Temel’in ateist bir öğretmeni varmış, ölümden sonra bir hayatın olmadığını ifade etmek için her ders şu örneği veriyormuş: “Temel bir gün öleceksin, gömecekler seni. Üzerinden yıllar geçecek, mezarında otlar bitecek, bir inek gelip seni otlayacak, sonra tezek olacaksın. Ben de tezeğin başına gelip, ‘Ey gidi Temel! Neydin ne oldun’ diyeceğim.”
Öğretmenin sürekli aynı şeyi anlatmasına artık daha fazla tahammülü kalmayan Temel, bir gün “Oğretmenum, oğretmenum” diyerek, başlamış anlatmaya: “Oğretmenum bir gün öleceksun, gömecekler seni, üzerinden yıllar geçecek, mezarunda otlar bitecek, bir inek gelip seni otlayacak, sonra tezek olacaksun. Ben de tezeğin başına gelip, ‘Ey gidi oğretmenum! Hiç değişmedun diyeceğim” demiş.
İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şiirinde Avrupalılar için kullandığı “Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...” mısralarıyla tarif ettiği durumu yaşıyoruz. Bir süredir görünürde İslâmî değerlere saygılıymış gibi maske takanların maskeleri tek tek düşüyor.
Gazetelerinin tarihlerini silseniz 28 Şubat 1997’de yayınlandığını sanırsınız. Kimi sözcülerinin ifadelerine baktığınızda 20 yıl öncesine gidiyorsunuz. Hasımlıkları siyasi rakiplerine değil, bir yaşam ve inanç tarzına. Bu düşmanlığı siyaseten bir süre saklamaya çalıştılar ama artık gizleyemez hale geldiler.
Son zamanlarda ortaya çıkan tabloya baktığımızda Temel’in dediği gibi hiç değişmediler.
MAHREM FETÖ’CÜLERE FİLM ÖNERİSİ
Fetullahçı terör örgütünün kaçak tetikçileri ile içerideki siyasi uzantıları, telaş içinde. Ankara Emniyeti’nde işkence varmış, muhalefet bu duruma duyarsızmış. Bu konuda sosyal medyada başlattıkları kampanyada muhalefet partilerinin liderleri etiketlenerek, algı operasyonu yürütmeye çalışıyorlar.
Bu kampanyayı yürüttükleri esnada Adalet Bakanlığı’nda yapılan görev değişikliğini de algı operasyonlarının parçası haline getirmeye çalışıyorlar. Adalet Bakanlığında gidilen değişiklik büyük çaplı bir kıyımın habercisiymiş.
Fetullahçıların telâşını anlıyorum. Yıllardır Pensilvanya’daki elebaşının rüyalarına inanarak, bugünlere geldiler. 15 Temmuz’dan sonra da Pensilvanya iblisinin bugün kurtuluyorsunuz, yarın bilmem ne olacak palavrasıyla örgütü bir süre daha ayakta tutmayı başardığını da görüyoruz. Ama artık örgüt çözülüyor ve telâşlarının en büyük nedeni bu.
Örgütü ayakta tutmak isteyen mahrem FETÖ’cülere bir film tavsiyesinde bulunuyorum. Rahmetli Erbakan yıllar önce anlatmıştı. Bir Amerikan filmi; Kızılderililer Amerikalı beyazı yakalamışlar bir ağaca bağlamışlar. Kızılderili reis bir kayanın üzerine oturmuş piposunu içiyor dumanını savuruyor. Diğer tarafta bir kazanın altında ateş harıl harıl yanıyor, içinde su fokur fokur kaynıyor. Ağaca bağlanmış beyazı birazdan haşlayıp yiyecekler. Beyaz adam Kızılderili reise yalvarıyor. Reis bir an beyaz adama dönüp “Mesele basit, gebereceksin” diyor.
Rahmetli Erbakan bu filmi 30 yıl önce anlatmıştı. Anlattığı zaman 40 yıllık filmmiş.
Yani tahmini 70-80 yıl önce çekilmiş bir film. Mahrem FETÖ’cüler bu filmi mutlaka bulup izlemeli. Sağa sola yalpalamalarına gerek yok “Mesele basit, geberecekler.”
POTPURİ YAPSINLAR
Muhalefet cephesi, uzun zamandır dillendirdiği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in nasıl bir şey olduğunu anlatmak için bir toplantı yapmayı planlıyormuş. Liderlerin hangi sıraya göre otaracaklarına karar veremedikleri için toplantıyı bir türlü yapamıyorlarmış. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği alfabetik sıraya göre oturma konusunda anlaşıp anlaşmadıklarını bilmiyoruz. Ancak alfabetik sıraya göre anlaşsalar bile yeni bir sorun çıkmış. Toplantıda hangi müzik çalacak. Faydası olur mu bilmem ama nâçizane benim de bu konuda küçük katkım olursa sevinirim. Potpuri yapsınlar bence, ancak hangi partinin müziğiyle başlayacaklarına ilişkin benim de bir fikrim yok.
NİYE AĞIZ TADIYLA AK PARTİ’YE OY VEREMİYORUZ
Geçen hafta bir misafirim çok önemli bir soru sordu, bunu paylaşmasam içim rahat etmeyecek. “AK Parti Türkiye’de çok büyük işler yaptı. Dış politikada, terörle mücadelede çok büyük başarılara imza atıldı. Altyapıda, üst yapıda büyük projeler hayata geçirildi. Tayyip Erdoğan gibi dünya liderine sahip AK Parti’ye oy verirken, muhalefetin çok kötü olduğunu göz önünde bulundurarak oy veriyoruz. Niye muhalefetin durumuna bakmadan bu kadar büyük başarılara imza atmış AK Parti’ye gönül rahatlığıyla oy veremiyoruz” diye sordu misafirim.
Bence çok haklı bir soru, AK Parti sorunun nedenini bulmalı.
Facebook Yorum
Yorum Yazın