Ülkemiz maalesef asrın felaketini yaşıyor. İhmaller var mı, deprem ile ilgili kurumlarda liyakatsiz yöneticiler mi var soruları sıkça soruluyor. Şimdilik sadece şunu söyleyeyim. AFAD denen kurumu idare edenler deprem olursa tuvalet ihtiyacı olabileceğini bile öngörememişler. Bu konuları ayrıntılı olarak yazacağız ama şimdi zamanı değil.
Depremin oluşu ile ilgili çeşitli iddialar olsa bile bu iddiaları kesin bir dille reddeden işin uzmanları da var fakat bu deprem öncesi ve depremin oluşunda tuhaflıkların olduğu ortada. Bu deprem iddia edildiği gibi ABD projesi olan HAARP çalışmasını andırıyor. Bu konuları da yazacağız ama şimdi sırası değil.
Deprem bölgesinde yağmaların yaşandığını gördük ve üzüldük. Yağmalanan yerlerin neden yağmalandığı ve kimlerin yağma yaptığı da ayrıca tahlil edilmeli. Yani bir depremzedenin çaresiz kalıp herhangi bir marketin camını kırıp ihtiyacını gidermesiyle yağma yapanları aynı kefeye mi koyacağız? Bunları da ayrıntısıyla yazacağız ama şimdi sırası değil.
Devletin ve devletin bazı kurumlarının depreme hazırlıklı olmadığını gördük. Evet deprem çok büyük ve her yer yıkılmış fakat deprem bölgesine ulaşan insanlar bile hemen müdahale edememiş. Neden mi? Bölgenin sorumlusu yani organizasyonun başı olan kişi bir yerden emir beklediği için “Siz şurada çalışın.” diyememiş. Bunları da ayrıntılarıyla yazacağız ama şimdi zamanı değil.
Deprem ile ilgili yapılması gerekenleri bazı kurumlar layığı ile yaparken bazılarının sınıfta kaldığını gördük. Bu kurumların deprem ile ilgili çalışmaları neden yapmadığı ya da yapamadığı ile ilgili de yazacağız ama şimdi sırası değil.
Bazılarının nasıl bir algı oluşturmaya çalıştığını gördük. Bazıları hükümeti savunma adına gereksiz paylaşımlar yaparken bazıları da “2. Ordu Nerede?” diyerek Charlie Hebdo zihniyetlilere hizmet etmişlerdir. Bunları da ayrıntılı bir şekilde yazacağız ama şimdi sırası değil.
Şimdi birlik olma ve yaraları ivedi bir şekilde sarma zamanı. Devlet ve millet bir bütündür. Devletimiz güçlüdür ve bu yıkımın altından kalkabilecek tecrübeye sahiptir. Millet ve devlet elele verirse sorunlar daha kolay çözülür. Yardım gecesinde çocukların kumbaralarını bozmaları ve depremzedelere bağışlamaları tarihe not düşülecek bir olay ve güzelliktir.
Millet olabilmek için acılar ve sevinçler paylaşılmalıdır. Bu manada Türk milleti, millet olmanın gereğini fazlasıyla yapmıştır. Hele de Samsunluların yaptığı yardımlar unutulmayacaktır. Samsunlu olmaktan bir kez daha gurur duyduk.
Türkiye büyük bir felaket imtihanı vermektedir ve bu acılar milletimizi kenetlemiştir. Bu kenetlenme güzel bir birliktelik iklimi oluşturmuştur. Bu iklim Trabzonspor-Basel maçına da güzel bir şekilde yansımıştır. Bu güzel birliktelik iklimi devam etmelidir. Bu kenetlenme ülkemiz üzerinde emelleri olanlara güzel bir cevap oldu. Bu iklime zarar verme ihtimali olan siyasiler dahil hiç kimseye müsaade etmemeliyiz.
Facebook Yorum
Yorum Yazın