SAMSUN’DA SANAYİ BÖLGELERİ BÜYÜYOR!

Geçen günlerde Samsun Valisi Sayın Zülkif Dağlı Samsun’da genişletilecek sanayi alanlarını açıklamış. Vali Dağlı yeni organize sanayi bölgesini yakında TİGEM’den alacaklarını açıklamış. Havza OSB’yi bin dönümden 11 bin dönüme çıktığını da ilave etmiş.

Ayrıca Vezirköprü’ye yapılması planlanan 2 bin 250 dönümlük karma OSB’nin imzasının bakanlığa gönderildiğini de söylemiş. Havza, Kavak ve Vezirköprü’nün kalkınmada öncelikli 5. Derece çerçevesine alındığını da ilave etmiş.

Çarşamba’nın çok yakında altyapı ihalesinin yapılacağını söylemiş ve Terme içinde çalışmalarımız var demiş. Terme’de sera OSB’lere destek projesi olacakmış.

İHA’nın haberine göre Ukrayna Rusya savaşı sonrası muhtemel iş potansiyeli için çalışma başlatılmış. Yanıbaşımızda maalesef bir savaş yaşanıyor. İnşallah savaş bir an önce biter. Savaş bittiğinde biz Samsun olarak orada ne yaparız? Bunun çalışmasınıda başlattık demiş.

Bu çalışmaların geç de olsa yapılması güzel. Aslında bunların yıllar önce yapılması gerekiyordu ama bugüne nasipmiş. Sanayi alanları şehirlerin nasıl yönetildiğinin durumunu orta koyuyor. Maalesef Samsun bu konuda sınıfta kalmış garip bir şehir. Muadilimiz şehirle tabiri caizse Üsküdar’ı geçerken biz maalesef yaya kaldık.

Sanayi alanlarının ekilebilir alanlara yapılmasına karşıyız çünkü fabrika kıraç toprağa yada dağa taşa yapılabilir ama kıraç toprakta ya da taşta ürün yetiştirilemez. Ben TİGEM de tarım arazisi diye budurumu eleştirdiğimde bir iş adamı derneği başkanı “O araziler ekilme özelliğini kaybetmiş durumdaymış,” diyerek beni ikna etmeye çalıştı. Bu arazilerde durum ne? Gerçekten ekilebilme özelliğini yitirmiş mi bilmiyorum ama ülkemiz ekilebilir alanları yok etme konusunda maalesef çok marifetli!

Yöneticiler,idareciler geleceği de düşünmek zorunda ve tabii ki toplumun önünde olan bizlerde geleceği düşünmek zorundayız. Önümüzdeki yıllarda gıda ve su ne kadar kıymetli olacak hep söyleniyordu. Aslında geleceğe gerek kalmadı bu sene de bu durum açığa çıktı. Onun için bir tarafı yapalım derken başka bir tarafı yıkmamak gerekir.

Yani ekilebilir alanları korumak hepimizin görevidir çünkü bu alanlar bizlere gelecek nesillerin emanetidir. Emanete sahip çıkmak görevimiz olmalı