“Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan Corona (korona) bir tür virüs salgınıdır. Bu durum insanlarımızı psikolojik açıdan son derece olumsuz etkilemeyi başarmıştır.”
“Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan Corona (korona) bir tür virüs salgınıdır. Bu durum insanlarımızı psikolojik açıdan son derece olumsuz etkilemeyi başarmıştır.”
Sosyal medya aracılığıyla hızlı bir şekilde paylaşılan bilgilere maruz kalınması da doğru bilginin yanlış bilgiden ayırt edilmesini zorlaştırıyor. Küresel anlamda maruz kalınan bu durumun psikolojik yansımaları elbette olumsuz olabiliyor. Salgın hastalıkların beklenmedik ve yaşamı tehdit eder yapısı korku ve kaygı uyandırıcı olmakla birlikte bireylerin yaşamsal faaliyetlerini değiştirmelerine ya da kısıtlamalarına neden olabiliyor. Konu hakkında paylaşılan görseller ve yazılan yazılar insanlar üzerinde yüksek düzeyde stres, korku, panik ve endişe uyandırırken; fobiler, uyku problemleri, beslenme sorunları ve obsesif düşünceler gibi rahatsızlıkların artmasına sebep oluyor.
Bu kaygı ve korkular bir diğer yandan Corona virüsü hakkında daha çok bilgi edinilmesine ve insanları korunma yollarının araştırılmasına yöneltirken diğer yandan da panik durumu oluşuyor. Fakat bu durum karşısında psikolojik dayanıklılığımızı korumak ise bir diğer önemli husus. Bu gerçeği kabul ettikten sonra panik halinden çıkarak gerekli önlemler konusunda bilinçlenerek buna uygun adımlar atılması gerekiyor. Gerekli korku düzeyinin bilinçli hareket etmemizde bize yardımcı olacağını, fakat günlük yaşantımızı olumsuz etkilemeye başladığında ise bu durumu kontrol altına almamız gerektiğini unutmamalıyız. Gerekli korku düzeyinin bilinçli hareket etmemizde bize yardımcı olacağını, fakat günlük yaşantımızı olumsuz etkilemeye başladığında ise bu durumu kontrol altına almamız gerektiğini unutmamalıyız.
İnsanlarımızı en çok korkutan şeylerden biri de belirsizlik. Virüsün henüz bir tedavisinin bulunamaması ve bu nedenle her gün birçok ülkede ölümlerin arttığını duyuyor olmamız ve ülkemizde görülmüş olması insanlarımız üzerinde ciddi anlamda ölüm korkusu oluşturuyor. Bunun önüne geçebilmemiz ve psikolojimizi koruyabilmemiz için salgına karşı farkındalığımızı arttırmamız gerekiyor.
Öncelikle panik halinden çıkarak durumu kabul etmeli ve bilinçli şekilde önlemler almaya başlamalıyız. Eğer hiçbir şekilde üstesinden gelemediğinizi düşünüyorsanız bir uzmandan psikolojik destek almayı ihmal etmeyin.
Neler Yapmalıyız?
- Salgın hakkında bir fikriniz yoksa Sağlık Bakanlığının web sitesinde yayınladığı yeni koronavirüs (covid-19) hakkında detaylı bilgilere erişim sağlayarak bilinçlenmelisiniz. Bilgisizlik insanda daha fazla korku uyandırabilir.
- Sağlığınıza, beslenme ve hijyeninize özen göstermelisiniz.
- Cep dezenfektan spreyi, mini kolonya ve maske mutlaka bulundurmalısınız.
- Özellikle öpüşme ve tokalaşmaya bir süreliğine de olsa ara vermelisiniz.
- Sosyal medyada yayınlanan olumsuz yazılardan veya yalan haberlerden kaçınmalıyız.
- Çevrenizdekilerle konu hakkında olumsuz konuşarak birbirinizi etkilememeye ve korkutmamaya gayret etmeliyiz.
- Çocukların yanında yaptığımız konuşmalara dikkat etmeliyiz. Sizin endişe duyduğunuzu ve panik yaptığınızı görürse çocuğunuzda korku duymaya başlayacaktır.
- Çocuğunuzun yaşına uygun olarak konu hakkında kısa ve öz bilgiler vermelisiniz. Çünkü sessiz kalmanız veya merakını gidermemeniz çocuğunuzda daha çok endişe uyandıracaktır.
Toplumsal sorumluluk üzerine paylaşmak gerekirse son olarak şu örneği verebilirim; Peygamber Efendimiz, ( Sallallahu aleyhi ve sellem) toplumsal hayatı gemi ile yapılan bir yolculuğa benzettiği şu vecih hadisinde, sosyal sorumluluk ve duyarlılık açısından günümüze önemli bir mesaj vermektedir.
“ALLAH’ın koyduğu sınırlara riayet edenlerle onları ihlal edenler, bir gemiye yerleşmek üzere kura çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşir. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçerler ve yukarıdakiler de bu durumdan rahatsız olurlar. Bunun üzerine alt katta oturanlar: “Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katta oturanlara eziyet vermemiş oluruz”derler. Bu durumda üst katta oturanlar, bu isteklerini yerine getirmek için alt kattakileri kendi hâline bırakılarsa, hepsi birlikte batar, helak olurlar. Eğer onların ellerinden tutarlarsa, hem kendileri kurtulur hem de onları kurtarmış olurlar.
( Buhârî, Şirket,6)
Gereken önlemlerimizi alarak, birbirimize şifa olmak dileğiyle…
Psikolog Setenay KANAR
Yorum Yazın