Bir virüs ile dünya değişimi başladı. Belki de ileride bir gün; yeni bir çağı açan olay olarak anılacak bu pandemi günleri. Bir virüs ile aylarca evlere kapanan insanlık tüm alışkanlıklarını değiştirdi. Bu süreçte insanlar sanal yaşamın ta içinde kendilerine yer buldu.
Tüm dünyada salgın nedeniyle eve kapanmak zorunda kalan insanlar, bilgi almak, işlerini sürdürmek ve sosyalleşmek için sosyal medyayı daha yoğun kullanmaya başladı.
Önce şöyle bir sanal dünya da ne durumdayız ona bakalım mı? We Are Social ve HootSuite tarafından yayınlanan “Dijital Türkiye 2020” raporuna göre, 83,88 milyon nüfusa sahip Türkiye’de yetişkinlerin % 74’ü, yani 62,7 milyonu internet kullanıyor. Yani her dört kişiden üçü internet kullanıcısı. Aynı zamanda Türkiye’de son bir yılda internet kullanan kişi sayısı 2,4 milyon, cep telefonu kullanıcısı 2,6 milyon, aktif sosyal medya kullanıcısı sayısı da 2,2 milyon artmış durumda.
Bir de bu raporda Türklerin günde ortalama 7 saat 29 dakikalarını internette geçirdiklerinin altı çiziliyor. Doğru okuyorsunuz doğru. Günde 7 saat 29 dakika. Bu süre, Türk Uyku Derneği’nin araştırmasında belirlenen günlük uyku ortalaması ile aynı. Rapor, Türklerin günde ortalama 3 saat 4 dakikalarını televizyon izleyerek, 2 saat 51 dakikalarını sosyal medyada, 1 saat 21 dakikalarını müzik dinleyerek, 58 dakikalarını da oyunla geçirdiklerini de ortaya koyuyor.
Dijital Türkiye 2020 Raporu’na göre, Türkiye’de toplam 54 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor ve bunların yüzde 99’u sosyal medyaya mobil cihazlarla bağlanıyor.
Hadi gelin şimdi de şöyle bir sosyal medyaya göz atalım.
We Are Social bir de sanal dünya hakkında, Ocak-Nisan aylarını kapsayan bir rapor açıkladı. Bu rapora göre, dünyada sosyal medyayı aktif kullananların sayısı 3,81 milyarı bulurken, dünya nüfusunun % 49’unun sosyal medya kullanıcısı olduğu belirlendi. Bak bu eğer gerçekse ne diyor farkında mısın? Dünyanın yarısı sosyal medya ile manipüle edilmeye hazır.
Peki sosyal medyada nerelerde takılıyoruz? We Are Social raporun da, en fazla kullanıcıya sahip sosyal medya mecrasının 2,5 milyar aktif kullanıcıya sahip Facebook olduğunu belirtirken, YouTube ve WhatsApp kullanan 2 milyar kullanıcı olduğunu rapor ediyor. Raporda, Türkiye’de pek bilinmese de WeChat’in 1 milyar kullanıcıya, son zamanlarda popülerleşen platform TikTok’un ise 800 milyon kullanıcıya ulaştığını görüyoruz.
Şimdi diyebilirsiniz ki dünyadan bize ne. Ama iş öyle değil. Neden mi? Çünkü sosyal medya kullanımında zirveleri zorlamaktayız. Şöyle ki Türkiye, Instagram ve Twitter’daki kullanıcı sayısı yoğunluğu açısından dünyadaki ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Düşünsenize Nisan 2020 itibariyle dünyada en çok Instagram kullanıcısının olduğu 6. ülkeyiz ve tam 39 milyon Instagram kullanıcımız var. Japonya bile bizim çok gerilerimizde kalmış. Diğer yandan da Twitter kullanıcı sayımız % 16 artarak 13,6 milyon kullanıcıya erişmiş. En çok Twitter kullanıcısının olduğu ülkelere arasında da Türkiyemiz 7. sıraya yerleşmiş durumda. Yani iyice sanal bir dünyada kendimize kariyer yapmaktayız.
