IRKÇILIK YİNE SAHNEDE

Kuveytli "yazar" Abdülaziz Duwaihi bin Rumaih isimli şahısın sosyal medyada Türkiye pasaportu ve Mustafa Kemal Atatürk için söylediği sözler ve daha sonra bir lise öğrencisinin Atatürk resmi ile uygunsuz hareketlerini desteklemesi ve ardından İçişleri Bakanlığı'nın bu şahıs hakkında yaptırım kararı alarak işlem başlatmasının ardından kamuoyunda ve özellikle sosyal medyada bir Arap düşmanlığı baŞlatılmak isteniyor gibi bir tablo oluştu..

Tabi ki bu Kuveytli yazarın yaptıkları asla ve kat'a kabul edilebilir bir şey değil, lakin biraz işin arka planına bakmak istedim ve Kuveytli dostlarımla iletişime geçtim..
Kuveyt'teki dostum o ülkenin kral ailesinden sonra gelen en büyük ailenin bir ferdi ..

Kendisine bu durumun ne olduğunu sorduğumda ;
"Azizim bu adamın kim olduğunu bile tanımıyoruz. Türkiye ve Türkler ile olan ilişkilerimizi geliştirmek ve düzeltmek için yakaladığımız tarihi fırsatları ,bu adam gibiler yüzünden bozulma olasılığını düşünmek bile istemiyoruz "dedi ve söyle devam etti:
"Belli ki bu adam şu anda tüm dünyada ırkçılığı yaymak isteyen küresel aktörlerin bir adamı ve provokasyon yapıyor" dedi..
Ardından :
"Trabzon da yaşananlar bir adli vakadır ..bu olay iki ulusun arasında bu şekilde cereyan etmemeli ,biz Kuveyt in ve Arap dünyasının ileri gelen aileleri olarak buna asla müsaade etmeyeceğiz" diye ekledi..

Evet sevgili dostlar Kuveytli dostumun samimiyetine inanıyorum çünkü kendisini yakinen tanıyorum..

Ben haziran ayının 15 ine kadar tam 9 ay Kuveyt te yaşadım ve orada bir dizi temaslarım oldu Sabah ailesinden ,diğer büyük ailelere kadar evlerine, divaniyelerine misafir oldum .
Kuveyt in önceki dönem ve yeni siyasetçileri ile sohbet etme fırsatım oldu ..
Orada edindiğim kanaat Arapların Türkiye ve Türkler ile olan ilişkilerini en üst seviyede ve dostluk bağlamında geliştirmek olduğunu ve iki ülkenin kadim tarihini yeniden yaşamak istediklerini müşahede ettim..
Hatta önümüzdeki yıllarda hem siyasi hem ticari olarak ta bu ilişkiyi en üst seviyelere çıkarma hazırlığı içindeler (şu anda onlarda da siyasi bazı çalkantılar var).

Sizin de bildiğiniz gibi küresel çete her zaman olduğu gibi yine ırkcılık kartını sahaya sürüyor gibi görünüyor..

İslam'ın men ettiği ,peygamber efendimizin yasakladığı bu hastalıklı düşünceden uzak durmamız gerekiyor..
Türkiye'nin kadim coğrafyasında bir seyleri yoluna koymak isterken bu tür olaylara soğukkanlılıkla ve tedbir ile bakmalıyız..
Ve Türk halkı olarak ülkemize gelen Arap turiste karsı yapılan (adlî vakalar hariç) bu tür yaklaşımlara prim vermemeliyiz..

Bu hem bizim töremizin, hem inancımızın gereğidir..

Kaldı ki küresel siyonist çete ile mücadele etmek ,onun oyunlarına kanmamaktan geçmektedir..

Bir Arap düşmanlığı provokasyonu ile karsı , karşıyayız ve bu oyuna gelmek ;küresel siyonist çetenin oyununa gelmek demektir.
Ve bu oyunun sonunda kaybeden her zamanki gibi ümmet olacaktır ,bunun da ülkeler arası diplomaside kimseye faydası olmayacağı gayet açıktır..

Selametle