İlkler unutulmaz derler.
İlk başlangıç, ilk sevgi, ilk iş.
Herkesin farklı ilki kendisi için önemlidir elbet.
Ahmet Tekdal ağabey herkes için kıymetli bir devlet adımı, örnek insandı.
Ahmet Tekdal siyasete adım attığım ilk parti genel başkanımdı benim.
İhtilal sonrası siyasilere getirilen yasakla Necmettin Erbakan hocamız da yasaklı olmuştu.
Bizim hayata yeni atıldığımız dönemlerdi.
Bir yandan gelecek için planlar yaparken bir yandan da ülkemiz ve milletimiz için elimizden gelen gayreti sarf etme çabasındaydık.
Milli Gençlik Vakfı'nda (MGV) görev yaparken, bir çağrıyla siyasetin içinde buldum kendimi.
O gün bu gün Milli Görüş partilerindeki çizgim devam ediyor.
Hatırlayanlar olacaktır, 1980 ihtilali sonrası ortalık yatışmış gibi olunca seçimler yapılmıştı.
O seçimlerde Milli Görüş'ün partisi oy pusulasında yoktu.
Milli Görüşçülere yapılan propagandayla ANAP'a oy verdirilmeye çalışılıyordu.
Ahmet Tekdal başkanımız bir sohbet esnasında yaşanan anısını anlattı bize;
'O seçimde biz hiç bir siyasi oluşuma destek olmamamıza rağmen kamuoyunda sanki Özal'ın partisi ANAP'ı desteklediğimiz imajı oluşturuldu. Oysa bizler Türkiye genelinde başlattığımız bağımsızlar hareketiyle bağımsız milletvekili adaylarımızla seçime gittik. Aynı Erbakan hocamızın 1969'da yaptığı gibi. Ancak kısa bir süre olması ve bize ambargo uygulanması nedeniyle kayda değer bir başarı elde edemedik. Çünkü, seçimden önce Refah Partimizi kurmuş olmamıza rağmen partimizin seçimlere girmesi son ana kadar bekletilip kabul edilmemişti.'
Bu konuşmasını yaparken Ahmet Tekdal büyüğümüz yıllar sonra sanki o günleri yaşıyordu ve gözleri dolu dolu olmuştu.
Kim bilir, ne zorluklarla seçim çalışmaları yürütülmüştü.
Yine bir gün genel merkezde yapılan bir toplantıya iştirak ettiğimde Ahmet Tekdal ağabey genel merkezin bahçesindeki caminin basamaklarında üstü başı perişan ayakkabıları yırtık bir kimseyle konuşuyordu.
Ben yemeğimi yedim, namazımı kıldım yaklaşık 45 dakika gibi bir zaman geçmişti.
Ahmet Tekdal başkanımız hala o kimsenin anlattıklarını ayakta sabırla dinlemeye devam ediyordu.
1980'de Necmettin Erbakan hocamız siyasi yasaklı olmuştu ya.
Ahmet Tekdal bağımsızlar hareketini özveriyle yönetmişti. Kurulan Refah Partisi'nin genel başkanı olmuştu.
Yıllar sonra Erbakan hocamız hayata gözlerini yumduğunda yaşanan entrikalara en sert biçimde göğüs geren ve Fatih Erbakan'a yapılan haksızlıkları hazmedemeyen Erbakan hocamızın yokluğunda yine Erbakan'ın yanında cesaretle vakurla durmasını bilen bir büyüğümüz olarak bize örnek oldu.
Başka anılarım da var ancak aklıma bir çırpıda gelen bu anılarım beni oldukça etkilemişti.
Kibar, nazik, sabırlı, inançlı, sadık donanımlı bir büyüğümüzü ahirete uğurladık. Allah rahmet eylesin, makamı derecesi yüksek olsun.
İnşallah cennette eşine, Erbakan hocamıza ve sadık dava mensuplarımıza, Rabbimizin cemaline kavuşur duasındayım.
Facebook Yorum
Yorum Yazın