Reklamı Geç
SATILIK HABER SİTESİ
Adnan ÖZ

Adnan ÖZ

Mail: [email protected]

SÖZÜ TÜKETTİK!

Öyle günler yaşıyoruz ki; her şey, herkes politize oldu. Sporu bile siyasetimize alet ettik. Olanlar karşısında söyleyecek söz bulamıyoruz. Şunu kabul edelim taraftarın tavrı kulübü bağlamaz fakat şayet kulübün organizesi değilse. Şunu bilelim statlarda her fikirden insan var. Olası bir gerginlik ortamından kaçınmalıyız. Ortak değerimiz taraftarı olduğumuz takımdır siyaset değil. 
İki ay sonra seçim varken ve büyük bir deprem felaketi yaşayıp millet devlet elele adeta seferberlik ilan edilmiş depremin yaralarını sarmaya çalışırken erken seçim istemek gereksizdi. Kaldı ki ülkenin Cumhurbaşkanına öyle küfürler edilmiş ki akıl alır gibi değil.


Stadı dolduranların yarısı hükümetten memnun olmayabilir fakat en az yarısı da Cumhur İttifakı destekçisidir. Onların fikrinin önemi yok mu? Bu protestolar doğaçlama gelişmiş ya da organize ve maksatlı olabilir fakat her şeye rağmen siyasilerin daha sağduyulu davranmasını ve daha hoşgörülü olmasını bekliyoruz.
Politize olmak ölçülerimizi kaybettirdi. Adalet duygumuzu yok etti. İnsanlar kendini bir yoklasın diye bir soru sorayım. “Kızılay Ahbap’a bedava çadır neden vermedi?” diye soranlar acaba Kızılay’ın afet durumundaki görev tanımından haberi var mı? (Merak edenler incelesinler!)
Çadır Ahbap’a değil de İHH’ya para ile satılsaydı aynı kişiler sesini çıkarır mıydı? Ya da herhangi bir mütedeyyin derneğe bedelsiz çadır verilseydi de bu derneğin Kızılay’ın çadırıyla yardım yaptığı ortaya çıksaydı ne olurdu? Olacağı yazayım. Kıyamet kopar, “Kızılay bunu nasıl yapar?” derlerdi.


Oysa soru ve eleştiri şu olmalıydı: Çadıra ihtiyaç duyulduğu halde, deprem bölgesinde millet soğuktan donuyorken Kızılay’ın deposunda neden çadır tutuluyordu? Kızılay deprem bölgesine gönderilen elli dört bin çadır ile bu çadırları neden göndermemiş? AFAD Kızılay’ın elindeki bütün çadırları aldığı halde bu çadırları neden almamış? Acaba logosuz olduğu için mi?
Şu bilinmeli hiçbir ana kuruluş iştirakinden bilabedel hizmet ya da mal alamaz. Belediyeler nasıl iştiraklerinden hizmeti bedelini ödeyerek alıyorsa, Kızılay’ın çadır üretmek için kurulmuş iştiraki de çadırı Kızılay dahil her kuruma bedeli karşılığında verecektir.


Ahbap için bir kesim “Güvensiz, sahtekar, dolandırıcı!” gibi paylaşımlar ve haberler yaparak Ahbap’a yapılan yardımları akamete uğratmaya çalıştılar. Oysa Ahbap olmasa o yardımı yapanlar ne Devlet’e ne de mevcut yardım kuruluşlarına zaten yapmayacaklardı. Neden mi? Mütedeyyin dernekleri hazmedemedikleri için. Kızılay ve AFAD’a ise hükümet yanlıları yönetiyor diye.
Ahbap’ı karalamaya çalışanlar acaba kendilerine şunu sordular mı “Ahbap Başkanı hakkında o kadar olumsuz şeyler paylaştığımız halde bağışçılar niye Ahbap’a güveniyorlar da AFAD ya da Kızılay’a güvenmiyorlar?” Sormazlar, soramazlar çünkü onlarda politize olmuşlar.
Ve fakat Haluk Levent çoğunluğu yurt dışı hesaplarından nasıl bir algı operasyonu çekildiğini kendisi açıkladı. Bunu da yok sayamayız.
Cumhurbaşkanı Hatay’da yıkılan altı mahalle için kentsel dönüşüm projesi hazırlatmış. İki kere bakanlar kurulu karar alınmış ve ikisinde de halk, muhalefet ve mahkeme karşı çıkmış. Cumhurbaşkanı halkı uyarmış “Şimdi karşı çıkıyorsunuz ama yarın burada istenmeyen şeyler olursa yine bana sitem edeceksiniz. Halka rağmen bir şey yapmayız.” demiş.


Fakat bu kentsel dönüşümü “Rantsal dönüşüm!” deyip karşı çıkıp kararı iptal ettirenler deprem sonrası bile “Biz ne yaptık, neye karşı çıktık, nelere sebebiyet verdik?” deyip susmuyor da çıkmış utanmadan “Nerede bu devlet?” diye milleti kışkırtmaya çalışıyor. 
Evet beyler ahlakı tükettik, adaleti tükettik, hoşgörüyü tükettik ve maalesef geleceğimizi tükettik. Bu gidişatın sonu hayra alamet değil!
Söylenecek çok şey var fakat memleket bu haldeyken, insanların acısı tazeyken her düşündüğümüzü yazamıyoruz. Sayın Devlet Bahçeli’nin “Sır!” dediği meselenin ne olduğu konusunda tahminimiz var ama şimdilik yazamıyoruz.
Bugünlerde ihtiyacımız olan birlik ve dirlik. Ülkeyi yönetenlerin eleştiriye tahammülsüzlüğü tabii ki hoş değil. Evet memlekette maalesef hain çok ama her muhalefet eden de hain değil. Yönetmeye talip olanlar her türlü eleştiriyi göze almalı. Cumhurbaşkanımızda sadece Cumhur İttifakının değil bütün ülkenin Cumhurbaşkanı olduğunu unutmamalı. 


Bu afetin üstesinden devlet millet elbirliğiyle geleceğiz inşallah. Yeter ki acımızı kullanıp fesat çıkaranlara fırsat vermeyelim.

Sevgiyle söylenen sözü tükettik.
Kızarmıyor artık yüzü tükettik. 
Hoşgörü yok oldu özü tükettik.
Manası kalmadı güzelliklerin!

Sevenin yaptığı nazı tükettik.
Hayattan alınan hazı tükettik.
Sonbahar gelmeden yazı tükettik.
Manası kalmadı güzelliklerin!

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar