Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

NEYİMİZ TAM Kİ?

NEYİMİZ TAM Kİ?

Çarşamba günü Avrupa’da yaşamış bir arkadaş ile bir ortak arkadaşımızın kızının cenazesi için bir köye gittik. Cenaze dönüşü ekilebilir alanların nasıl ihmal edildiğini, nasıl ziyan edildiğini görünce “Şu ovaya bakınca üzülüyorum. 30 yıla kalmaz gıda savaşları yaşanır diyorlar fakat hiçbir tedbir, hiçbir çalışma göremiyoruz.Sanki bir yerlerde bir eksiklik var!” dedim.

Arkadaş bu konuda benden de dertliymiş açtı ağzını yumdu gözünü. Adam bizim gibi sadece Türkiye’de yaşamamış, Avrupa görmüş, dünyayı dolaşmış neyin ne olduğunu ve bu işlerin nasıl yapıldığını biliyor.

“Abi bizim neyimiz tam ki?” diye sordu: “Her şeyimizde bir eksiklik hissediyorum. Avrupa’da yaşamış birisi olarak sen nasıl görüyorsun?” diye sordum;

“Bizim öncelikli sorunumuz ahlak sorunu. İyi ya da kötü, kural koyucular bir kural koymuş fakat herkes bu yarım yamalak ve muğlak kuralları delmeye çalışıyor. Şu yollara bak her yeri yamalı bohça gibi.” demişti ki; ben de “Tıpkı anayasamız gibi.” dedim sözünü kestim;

O anlatmaya devam etti “Bir arkadaş anlattı bir firma bir köy yolu ihalesini almış. İhaleye göre beton yol olacak,yol 15 santim kalınlığında ve içine demir konacak şekilde hazırlanacak. Ve fakat ihaleyi alan firma yol yapımında demir kullanmadığı gibi betonu da 10 santim dökmüş. Bir de marifetmiş gibi bunu utanmadan anlatıyormuş. Ondan sonra yollar böyle çöküyor ve yetkililer ihmalleri ortaya çıkmasın diye yolları tamir ediyorlar ama sonuç bu işte. Yollar yamalı bohça gibi.”

Gerçekler çok acı gelse dedurum maalesef böyleydi. Arkadaş devam etti, “Abi Bolu’daki felaketin sorumlusu bile bulunamadı. Bu nasıl bir iş böyle? Bu nasıl yönetmelik ki; sorumlu bulunamıyor. Eylem Tok ABD’den çocuğu ile birlikte Türkiye’ye iade edilecek. Zaten kaçmaları aptalcaydı. O gün teslim olsalar belki de şimdi cezasını çekmiş olacaktı. Türkiye’de bu tür suçlara ceza mı var?”

“Meclise sevk edilen bir teklif varmış. Emekli milletvekillerinin trafik cezalarını da devlet ödeyecekmiş. Bu konuda ne düşünüyorsun?” diye sordum; “Aktif milletvekilleri illerine programlara gidiyor, yetişmek için hız yapabiliyor. Yine meclis oturumlarına yetişmek içinde kuralları çiğneyebiliyor fakat emekli vekil niye kuralları çiğnesin ki? Bu tamamen geri kalmış monarşi ya da derebeyimantığı ile yönetilen bir ülke uygulaması gibi değil mi? Bu nasıl bir iş ki asıl emekli14.469 TL emekli maaşı aldığı halde trafik cezasını öderken, vekil emekli 123.759 TL alıp cezasını ödeyemiyor?”

“Ne yapacağız, nasıl düzeliriz?” diye sordum; Ülke çıkarlarını kendi çıkarlarımızın önünde tutacağız. Ben düzelmezsem ülke düzelmez diye düşüneceğiz. Adil olacağız, işi ehline vereceğiz. Yanlış bizden birinde bile olsa yanlışa karşı çıkacak ve her doğruyu destekleyeceğiz. Bu bizden, bunun yanlışını görmezden geleyim demeyeceğiz. Çok çalışıp çok üreteceğiz. Haksız kazanç peşinde koşmayacağız...”

Aslında daha çok şey dedi ama hem yer sorunu, hem sır konusu meseleler olduğu için bu kadarını yeterli görüyoruz. Zaten her şey açık değil mi? Durumumuzun gizli bir yanı var mı? Bir yerlerde bir terslik olmasa Cihan İmparatorluğu bakiyesi, yüz yıllık Cumhuriyet’in durumu böyle mi olur?

Övünecek insanlığımız ve ahlaki değerlerimiz vardı, maalesef onlarda uzaklara tatile gitmiş! Arkadaşın dediği gibi “Neyimiz tam ki?”

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar