Reklamı Geç
SATILIK HABER SİTESİ
Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

MISIR İZLENİMLERİM –2

MISIR İZLENİMLERİM –II-

Mısır’dan bahsedip Kavalalı Mehmet Ali Paşadan bahsetmemek olmaz. Kütahya Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu ile Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasında 14 Mayıs 1833 de imzalanmış. Bu Antlaşma I. Mısır-Osmanlı Savaşını sona erdirip Şam, Girit ve Adana vilayetlerinin statüsünü belirlemiş.

Osmanlıya isyan eden Kavalalı, ordusunu İstanbul’a doğru sürmüş. Rusya Osmanlıya yardım teklifinde bulunmuş ve Hünkar İskelesi Antlaşması yapılmış. Rus askeri İstanbul’a gelmiş. Osmanlının Rusya ile yakınlaşmasından rahatsız olan İngiltere ve Avusturya endişelenmiş. Mesele artık Avrupa’nın meselesi olmuş ve Kavalalı, Avrupa tarafından barışa ikna edilmiş.

Sisi darbeyle gelmiş bir diktatör bunu sokaklardan bile hissediyorsunuz fakat öyle yatırımlar ve yenilikler yapmış ki ölene kadar Mısır’ın başında kalma ihtimali çok yüksek. Başarılı olması için bazı devletlerin para akıttığı Mısır, stratejik olarak çok önemli bir konumda. Yani Sisi’yi destekleyenler boşuna desteklemiyor.

Diktatörlük hissediliyor dedim birkaç örnek vereyim. Bütün gezilerimizde yanımızda bir devlet görevlisi bulundu. Yollarda çok kontrol var ve şehirlerarasında konvoy halinde seyahat ediliyor. Mısırlılar bizlere sadece “Yavaş yavaş Hasan Şaş.” diyerek yakınlık gösterebildiler. O da çok mesafeliydi. Bana uzatılan bir mikrofona “Yavaş yavaş Mısır ile Türkiye gardaş.” diyerek yeni bir söylem başlatmaya çalıştım.

Mısır’ı görünce suyun önemini ve kıymetini bir kez daha anladık demiştik. Nil Nehri içme suyu ve tarım bölgelerini sulamada kullanılırken, deniz suyu ve kanalizasyon suyu da arıtılarak bazı alanlarda kullanılıyor.

Nil Nehri Mısır’ı boydan boya geçiyor ve İskenderiye yakınlarında Akdeniz’e dökülüyor. Nehrin iki yakasında 18 kilometre genişlikte ekilebilir alan ve denize döküldüğü yerde ekilebilir geniş alan var. Onun dışında neredeyse tamamı çöl. Nil Nehri sayesinde yetiştirilen ürünler 100 Milyon nüfuslu Mısır’a yettiği gibi bazı ürünlerde de ihracat yapılıyormuş.

II. Ramses, Nil Nehri kenarındaki ekilebilir alanlar için “Buralara ev yapılmayacak, yoksa ileriki yıllarda yiyecek ürün bulamayız.” diyerek yaklaşık 3300 yıl önce ekilebilir alanların imara açılmaması gerektiğini ortaya koymuş. Kendi tapınağını da ekilebilir alanın dışına yaparak eylemi ile söylemini örtüştürmüş.

Yemek konusunda hassas olan ben ilk defa farklı bir ülke de bu kadar rahat yemek yiyebildim. Mısır ile yemek kültürümüz birbirine çok yakın.

Yıllar önce de yazmıştım. Mursi’ye sahip çıkmakta haklıydık. Darbeci Sisi’ye tavır almakta da haklıydık. Ve fakat Mursi’nin şehit oluşundan sonra ilişkilerimizi yumuşatmalıydık çünkü Akdeniz’de güçlü olmak istiyorsak Mısır ile çıkarlarımız ortak, Mısır’ı ve hatta Suriye’yi de yanımıza almalıyız. Bir de uluslararası ilişkilerde daimi düşmanlık olmaz.

Mısır’a dair çok şey yazacaktım. Dahab, Hurgada, Luksor, Bedevi köylerini, gezmekle bitmeyen müzelerini, Hz. Musa’ya gelen on emirin indiği Sina Dağını, Sina Çölünü, Hz. Musa’nın asasıyla yardığı kızıl denizi. Mercan kayalıkları ve rengarenk balıkları denizaltı ile gözlemlemeyi. Bize göre kış ayında bile denize girilebildiğini...

Sadece İskenderiye’ye gitmeyişimizin şaşkınlığı içerisindeyim. İskenderiye’de bulunan dünyanın en büyük ve en eski, milattan önce 3. yüzyılda kurulan kütüphane kapalı olduğu için tur programlarından çıkarılmış. Mısır’a gelip İskenderiye’yi görmemek üzücü oldu çünkü tarihte ve tarihimizde önemi çok büyük.

Mısır ziyaretimizde Samsun’dan kalabalık ve güzel bir ekiple birlikteydik. Ekip güzel olunca seyahat da keyifli oldu.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar