Arınç Bey, utanmadan şu ifadeleri kullandı biz onun adına utandık...
"Devran kitabını okudum, Belki Demirtaş hakkında fikriniz değişmeyecek ama Kürtlerin neler yaşadığını anlayacaksınız, Kürtler konusunda fikriniz değişebilir"
İçimde derin yaralar açtı bu söz,
İlk olarak Türkçe olimpiyatları yapılırken, 15 yaşlarında kız çocuklarını sahnede oynatanlara hoca efendi diyen birisinin sahnedeki yaşanan her harama bakıp, gururla gözyaşı döken birisininin nasıl olur da Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi (YİK) yapılabilir oldukça hayret verici.
Yıllarca ülkemizde çeşitli siyasi görevler yapan, kritik makamlardaki koltuklarda oturmuş birisinin, kürt kardeşlerimiz hakkındaki fikrinin anca değiştirmiş olması ayrı bir yara açtı.
Kürtler konusunda fikrimiz değişebilir öyle mi ?..
Bu Cumhurbaşkanı yüksek istişare kurulu üyesi Arınç bey yine yıllardır olduğu gibi ülkemiz gerçeklerinden o kadar uzakta ki, siyasetini yaptığı bu asil halkın fikirlerini dahil bilmiyor.
Sayın istişare kurulu üyesi Arınç bey ; Aile bağları kurduğumuz gerektiğinde birlikte ağladığımız birlikte güldüğümüz,iş ortaklığı yaptığımız, paramızı emanet ettiğimiz, beraber oyun oynadığımız, gezdiğimiz dolaştığımız,en önemlisi de bu güzel ülkemizde büyük bir gururla birlikte yaşadığımız, şehit olan evlatlarımıza birlikte ağladığımız, kürtçe yakılan ağıtları, Türkçe ağıtlara karıştırdığımız, aynı gönlü yüzyıllardır beraber paylaştığımız Kürt kardeşlerimiz hakkındaki fikrimiz asla değişmez. Bunu iyice algılayınız...
Yıllar önce bindiğiniz kayık battı, göz yaşları ile davetler ettiğiniz, hoca efendi diye hitap ettikleriniz terörist çıkınca utanmadınız hadi onu anladık
Peki bu kürtler dediğiniz kim?
Veya bizim asil kürt milleti ile sorun yaşadığımız algısını size verdirten kim desem daha doğru olacak.
Şimdi merak ediyorum kimin kayığına bindiniz ?
Her şeyi bir kenara bırakalım siz neye ikna oldunuz bize açık açık onu anlatın. Bundan önce kürt kardeşlerimiz hakkında ne düşünüyordunuz da şimdi fikirleriniz değişti.
Unutmayınız ki "Haya imandandır".
Bu kadar yıl devletin her kademesinde en üst seviyede görevler alan birisinin, Kürtleri iyi tanımak, yaşadıkları sıkıntıları iyi öğrenme imkanına sahip olduğu halde "daha durun aponun heykelini dikeceğiz" diyen birisinden kürtleri öğrendiğini söylemesi haya sahibi birisinin söyleyebileceği söz olamaz .
Egitimci yazar Ali Çam beyin yazısında belirttiği gibi ben de şimdi merak ettim, sizin okuduğunuz kitapta neler yazıyor.....
Mesela Kürtlerin 12-13 yaşındaki erkek ya da kız çocuklarının zorla dağa kaçırıldığı yazıyor mu?
Dağa kaçırılan kız çocuklarına defalarca tecavüz edildiği yazıyor mu?
O mazlum kürt çocuklarının ellerine silahlar verildiği zorla terörist yapıldığı yazıyor mu?
Esnafın kazancından silah zoruyla haraç alındığı,sözde halk mahkemeleri kurulduğu, devlete destek veren kürt kardeşlerimiz hakkında idam kararlarının verildiği, devlete destek verenlerin elektrik direklerine ağızlarına para tıkılarak asıldığı yazıyor mu ?
Veya kürt kardeşlerimizin minibüslerinin tarandığı, kadın erkek, çoluk çocuk, yaşlı genç, hamile kadınlar, ana kucağındaki bebekler, hiçbir ayırım gözetmeksizin katledildiği yazıyor muydu ?
Veya PKK tarafından kürt kardeşlerimizin köylerine baskınlar yapıldığı, evlerine zorla girildiği.
Evin kadınlarına kızlarına tecavüz edildiği. Garibanların rızkına el konulduğu yazıyor muydu ?
Bunların hiçbiri yazmıyorsa eğer HDP Eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın kitabında ne yazıyor da, siz neler öğrendiniz?
Bunca siyasi hayatınız içinde ;
Teröristlerin tehditleri karşısında eli kolu bağlı kalan Kürt kardeşlerimizin gözlerindeki çaresizliği okuyamadıysanız,
Şehit askerlerin, polislerin, öğretmenlerin ve onların geride bıraktıkları anaların, eşlerin, çocukların hayat hikayelerini okuyamadıysanız,
Şehit Mustafa Boz öğretmenin eşinin gözlerini okuyamadıysanız,
Hendek Harekatı sırasında kalleşçe katledilen polis kardeşimiz Hilmi Bardakçı'nın eşinin ve yavrularının gözlerindeki acıyı okuyamadıysanız,
Tüm Şehit çocuklarının, şehit analarının babalarının, şehit eşlerinin gözlerini okuyamadıysanız,
Siz okumayı da bilmiyorsunuz demektir.
Eğer bu yaşınıza, bu siyasi makamınıza rağmen Kürt kardeşlerimizi tanımadıysanız, yaşadıkları sıkıntıları okumadıysanız bilmiyorsanız fakat şimdi tanımak, ögrenmek istiyorsanız,
Bizim Kürt kardeşlerimizden öğrenin, Kahraman Mehmetçik’ten öğrenin, Kahraman Türk polisinden öğrenin, Türk İstihbaratından öğrenin...
Neden çocukları PKK tarafından dağa kaçırılan, 12 yaşındaki çocuklarına tecavüz edilen Kürt analarından ögrenmek istemiyorsunuz?
Kürt kardeşlerimizin ne yaşadığını neden eşine, kızına,gözlerinin önünde tecavüz edilen KÜRT babalarından öğrenmek istemiyorsunuz?
Kürt kardeşlerimizin neler yaşadığını öğrenmemiz için referans olarak bunlar yetmez mi?
(Eğitimci yazar Ali Çam bey’e hakikatli yazısı için teşekkür ederim)
Son olarak ben de size şunu söyleyeyim en azından belki haya edersiniz.
Bu son yaptığınız hareket ile, vahşice katledilen Aybüke Öğretmen’e, Necmettin Öğretmen’e, Mustafa Öğretmen’e, Nurettin Öğretmen’e ve on binlerce şehidimize bir kurşun da siz sıktınız.
Mutlu olun şimdi, Yasin Börü’yü kurban eti dağıtırken vahşiçe öldürenlerden bir farkınız kalmadı.
Sizi o makamdan indirecek bir irade yok artık anladım.
En azından belki siz haya eder bu ülkenin yakasından düşersiniz diye ben de yazdım
Vesselam
Abdülvahit KOÇ
Egitimci yazar Ali Çam Beyin yazısından alıntı olarak yazılmıştır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın