Sayın Erdoğan milletin gönlünde taht kurmuş, girdiği bütün seçimleri kazanarak tarihi başarıya imza atmıştır.
Genel seçimler Türkiye için mi, Sayın Erdoğan için mi fırsat sunmuştur?
Aziz milletimiz Erdoğan’a yaraları sarma, Türkiye'yi yeni yüzyıla taşıma görevi vermiştir.
Vatanımızın bütünlüğüne saplanan iki hançeri çıkarmak için sayın Erdoğan'a verilen tarihi fırsat!
Tabi ki Erdoğan için fırsat olan ülkemiz için de fırsattır!
Ülkemizin geleceğini çok yakinen ilgilendiren hayati öneme haiz tehlike barındıran AB ve BM dayatmaları ile yapılan düzenlemelerin iptali için Sayın Erdoğan’a tarihi fırsattır!
Hükümet kurulmuş bakanlar görevlerine başlamışlardır. İlk intibamız oldukça müsbet ve umut vericidir.
Bakanlar tanıdığımız kadarı ile işlerinin ehli şahsiyetlerdir. Ekonomi alanında endişelerimiz olmakla birlikte kendilerini yakinen tanıdığım Müsiad eski başkanlarından iş dünyasının tanıdığı birikim sahibi aziz dostum Prof. Dr. Ömer Bolat ve Avrupa'da milli duruş sergileyen tavizsiz vatanperver çalışkan Mahinur Özdemir Hanımefendi Aile konusunda bakan yapılmasının diğer bakanlar gibi çok isabetli bir tercih olduğunu ifade etmeliyim. Bütün bakanlarımızı tebrik ederim. Başarılı olacaklarına inanmaktayım. Allah mahcup etmesin.
Sayın Erdoğan ülke kaderinde çeyrek asırdır söz sahibidir. Muhalefet tartışma alanı olarak görse de birtakım iddialar ileri sürseler de elle tutulur, kayda değer gerekçe gösterememişlerdir. Erdoğan ülkenin alt yapı hizmetlerini muasır “medeniyet” seviyesinin üzerine taşımayı başarmıştır.
Buraya kadar eksiği fazlası ile tamam.
Gelelim asıl konularımıza,
Ülkenin ahlaki ve manevi erozyonu karşısında maalesef çözüm üretilmemiştir.
Ülkemizin oldukça başarılı çalışkan öğrencilerinin birkaç jenerasyonu cemaat adı altında yapılanma ile mankurtlaştırılmış tabir caiz ise bambaşka bir insan türetilmiştir. Hem ülkenin parlak zekaları olan gençlerimiz heder olmuşlar hem de ülkemize insan kaynağı açısından da zarar vermişlerdir. Erdoğan iktidarının on beş yılını bu cemaat adeta kilitlemiştir.
Çeyrek asırlık Erdoğan iktidarında kendilerinin de ifadeleri ile eğitim öğretimde istenen başarı elde edilememiştir.
BM ve AB Dayatmaları, Vatanımızın Bütünlüğüne Saplanan Hançerler
BM tarafından dayatılarak çıkarılan kamuoyu tarafından ikiz yasalar olarak bilinen ”ÖZERKLİK”anlamına gelen, “Kendi Kaderini Tayin” hakkı kararı yasası çıkarılmıştır.
1- İkiz yasalar”, 4 Haziran 2003 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 17 Haziran 2003 tarihinde onaylanıp Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ikiz yasalarla halklara, mezheplere yani farklı toplumsal kökenlere sahip olanlara “KENDİ KADERİNİ TAYİN ETME” hakkı verildi.
Bu kararın iptali vatanımızın bütünlüğüne saplanan hançerin çıkarılıp atılması hayati öneme sahiptir.
23 Nisan 2023 -tarihinde “Tarihi Oyunu İfşa Ediyoruz" başlığı ile yayınladığımız yazımızın içinde Bakanlar kurulunca alınmış karar da yayınlanmıştır.
2-AB mutabakatı ile imzalanan “ÖZERKLİK” anlaşmasını ihtiva eden bakanlar kurulu kararının derhal zaman geçirmeden iptal edilmesi gerekmektedir!
(23 Nisan 2023 yazdığımız yazının linkini paylaştım. Linke tıklayarak bakanlar kurulu kararının tamamını görebilirsiniz!)
http://www.bncmedyahaber.com/m-haber-7888.html
Üstüne üstlük bir de AB müktesebatı, AB ilerleme raporlarının direktifleri ile aile ve gençlik büyük hasar almıştır.
AB müktesebatı çerçevesinde yapılan düzenlemeler zaman kaybedilmeden düzeltilmelidir.
