine dağıtmasını olumlu bulmakla birlikte diğer konularda yetersiz kaldığımızı düşünüyorum.
Önümüzdeki yıllarda gıdanın önemli bir güç olacağı ortadayken iyi bir planlamanın ivedi bir şekilde yapılması zaruridir. Umarız ilgililer bir an önce bu planlamayı ve çalışmayı yaparlar.
Facebook Yorum
Yorum Yazın