Açık söylemek gerekirse Samsun’dan bu kadar başarılı bir organizasyon beklemiyordum. Tabii ki her şey dört dörtlük değildi ama bu kadar büyük bir organizasyonda hiç aksaklık olmamasını beklemek ve herkesin memnun olacağını düşünmek saflık olur. Kaldı ki bir kısım insanımız zaten ne yapılırsa yapılsın beğenmeyecektir.
Özellikle tramvaylarda ve Teknofest alanına transferlerde yoğunluktan sıkıntılar yaşanmış fakat kabul etmek gerekir ki günde en az yüz bin kişiyi bir yerden bir yere taşımak öyle çok kolay olacak bir şey değil çünkü bazı saatlerde çok yığılma oldu.
Teknofest’in yapıldığı alan yüz yetmiş dönümmüş. Bu kadar büyük bir alanı tahsis edebilmek kaç şehirde olabilir ki? Yani Teknofest Karadeniz’in Samsun’dan başka bir yerde yapılma imkânı zaten yokmuş. Dolayısıyla bunu bir lütuf olarak da görmemek gerekir.
Bu organizasyonun yapılışında katkısı olan başta T3 Vakfı Yetkilileri ve Sayın Valimiz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Kim ne derse desin organizasyon başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır. Samsun artık bu ve bunun gibi organizasyonların yapılabileceği bir il konumuna gelmiştir. Yani çıtayı daha da yükseltmiştir.
Selçuk Bayraktar’a ayrı bir parantez açmak gerekir. Yaptığı işler gurur kaynağımızdır. Hep böyle devam etsin ve mümkün mertebe siyasi söylemlerden uzak dursun. Ona mutlaka tuzak sorular sorulacaktır. Sözleri farklı mecralara çekilmeye çalışılacaktır.
Örneğin “Hükümetin değişmesi durumunda engellenebileceğinizi düşünüyor musunuz?” diye sorulduğu gibi. Aslında soruya verdiği cevap sadece durum tespitiydi ama bazıları buna bile tahammül edemedi. Oysa bazılarının SİHA’lar için söyledikleri ortada. Selçuk Bayraktar “Bu siyasi iktidarda bu konuda gevşekliğe düşerse, bu işler bir takoza bakar, daha önce Devrim otomobiline yapılanlar ortada. Normalde uzay çağını yakalamış olurduk…” diyor.
Aslında konuşmanın tamamını dinlediğinizde yakın tarihte ülkemizdeki gelişmelere nasıl takoz olunduğunu anlatıyor. Bu bile siyasi olarak algılandı ve tepki gösterildi. Kimse kusura bakmasında gerçekler acıtır. Biz bu konuda sonuna kadar Selçuk Bayraktar’ın yanındayız.
Nuri Demirağ nasıl engellenmiş ortada. Nuri Killigil Paşanın başına gelenler ortada. Gümüş motorun yaşadıkları ortada. Devrim otomobilinin hikâyesi ortada. Bunları yok sayıp bu konuşmayı siyasi bulup Selçuk Bayraktar’a yüklenmek en basit ifadeyle vicdansızlıktır.
Demirel açıklamıştı“Aselsan 1995 de cep telefonu üretti.” diye hem de dinlenemiyormuş. Peki neden kimse “Akıbeti ne oldu?” diye Demirel’e sormadı.
Selçuk Bayraktar bu şekilde üretmeye ve gençlerimize ümit olmaya devam etsin bu millet ona hep sahip çıkacaktır fakat hükümetinde bu üretimlere siyaseti bulaştırmamasını bekliyoruz. Bu projeler siyaset üstü kalmalıdır.
Savunma sanayinde faaliyet gösteren ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, BAYKAR ve Samsun Yurt Savunma gibi kuruluşları da taktir etmek gerekir. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Bu imkânı sağlayan ve liyakatli kişileri bu kamu kurumların başına geçirenleri de yok saymamak lazım.
Savunma sanayinde yapılan güzel işler ile gurur duyuyoruz fakat güzel işlerin bütün alanlarda yapılmasını bekliyoruz. Özellikle ve öncelikle milli eğitimde ivedi bir çalışma ile gereği yapılmalıdır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın