RTÜK'E ÇAĞRI, KÜLTÜR VE AHLÂK EROZYONUNA DUR DEYİN
Bir toplumun ahlâkının ve maneviyatının bozulmasını istiyorsanız o milletin elinden kültürünü, dilini, örf, adetlerini ve dinini almanız yeterlidir.
Bu aziz millet kadim ve necip bir millettir. Yüzyıllardır yıkılmayan, yıkılamayan bu milleti yıkmak için hem Batı'nın hem de Siyonizm'in çalışmalarını asla yok sayamayız.
Osmanlı son demlerini yaşarken Çanakkale Savaşı'nı görmüş ve bu ordu düşmanı Çanakkale'de denizin derin sularına gömmüş ve Çanakkale'yi geçilmez yapmıştır.
Ancak, özellikle Cumhuriyet kurulduktan sonra Batı'dan alınan kanunlar ve sonrasında gelen yasalar Türk Milleti'nin üzerinde etkisiz rol oynamaya başlamıştır. Öyle ki, zaman içeresinde bu milletin dini ılımlı İslam projesine dönüştürülmüş, kültürü alınmış ve tamamen Batı'nın kültürü empoze edilmiştir. Kısaca zaman içerisinde çıkan yasalara, kanun maddelerine bakmak yeterli olacaktır.
Özellikle Türkiye'nin Avrupa Birliği"ne girme sevdası, bu milletin kılcal damarları ile oynanmasına vesile olmuştur. Avrupa Birliği kapısında beklediğimiz müddetçe, Avrupa'nın bizden istediği asla bitmemiş aksine "şunu da uygularsanız sizi Avrupa Birliği'ne alırız" nidaları ile iktidarlar hep oyalanmıştır.
Cedaw Sözleşmesi, Avrupa Birliği Uyum Yasaları, İstanbul Sözleşmesi, 6284 nolu gibi yasalar Avrupa'nın ve Siyonizm'in bize dayatmış olduğu sözleşme ve yasalardan bazılarıdır.
Sinemanın, televizyonun ve tiyatro gibi toplumun izlediği bu iletişim kaynakları toplumun yaşam tarzını da belirliyor. Mesela, bir mafya dizisini izleyen gencin kendini mafya babası sanması ya da sokak kabadayısı ile ilgili bir diziyi izleyen gencin kendini sokak kabadayısı sanması bu dediklerime örnek gösterilebilir. Tabi ki toplumu bilinçlendiren, eğitimine katkı sunan erişim olanaklarına asla bir sözüm olamaz. Benim burada anlatmak istediğim toplumunun yaşam tarzının bozulmasına olanak sağlayan iletişim kaynaklarına.
Bugün televizyonlarda oynayan dizilere bir bakın. Lüks, şatafatlı bir yaşam, son model arabalar ve kızların vücutlarını deşifre etmeleri bir algı ile gençlerin beynine işleniyor.
Bugün maalesef bu kültürel, ahlâksız yozlaşmış diziler yüzünden caddelerimiz, sokaklarımız ahlâkî erozyona uğramıştır. Hele hele eşcinselliği özendiren diziler yüzünden eşcinsellik oldukça yaygınlaşmaya başladı. Yine bu diziler yüzünden dövme özentisi oldukça yayılmaya başladı.
Eşcinselliği özendiren dizilerin toplumda nasıl bir hasar oluşturduğuna inanıyorum ki hepimiz şahidiz. Bu diziler yüzünden aile kavramı artık bitme noktasına geldi. Onlarca genç kız erkek olmak için ve onlarca genç erkek de kız olmak için hastanelerde sıraya girmiş durumda.
Unutmayalım hristiyan, Avrupa'dan alınan bu yasalar bu millete fayda getirmez aksine bu milletin değerlerinin yıkımına sebep olur. Buradan özellikle RTÜK yetkililerine seslenmek istiyorum. Toplumun maneviyatını ve ahlâkî değerlerini bozan televizyon dizilerine müsaade etmeyin. KÜLTÜR EROZYONUNA DUR DEYİN. Aksi halde inanın bunun vebalini ahirette ödeyemezsiniz.
Bir müslüman olarak uyarıyı biz yapalım, gerekeni de siz RTÜK üyeleri yapın.
Selam ve dua ile...
Facebook Yorum
Yorum Yazın