Tabii iş sanal medya olunca hep akla gençler geliyor değil mi. Ama Türkiye bu konuda da kafaları karıştırmayı başarıyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin verilerine göre, 65 ile 74 yaş arası internet kullanan Avrupalı kişilerin Facebook, Twitter gibi sosyal ağlara katılım oranı % 34 iken Türkiye’de internet kullanan yaşlılardan % 71’inin sosyal ağlarda olduğu belirtiliyor. Avrupa’da yaşlılar interneti mail göndermek için kullanırken bizde sosyal medyada gezinmek için kullanıyor. Eee boşuna ilk 10’ları zorlamıyoruz sanal dünya da değil mi? Genciyle, yaşlısıyla hazırız yönlendirilmeye.
Genci, yaşlısı sanal dünyada yüzer de siyasetçisi eksik kalır mı? Hadi size biraz da Burson Cohn & Wolfe tarafından yürütülen “Facebook’ta Dünya Liderleri” araştırmasının sonuçlarından bahsedeyim. BCW’nin Twiplomacy serisinin bir parçası olarak, Mart ayı boyunca dünya liderlerine ait 721 sosyal medya sayfası incelenmiş ve 13 milyon yeni beğeniyle, söz konusu sayfaların sadece Mart ayında, geçtiğimiz 12 ay boyunca sağladığı büyümenin yarısını elde ettiği ortaya çıkmış. Ne pandemiydi ama baksanıza, herkes siyasilerin sanal dünyasına da balıklama daldı bir virüs sayesinde.
Facebook’ta en çok takip edilen liderler kim dersiniz? İlk sırada Hindistan Başbakanı Narendra Modi var. Öyle ki 44.7 milyon beğeni alan kişisel sayfası ve 13.7 milyon beğeni alan resmi başbakanlık sayfası ile dünyanın Facebook’taki en popular lideri olma unvanını koruyor. Dünyaya kan kusturan ABD Başkanı Donald Trump bile 26 milyon beğeni ile Modi’nin arkasından ikinci olurken 16.8 milyon beğeni ile Ürdün Kraliçesi Rania el-Abdullah da peşlerinden geliyormuş. Her ne kadar Ürdün Kraliçesine yetişemese de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Facebook sayfası da 9.3 milyon beğeni ile dünya liderleri arasında üst sıralarda yer alıyor. 7.6 milyon beğeni alan Mısır Devlet Başkanı Abdel Fattah el-Sisi’nin ve 3.8 milyon beğeni alan Birleşik Arap Emirlikleri Başbakanı Mohammed bin Rashid Al Maktoum da Erdoğan’ın peşinden geliyor.
Bu arada savaş, kan ve gözyaşları ile adı yan yana geçen, Trump, geçtiğimiz 1 yıl içinde Facebook sayfasındaki 309 milyonu bulan yorum, beğeni ve paylaşım sayısıyla en yüksek etkileşime sahip lider olarak ön plana çıkmış. Trump’ı 205 milyon etkileşimle Brezilya Başkanı Bolsonaro izlerken, Hindistan Başbakanı Modi ise 84 milyon etkileşimle ancak 3. sırada yer almış. Rusya eksik kalır mı hiç? Rusya Dış İşleri Bakanlığı da, 12 ay boyunca günlük ortalama 27'den fazla post sayısıyla aktif dünya liderlerinin başında yer almış. İlginç olan şu ki, Özbekistan ve Botsvana hükümetleri de günlük 20’yi aşan post sayılarıyla 2. ve 3. sırada yer alıyor. Bu Bostvana’da neredeyse artık.
Ne uzattın amma, neden anlatıyorsun bunları diyecek olursanız bu uzun yazı ile, COVID-19 salgınının beraberinde getirdiği yeni yaşam düzenine uyum süreci insanların günlük rutinlerini ve alışkanlıklarını nasıl değiştirdiğini ortaya koymak istedim sadece. Öyle bir durumdayız ki, bir deli sanal dünya kuyusuna bir taş attığında ya da sosyal medyada üzerinize bir bok attığında tüm ülke bu taşı çıkarmaya dalacak ya da boku bokla sıvamaya çalışacak hale hazır konumdayız artık. Tüm yazdıklarım aslında, yönlendirilmeye çok müsait olan sanal dünyanın ve özellikle sosyal medyanın hayatımıza nasıl girdiğini anlamak ve bu konuda önlem almak için harekete geçmemiz gerektiğini anlamak içindi. Tehlike açık açık geliyorum diyor.
Facebook Yorum
Yorum Yazın