Reklamı Geç
SATILIK HABER SİTESİ
Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

MUHALEFETİN ADAYI VE ÇÖZÜM YOLLARI GİZLİ Mİ?

Yıllar önce bir partide siyaset yapıyordum. Küçük bir ilçenin sorumlusuydum. Seçim vakti geldi çattı ve o ilçede belediye başkan adayı belirlenecekti. İlçe Başkanı bir kişinin belediye başkan adayı olmak istediğini bize bildirdi, bizde amirimiz olan il başkanımıza durumu bildirmiştik.

O hafta yurt dışı programım vardı dolayısıyla aday olmak isteyen kişi ile tanışma toplantısına katılamamıştım. Ben dönene kadar kişinin adaylığı kesinleşmişti. Yani sorumlusu olduğum ilçenin belediye başkan adayının belirlenmesinde dahilim olamamıştı.



Döndüğümde bana “Adayımız bu şahıs, git tanış her şeyinden sen sorumlusun,” dediler. Bizim teşkilat anlayışımızda “Emir demiri keser,” olduğu için “Peki” demiş adayımız ile tanışmaya gitmiştim.

İlçe Başkanımız, teşkilatımız ve adayımız ile ilk toplantıyı yaptım. Düzgün giyimli, beyefendi görünümlü ve gayet nazik birisiydi. Adayımıza, “Projeleriniz neler, halkın karşısına hangi projelerle çıkacağız? Seçimi kazanırsak öncelikli projelerimiz hangisi olacak, bunun maliyeti nedir ve kaynak projeleriniz nelerdir?” diye sordum.

Adayımız yüzüme tabiri caizse afal afal bakarak “Bunu açıklayamam,” dedi. Şaşırmıştım, “Neden?” diye sordum. “Açıklarsam herkes öğrenir,” dedi. Tabii ki şaşırmakta haklıydım ama adayımızı tanımalı ve seçmene de tanıtmalıydım.



“Peki projelerimizi ve seçilirsek neler yapacağımızı ve bunu nasıl yapacağımızı seçmene anlatmazsak bizi neden seçsinler ki?” diye sordum. Adayımızın ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordum fakat adayımız gerçekten de projelerini söylemek istemiyordu. En sonunda ağzındaki baklayı çıkardı ve “Açıklarsam projelerimi çalabilirler…!” dedi.

O gün bu bana çok ilginç gelmişti ve tuhaf bir anı olarak hatıralarımda yerini aldı. Bir gün geldiğinde daha tuhaf bir durumla karşılaşacağımızı hiç düşünmemiştim ama hayat devam ettiği sürece neyle karşılaşacağınızı bilemiyorsunuz.

Sebebine girmeyelim fakat ülke ekonomisi tabiri caizse yangın yeri. Muhalefet hep bir ağızdan seçim istiyor ve “Yönetenler beceremedi gitsinler,” diyor. Bu tabii ki muhalefetin doğal hakkı ve bu durumda seçime gidilirse iktidarın tekrar kazanma ihtimali çok düşük.



Fakat “İktidar gitsin ülkeyi yönetemiyor,” diyen muhalefete “Adayınız kim? Siz ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Sizlerin projeleri nedir?” diye sorulduğunda sadece “Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz,” diyebiliyorlar.

Yani “Yıpranmasın!” diye aday gizli “Çalınmasın!” diye projeler gizli. Peki bu millet bize neden oy versin diye masanın etrafında bir kişi sormuyor mu?

Bu durumda her halükarda muhalif olanlar “İktidar gitsin,” diyebilir ama kararsızların büyük çoğunluğu muhalefeti desteklemeyecektir çünkü kararsızların ekserisi bilinmeze destek vermez.

Bu millet, “Doğu Akdeniz’deki haklarımızla ilgili ne düşündüğümüzü, Suriye’deki koridor ile ilgili ne düşündüğümüzü, Kuzey Irak Operasyonları ile ilgili ne düşündüğümüzü, Ukrayna-Rusya Savaşı ile ilgili ne düşündüğümüzü, İsrail-Filistin ile ilgili ne düşündüğümüzü, Yunanistan’ın adaları silahlandırması ile ilgili ne düşündüğümüzü merak edebilir,” diye bir kişi sormuyor mu?



Bir de masanın aday tarifi var “Herkesin taktir edeceği, liyakatli, güvenilir, ahlaklı, dürüst vs…” diye gidiyor ve ekliyorlar “Fakat ülkeyi o değil masadakiler yönetecek. O seçilecek ve tabiri caizse bizim ‘Kuklamız!’ Olacak,” diyor. Peki bu durumda adaylığı kim, niye kabul etsin? Ya da seçilince “Ben oynamıyorum!” derse ne olacak?

Parlamenter sistem bize göre demokrasisi daha iyi işleyen ve devlet yönetimi kurumsallaşmış ülkelerde olumlu olabilir. Yani o ülkelerde sekiz ay hükümet kurulamasa da işler yürüyebilir fakat bizim gibi ekonomisi kırılgan bir ülkede hükümetin kurulamama ihtimalinin bile nelere mal olduğu gayet iyi biliyoruz. Muhalefet seçimi almak istiyorsa daha yeni şeyler söylemesi, daha ileri fikirler üretmesi ve makul önerileri olması gerekmez mi?

Beyler muhalefet bu söylemlerle seçime giderse buna ancak her halükarda muhalifler ve soyadı inanır olanlar inanabilir ama millet inanmaz. Onun için, ülke ekonomisi ve mutfak adeta yangın yeri gibi olduğu halde biri gayrı resmi olmak üzere yedi parti hala iktidarı düşürecek duruma gelemedi.

Millet, “Bunlar gelsin, bunlar ülkeyi yönetebilir,” diyemediği bir durumda mevcut yönetimi gönderir mi? Muhalefet bu şartlarda bile milletin ümidi olamamışsa bize göre kendisini sorgulamalı milleti değil.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar