Gazze’de öyle gelişmeler yaşanıyor, öyle bir katliam yapılıyor ki; insanın, biraz vicdanı olanın kabul etmesi mümkün değil. İşin görünen yüzü çok acı fakat bir de görünmeyen yüzü var sanki, yani iki yönü keskin bir bıçak gibi. Maalesef iki yanı da hep Müslümanı kesiyor.
Görünen o ki çok uzun soluklu bir çalışmanın sonucu Gazze’nin boşaltılması planlanmış. Onun için bölge ülkelerinde itiraz etme ihtimali olan yöneticiler ortadan kaldırılmış, kalan yöneticilerde sesleri çıkmayacak şekilde ayarlanmış ya da çaresiz bırakılmış.
5 bine yakını çocuk, çoğunluğu kadın 11 bine yakın insan katledildi. Hastaneler, okullar hatta mülteci kampları bile saldırıya uğradı. İlaç yok, su yok, ekmek yok, elektrik yok, Gazze’de kalmak isteyenlerin yaşama şansı yok. “Yaşamak isteyenlerin yarısını Türkiye, diğer yarısını da Mısır alsın, aksi halde hepsi ölecek!” diye bir algı var.
Bu konuda ne yapılsa Siyonistler kazanacak gibi.
Güzel hazırlanmış bir senaryo değil mi? “Gazze boşaltılmasın!” demek insafsızlık, vicdansızlık. “Gazze boşaltılsın!” demek Siyonistlerin oyununa gelmek. İki tarafı pis bir değnek gibi değil mi? Ne desek bilemiyoruz. Bildiğimiz, gördüğümüz bir şey var insanlıktan nasibini almamış azgın bir Siyonist güruh ve onun destekçileri Batı Devletleri tarihte görülmemiş bir soykırım yapıyor.
Gazze’de çocuklar şehit olmak, cennete gitmek için sıraya girmiş durumda. İslam ülkelerinde kılınan gıyabi cenaze namazına mücahitlerden itiraz geldi “Biz diriyiz, ölü olan sizlersiniz. Cenaze namazını kendiniz için kılın!” diyorlar. Haksızlar mı?
Hamas yetkilisi “Kassam Tugayları ve Hamas iyi durumda, yapılmaya çalışılan algılara inanmayın. Biz her zaman dirayetli ve cesuruz. Allah’tan başka kimseden de korkmuyoruz. Özgürlüğün bedeli ağır biliyoruz ve ödemeye hazırız.” diyor.
Hamas ile Kassam Tugayları iyi durumda olabilir ama onlarında bilmedikleri bir şey var, o da insanlık iyi durumda değil! İnsanlık değerlerini yitirdi. Neden mi? Çünkü Gazze’de çocuklar perişan, çocuklar göz göre göre ölüyor. Mazlum coğrafyanın sahipsiz çocuklarının Allah yardımcısı olsun.
Cumhurbaşkanımız, “Hamas vatanını savunan bir yapıdır.” diyor. Saadet Partisi de aynısını diyor fakat “Hamas terör örgütüdür.” diyen CHP ile “Hamas vatanı için savaşıyor.” diyen Cumhurbaşkanını iktidardan indirmek için mücadele veriyor. Ne yaman bir çelişki değil mi?
İslam coğrafyasının sorunları da çözüm yolları da biliniyor. Çözüm, “Allah’ın ipine sıkı sıkıya sarılıp birlikte hareket etmek.” Peki ümmet ne durumda? YRP etkinlik yapıyor SP ve Ak Parti ortada yok. SP etkinlik yapıyor Ak Parti ve YRP ortada yok. Ak Parti etkinlik yapıyor SP ve YRP ortada yok. Bu nasıl bir anlayış? Bu nasıl bir bölünmüşlük? Tam da Siyonistlerin istediği gibi değil mi?
Allah ümmeti ıslah etsin!
Şöyle bir hayal kuralım; bir güç “Halifelik düştüğü yerden kalksın, halifenizi seçin, iki milyar Müslümana öncülük edin, Müslümanların sorunlarını birlikte çözün.” dese ne yaparız? Halifeyi seçebilir miyiz? Şimdi bile birbirini yiyen cemaatler, tarikatlar ve siyasi partiler böyle bir gücü kullanmak için birbirine ne yapmaz? Yazacak çok şey var ancak bu kadar yazabiliyoruz.
Filistinliler için kurtuluşun kendilerinde ve Allah’ın yardımında olduğunu biliyoruz. Görünen o ki sadece Müslümanlar değil bütün insanlık onları yalnız bırakıyor. Bizlerin elinden bir şey gelmiyor. Bizler sadece dua edebiliyoruz. Birde karınca misali tarafımızı belli etmeye çalışıyoruz.
Keşke iktidarda seküler bir yapı olsaydı. Belki o zaman şartları değiştirmek için mücadele edebilirdik!
Gerçekler acıtıyor değil mi? Acıtsın zaten! Bugün acımayan yürek ne zaman acıyacak ki? Yüreği acımayan vicdanını yoklasın! Filistin’de yaşanan soykırıma üzülmeyen ‘insanım!’ derken bir daha düşünsün! İnsan olmak öyle kolay mı?
Facebook Yorum
Yorum Yazın