Aksi halde Türkiye’de ÖZERKLİK hayali kuranların önü açılma tehlikesi ile karşı karşıyayız!
D8 ve Türk Devletleri Teşkilatı
Sayın Cumhurbaşkanım,
Merhum Erbakan'ın kurduğu ve siyasi hayatına mal olan D8 teşkilatı genişletilerek daha etkin olarak faaliyete geçirilmelidir. Dolar baskısı ve hegemonyasından kurtuluşun yoludur.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Kurulmasında geliştirilmesinde önderlik yaparak tarihe altın harflerle geçmiş olduğunuz “Türk Devletleri Teşkilatı” daha aktif ve fonksiyonel hale getirilmeli hiç zaman kaybedilmemelidir. Zatı alinizin çok daha iyi bildiğiniz ve yaşadığınız gibi bu konu ne bürokratların iş anlayışına ne de dost kardeş ülkelerin bürokratlarının iş tutma anlayışlarına emanet edilemez edilmemelidir. Bu iş birliğin önemine inanan ve gönül verenlerin işidir.
D8 ve Türk Devletleri Teşkilatı konusunda faydalı, verimli olacağını düşündüğümüz hususları arz etmekten, hizmet etmekten büyük onur duyarız!
Sömürü Düzeni Faiz ve Döviz
Sayın cumhurbaşkanım, ekonomik alanda da faizlerin yüksekliğinden şikayetçisiniz, “nas”a aykırı bulmaktasınız. Faiz sömürü aracı olmaktan çıkarılmalıdır. Üzülerek ifade etmeliyim ki İslam toplulukları, İslami eğim öğretim yaptığı ifade edilen üniversitelerimiz, İslam alimleri olarak tanınan şahsiyetler faizsiz ekonomi üzerine asla kafa yormamışlardır. Çözümleri “Faiz haramdır” demenin ötesine geçmemiştir. Faizin haram olduğunu sağır sultan da bilir ancak “ekonominin gereği” diyerek uygulamaktan çekinmezler. Türkiye Faiz ve uluslararası tedavülde bulunan para birimleri başta ABD dolarının hegomanyası ve sömürü düzeninden kurtuluş reçeteleri üretmeli ve bu hususta uygulamaları ile örnek olmalıdır.
Buna dair İzmir Akevler çalışma grubunun Doç. Dr .Süleyman Akdemir önderliğinde yıllara varan çalışmaları ve çözüm önerileri olduğu gibi Prof. Dr. Mete Gündoğan hocanın “borçlanma” sarmalına karşı önerileri olduğu, Yunus Emre gibi ekonomi alanında söz sahibi şahsiyetlerin “mal takası” veya başkaca öneriler sunmaktalar. Sayın cumhurbaşkanımız şimdiye kadar dikkate alınmayan bu değerli şahsiyetlerin çözüm önerileri değerlendirmeli, gerekirse bu konuda çalışma yapanlarla bir çalıştay düzenlenmelidir.
Ülke yönetiminde vatandaşın da dikkatinden kaçmayan israf derhal önlenmelidir. Bürokrat ve siyasetçilerin yönetimdeki istismarlar son derece rahatsız edicidir.
Siyasi partilere hazine yardımı ve vekil ayrıcalıkları vatandaşa yüktür!
Siyasi partilere hazine yardımı gerçekten astronomiktir! Bunun derhal makul seviyelere çekilmesi gerekmektedir.
Milletvekillerinin maaşları ve emekli maaşları yüksektir. Milletvekilliği şahsi refah alanı olmamalıdır. Ayrıca milletvekilleri hem maaş hem de emekli maaşını birlikte almaktalar! Milletvekili seçilenler ayrıca emekli maaşı almamalıdır. Dünyada eşine rastlanmaz uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir.
Makam araçları, makam odaları gibi lüks ve debdebe alışılmış, normalleşmiş israftır derhal israf terk edilmelidir. İsraf haramdır.
Aynı işi yapan işçi, memur maaş ve ücret aralığı akıl almaz düzeydedir. İstanbul belediyesinde yıllardır devam eden uygulama halen sürmekte yan yana oturan ve aynı işi yapan işçi memurun iki katından fazla ücret almaktadır. Bu vicdanları rahatsız eden adaletsizliktir.
Özellikle aileyi ve çocukları tahrip eden uygulamalar ve yasal düzenlemelerdeki yanlışları düzeltmek için seçim sonuçları fırsattır.
(İkinci yazım başta Ak Parti, CHP olmak üzere ve ittifakları oluşturan partilerimiz üzerine olacaktır!)
(Devam edecek)
Facebook Yorum
Yorum Yazın