Yakında Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimi var. Millet seçileceklerden ne istiyor?
Millet, beş yılda bir seçimlerde oy vererek devlet denilen mekanizmayı kendileri adına,
istekleri doğrultusunda, ülkenin sorunlarını çözsün, insanların refah payını artırsın diye
birilerine yetki veriyor.
Türkiye jeopolitik olarak çok önemli fakat yönetimi de bir o kadar zor bir ülkedir. Türkiye
hiçbir zaman yönetenlerin özgür iradesine bırakılmamış bir ülkedir!
Yönetenlere iki çizgi çizmişler o iki çizgi içinde kalmaları istenmiş. İki çizgi içinde iyi işler
yapanlar çıtayı biraz yükseltmiş ama onları da ilk seçimde indirmişler. Seçimle
indiremediklerini de darbe ile indirmişler.
Bugün gelinen noktada ise maalesef siyasilerin kullandığı dil hiç hoş değil. Maalesef bu dil
toplumu hem geriyor hem de ayrıştırıyor. İki blok için de karşı taraftakiler ‘hain!’ ve fakat
karşı taraftan kendilerine katılan herhangi birisi bir anda aklanıyor ve vatansever olabiliyor.
Bu dil ve bu yaklaşım kabul edilebilir gibi değil. Oysa her tarafımız çevrelenirken güçlü
olabilmek için hiç olmazsa dış meselelerde bari birlikte hareket etmeliyiz.
Ülkem insanı seçilenlerden neler istiyor, neler bekliyor?
Şu an Akdeniz’de verdiğimiz mücadelenin aynen devamını istiyor. Libya ile mevcut ilişkileri
devam etmesini istiyor. Mısır ile ilişkiler gelişmesini ve Akdeniz konusunda Mısır’ın
yanımızda durmasını istiyor.
Suriye politikasının hayrımıza sonuç vermediği görüldü. Başlatılan görüşmeleri ilerletip Esad
ile de görüşüp Suriye’nin bütünlüğünü koruyacak şekilde adımlar atılmasını ve kurulmak
istenen terör devletine kesinlikle müsaade edilmemesini istiyor.
Türkiye’nin teröre karşı verdiği mücadele aynı şekilde ve gerekirse sınır ötesinde devam
etmeli diyor.
Savunma sanayinde atılan adımlar ve yatırımlar devam etmeli diyor.
Petrol ve doğalgaz arama çalışmaları devam ettirilmeli diyor.
Kıbrıs için iki devlet dışında bir çözüm kesinlikle kabul edilmemeli. Hatta Kıbrıs’ın tanınması
için gerekli çalışmaların başlatılmalı diyor.
Rusya-Ukrayna savaşında uygulanan tarafsızlık politikası aynen devam ettirilmeli ve savaşın
bitirilmesi için arabuluculuk üstlenilmelidir diyor.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın çalışmaları geliştirilerek sürdürülmeli. Ortak tatbikatlar yapılıp
her alanda birlikteyiz mesajı verilmeli diyor.
İçerde ise liyakat ve adaleti öne çıkaracak, millete tepeden bakmayan, milletin derdiyle
dertlenen, millete hizmeti lütuf değil görev bilen yöneticiler ve vekiller istiyor.
Siyaset millete hizmet etme aracıdır. Seçilecekler bu bilinçte olmalı millete hizmeti görev
olarak düşünmeli. Halk, seçilenlerin dışında atanan bürokratlarında yöneticisi olduğu
kurumların millete hizmet için var olduğu bilinci ile çalışmalarını istiyor.
Mevcut hükümet dış politikada yazdıklarımızı zaten yapıyor fakat içerde istenilen üç maddede
sıkıntı var. Mevcut hükümetin bu kadar hizmetleri yapmışken tekrar seçilememe endişesi
taşıyor oluşu şapkalarını önlerine koymasını ve düşünmesini gerektirir sanırız.
Mevcut iktidarın işi aslında çok kolaydı. Liyakat, adalet ve insanlara tepeden bakmayıp kibirli
davranılmasa her şey çok kolay olabilirdi.
Millet İttifakı ise liyakatli olsalar, adaleti sağlasalar ve kibirli olmasalar bile işleri dış
politikada çok zor görünüyor çünkü ittifakın bazı üyeleri ve gayrı resmi destekçisi farklı
düşünüyor. Sayın Davutoğlu ve Sayın Karamollaoğlu yazdıklarım konusunda belki aynı
düşünüyordur fakat İttifakta oldukları için söylemleri boşta kalıyor ve bu şartlarda ne
yapabilirler bilemiyoruz.
Millet kendisi için faydalı olacakları seçecektir. Türk milletinin ferasetine güveniyoruz ve
tercihine saygı duyacağız. Bu yazı iki tarafı da rahatsız edecek biliyoruz fakat
düşündüklerimizi yazmamayı da ahlaki görmüyoruz. Tabii ki bir de devlet aklı dediklerimiz
var. Acaba sonucu onlar belirleyebilir mi?
Facebook Yorum
Yorum Yazın