Mardin’in girişinde, Kuhsar-ı Mérdin, nam-ı diğer Kırgız Tepesi üzerinde Galata Kulesi ihtişamında duran bu yel değirmenine artık gözler âşinâ değil. Burası, Mardin’in en çok rüzgâr alan hatırı sayılı bir mekânıdır.
Buradan, Mezopotamya ovasının uçsuz bucaksız manzarası ve gökyüzü mavisi üzerinde usta bir kalemkârın tornasından çıkmış Necef taşı zarafetindeki Şimal Yıldızı’nı ney ve kudüm eşliğinde seyretmek ve en önemlisi edeb-i erkân içerisinde dinginlik hissi veren rüzgârdan kâm olmak bir ayrıcalıktır.
Aslında bu Yel Değirmeni’nin tarihi ve hikayeleri için o kadar çok şey var ki yazılacak!..
Bu müstesna yel değirmeninin yeniden eski ihtişamıyla “Mardin’in Teras”ı olmasını hep hayal etmişimdir.
Orada, dibek kahvesi eşliğinde, Mardin’e dair başyapıt şiirler kaleme almak en büyük arzum olsa gerek.
Facebook Yorum
Yorum Yazın