Reklamı Geç
SATILIK HABER SİTESİ
Hüseyin LİKOĞLU

Hüseyin LİKOĞLU

Mail: [email protected]

KHK’lı diye bir şey yok, Fetullahçı terörist var

KHK’lı diye bir şey yok, Fetullahçı terörist var

Birileri yine KHK edebiyatı yapmaya başladı. Milletin vermediği iktidarı, çeşitli terör örgütleri ve suç şebekeleri aracılığıyla elde edebileceği vehmine kapılan bir siyasi anlayış var.

Bu siyasi anlayış, Fetullahçı Terör Örgütünün devletin kılcal damarlarından sökülüp atılması için 15 Temmuz’dan sonra çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararnameleri (KHK) diline dolamış, buradan siyasi menfaat devşirebileceğini düşünüyor. Eğer bilmeden yapıyorlarsa vahim, bilerek yapıyorlarsa vahim ötesi bir durum, bu.

Vahim, çünkü bunu yapanlar ya FETÖ’yü tanımıyor ya da çok iyi biliyor. Ya KHK’nın ne olduğunu bilmiyor ya da FETÖ’nün KHK algısına güç veriyor.

Fetullahçı Terör Örgütü, elebaşı Fetullah’ın kendiliğinden icat ettiği, yapılandırdığı bir örgüt değildir. Bu coğrafyada öteden beri var olan zararlı hareketlerin günümüzdeki devamı ve uzantısıdır. Daha da somutlaştıracak olursak, 200-250 yıl önce devleti içerden çökertmek için Haçlı dünyası tarafından oluşturulan yapıların ‘Yerli Yardımcısı’dır FETÖ.

Fetullahçı Terör Örgütü, devletin kılcal damarlarına birileri adına sızmanın adıdır. Bu örgüt devlete sızmak için, tıpkı yardımcısı olduğu misyoner hareketler gibi, eğitim alanını seçti. FETÖ demek kamu demektir, kamu demek eğitim yoluyla girilen yer demektir.

Fetullahçı Terör Örgütü, yeterince insan kaynağına erişmesinin veya eriştirilmesinin ardından devletin ilgili kurumlarına yerleşmeye başladı. Arkasındaki aklın istekleri doğrultusunda hangi alanda insan kaynağına ihtiyaç duyulduysa o alanda insan eğitildi ve ihtiyaç duyulan kuruma yerleştirildi.

Eğitim yoluyla sızma gerçekleştirilirken iki şeye önem verildi. Birincisi memleketin zeki çocukları örgütün öğretmenleri tarafından devşirildi. İkincisi devşiremedikleri zeki çocukları ekarte etmek için sorular çalındı.

HAMLE SIRASI DEVLETTE

Soru çalma hadisesi, bütün iş hayatları boyunca devam etti. Uzmanlık, kurmaylık, istenilen mesleklerde aynı yöntemle hep bir adım önde olundu. 2000’li yıllara gelindiğinde durum öyle bir hâl aldı ki, kendilerinden başka hiç kimseye alan kalmadı.

2011 yılından sonra da elebaşı Fetullah’ın koyduğu hedefe ulaşıldığı varsayılarak, harekete geçildi, başkaldırı başladı. Ne diyordu Pensilvanya iblisi: “Dünyayı sırtınızda taşıyacak güce ulaşana kadar, bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar, her adım erken sayılır.”

FETÖ, 17-25 Aralık sürecinde bu güce ulaştığını düşünerek harekete geçti. 15 Temmuz için “Beklenen gün” demelerinin sebebi buydu.

15 Temmuz gecesi ele geçirdikleri devleti işgal kuvvetlerine peşkeş çekmeye kalkışan Fetullahçı Terör Örgütü, milletin iman dolu sinesine çarptı. Her şeyin hesabını yaptılar, devletin bütün kılcal damarlarına sızdılar, ama milleti unuttular. Çanakkale’yi, Büyük Taarruz’u unuttular ve yarım asırlık ihanet planları ellerinde patladı.

Kendini korumak için hamle sırası artık devletteydi. Darbe girişiminden kısa bir süre sonra devletin karşı hamleleri başladı. OHAL’in ilânıyla birlikte çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle Fetullahçı hainler tek tek devletin kurumlarından sökülüp atılmaya başladı.

YENİ 15 TEMMUZLARA GÖZ MÜ YUMULSUN…

“KHK’lı” deyip mağdur edebiyatı yapanlar, işte bu hainlerin hamiliğini yapıyor. Hamiliği geçtim, onları tekrar devlete yerleştirme vaadinde bulunuyor. “Efendim hüküm giyenler ayrı”... Hakkında yasal işlem yapılmamış olanlar varmış, bir de beraat edenler varmış.

KHK ile TCK’yı anlamayacak kadar gözleri kararmış bunların. Hükmü Türk Ceza Kanunu kapsamında tesis ettirilir. Kanun Hükmünde Kararname ile ceza verilmedi, tedbir alındı. Birinin FETÖ’cü olduğu tespit edildiği halde, suç işlediği tespit edilemedi diye onu devlette istihdam etmek yeni 15 Temmuzlara davetiye çıkarmaktır.

KHK kapsamında yapılan işlemlerin tamamı doğru mudur, kurunun yanında yaş da yanmadı mı? Kesinlikle kurunun yanında yaş da yandı, yapılanların tamamı doğru değildir.

Zaten OHAL Komisyonu bunun için kuruldu. Polis Özel Harekât Merkezine, PKK kamplarına atılmayan bombaları atan hainler bile OHAL Komisyonuna başvurmuş. Komisyon on binlerce dosyayı tek tek inceleyerek kararlar veriyor ve bu zamana kadar da 17 binin üzerinde KHK ile ihraç edilenlerin iadesi konusunda karar verdi.

Fetullahçı Terör Örgütü, soru çalarak, şok mangaları oluşturarak, iftira atarak, kumpas kurarak, yüz binlerce insanı mağdur etti. Darbeye kalkışarak, 251 insanımızı şehit etti, 3 bine yakın insanımızı yaraladı. Türkiye’de KHK’lı diye bir şey yok, Fetullahçı teröristler var ve hâlâ birileri onlar eliyle iktidar olabileceğini umuyor.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar